Ertesi gün Gökhan'dan gelen mesaj ile açtım gözlerimi. Yüzümde aptal bir sırıtış vardı sadece.
Kimden: Gökhan.
'Günaydın. Uyanınca beni ara, bugün benimlesin.'
Mesajı okuyunca aptal aşık rollerine bürünmüştüm. Onu seviyordum, ama Burçin'e olan duyguları fazla derindi ve bunun üstesinden gelebilir miydim bilmiyordum. Onu aradım.
"Günaydın"
"Sana da"
"Ne yapacağız?"
"Seni yarım saat sonra evinden alırım. Kahvaltıyı dışarıda yaparız."
"Pekâlâ"
Telefonu kapatıp üstüme bir şeyler seçmeye başladım. Sade, dizimin iki parmak üstünde çiçekli bir elbise tercih edecektim ki, fazla çocuksu olduğunu düşünüp kot şort ile beyaz bluz giydim. Kahvaltı için yeterince uygundu bence. Saçımı yapmak için lovaboya gittiğimde telefonuma mesaj gelmişti.
Kimden: Gökhan.
'Gelirken valiz de getir. Uzun süre eve uğramayacaksın.'
Nereye gidecektik? Bunun pek bir önemi yoktu. Onun yanımda olmasını seviyordum.
Kime: Gökhan.
'Benden habersiz yine plan yapmışsın. Nereye böyle apar topar?'
Dünkü yakınlaşmamızdan sonra kendimi otoriter hissettim fakat vereceği yanıt umarım hevesimi kursağımda bırakmazdı.
Kimden: Gökhan.
'Patron benim. Ben ne dersem o olur. Aşağı in.'
Bu "öküzce" davranışından sonra oflaya puflaya bavul hazırladım. Bir yandan hazırlayıp, bir yandan da Gökhan'a sövüyordum. Yaklaşık yirmi dakika sonra hazır olup aşağı indim.
"Neredesin sen?"
"Dediğini yapıp valiz hazırladım."
Sustu ve arabaya bindi. Bende kapıyı açıp yavaşca arabaya bindim. Bütün yolculuk boyunca midem ile baş başa kalmıştım. En sonunda bir parkta durduk.
"Nereye geldik böyle?"
"Takip et beni."
Dediğini yaptım ve orada duran bir kafeden iki simit ve birkaç kahvaltılık alıp çıktı. Bir banka oturdu ve söze girdi.
"Bu bank varya, bu bank benim Burçin'e duygularımı tam anlamı ile ifade ettiğim zaman o anıya şahit oldu." derin bir iç çekti ve devam etti.
"Bu bankta tamamiyle 'biz' olduğumuz için ona burada evlenme teklifi edecektim. Malesef kaderi ben yazmıyorum. Yoksa bu konuda zararlı çıkmazdım."
Gökhan bu konuda yaralıydı. Onun yarası gün geçtikçe daha çok kanıyordu. Onun bir anda hayatıma girmesiyle, Cenkten sonra başka bir erkeğe güvenebileceğimi anlamıştım. Ama sanırım o beni asla Burçin'in yerine koyamazdı.
Elimi elinin üstüne koydum.
"Böyle yaparak Burçin'e ihanet ediyorsun, Gökhan. Unuttun mu? Karşına hep daha iyileri çıkacak. Kapalı olan sensin, sınırlar beynini ya da kalbini esir almış gibi davranmayı kes. Bana ilk baktığın zaman cesareti tattım gözlerinde. O ifade hüzüne bürünmesin. Sonsuz ayrılıklar derin yaralar içerir ama bırak kabuk tutsun yaran."
"Teşekkürler, yanımda olduğun için."
"Yanlış bir teşekkür. Bu hareketi sık sık tekrar edeceğim. Ömür boyu yanındayım. Bu gevezeden kurtulamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aciz.
RomanceAcizlik, bedenimi ele geçirmişken, geçmiş sadece canımı yakabilirdi. Ama sen... Sen, beni geçmişe terk ederek bir kez daha iteledin, vurdun. Unutmuştun; En büyük düşmanının pişmanlık olduğunu bilmiyordun.