Bölüm 6- Asla Arkadaşım Olmayacaksın!

661 28 2
                                    

Blaine'in söylediği şarkıyı yüklemeye çalışacağım :)

Her şey güzeldi. Burt olduğu son ameliyattan sonra durumu iyiye gitmiş ve en sonunda iyileşmişti. Kurt sürekli babasıyla ilgileniyor, onu rahat ettirmek için her şeyi yapıyordu. Tabi babası gerek olmadığını söylese de Kurt onu hiçbir zaman dinlemiyordu.

Okula da devam etmeye başlamıştı. Tabi okulda hala eskisi gibiydi. Yine arada cezalar alıyor, ödevlerini tek yapıyor ve Blaine’in onu takip etmesini görmezden geliyordu. Arada Finn ve onun arkadaşlarının masasına oturuyor ama tabi fazla konuşmuyor, konuştuğunda da iğneleyici şeyler söylüyordu. Aslında Kurt onlara bir şeyler söyleyip cevap alamamasını seviyordu. Bu durum eğlenceliydi.

Liam ve Lisa ile daha sık görüşmeye başlamıştı. Ve tabi daha uzun mesafe koşmaya çalışıyordu. Her gün sabah önce ısınma egzersizlerini yapıyor sonra koşmaya başlıyordu. Ve ah tabi bir de şu bozulmaya başlayan dengesi vardı. Babasının hastanede kaldığı sür boyunca bu konuyu düşünmeye fırsatı kalmamıştı ama artık düşünmek istemese bile düşünmesi gerekiyordu.

Vücudunda kendisinin bilmediği hatta daha önce hiç yaşamadığı değişikler oluyordu. Aniden heyecanlanıyordu. Tabi bunu belli etmiyordu. O kadar da oyunculuğu vardı. Ne kadar heyecanlanırsa heyecanlansın bunu hiçbir şekilde dışa yansıtmıyordu. Sonra, kalp atışları hızlanıyordu. Tamam, koşarken zaten hep hızlanıyor ama normal bir zamanda koridorda yürürken ya da kafeteryada otururken neden hızlanıyordu onu anlamıyordu. Hasta mı oluyordu yoksa? Çünkü bazı gecelerde uyuyamıyordu. Sürekli aklına gelen saçma sapan görüntüler oluyordu. Bunlara engel olması gerektiğini biliyordu. Ama nasıl?

“Hey!” diyerek arkadan biri seslendi. Kurt kendisine seslenilmediğini biliyordu ama ses tanıdıktı. Duyduğu ses kalbini hızlandırsa da bunu çaktırmamaya çalışarak yoluna devam etti. Arkasında kendine doğru koşan ayak seslerini duydu ve durup arkasına döndü. Blaine ona yüzünde güzel gülümsemeyle bakıyordu. Pardon? Güzel mi?

“Nasılsın?” diye sordu yüzündeki kocaman gülümsemeyle. Kurt ona soğukça baktı. Hiçbir tepki vermedi.

“Konuya gel Anderson” diyerek yoluna devam edip ilerledi. Blaine arkasında hızlı adımlarla geliyordu.

“Şey, diyorum ki, hani artık şarkı söylediğini ve sesinin mükemmel olduğunu bildiğime göre Glee’ye katılırsın” Kurt ona döndü ve açık açık kendini durdurmadan gözlerini devirir.

“Anca rüyanda görürsün” diye dalga geçerek yürümeye başladı. Ama Blaine pes edecek gibi değildi. Arkasından koşmaya devam etti.

“Ama neden?” Kurt durmuyor, ilerlemeye devam ediyordu “korktuğun ne?” diye sordu. Kurt aniden durunca Blaine az kalsın ona çarpacaktı ki son saniye de durdu ve aralarındaki mesafeyi açtı.

“Korktuğum bir şey yok Anderson saçmalamayı kes ve bilmediğin şeyler hakkında konuşma lütfen. Seni daha zeki gösterir” tekrar gideceği yere devam etti. Bu sefer Blaine arkasından gitmiyordu. Ona gülümsedi ve seslendi.

“Korkak değilsen yarın öğlen konser salonuna gel!” ama tabi ki Kurt’ten hiçbir tepki alamamıştı.

Can't Take My Eyes Off YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin