29.Bölüm

14.3K 487 26
                                    

Medya; Selin ve Yiğit (Temsili)

Umay Karaman

Eve gitmemize bir saat kalmıştı. Ablam Yiğit'i emzirirken gülümseyerek onları izliyordum. "Sonunda şu görüntüye kavuştuk." dedim. Gülümsedi ve bana baktı. "Evet. Çok şükür..."

"Gökay hâlâ seni aramadı mı?" dedi annem kaşlarını çatıp. Ablamın gülüşü kesildi ve "Hayır." dedi. "Umrumda da değil."

"Evet... Onu görürsem boğazına yapışacağım." Tadımızın kaçmasına az kalmıştı. Gökay denen pislik tüm tadımız kaçırmaya yetiyordu.

"Boş verin şimdi onu. Tadımız kaçmasın."

"Evet. Bak, oğluşum ne güzel içti sütünü." dedi ablam gülümseyerek. Yanına ilerledim ve Yiğit'e baktım.  "Teyzesine gelsin biraz," Yavaşça kucağıma aldım ve elinden öptüm. Çok tatlıydı.

"Selam Küçük Bey, bakıyorum pek bir mutlusunuz?"

Kapı tıklatıldı ve Merih'in sesi duyuldu. "Gelebilir miyiz?"

"Gelin." dedim. Abim ve Merih gülümseyerek içeri girdiler ve Yiğit'e baktılar. Merih yanıma gelip Yiğit'e baktı ve "Düşündüğümden daha tatlı çıktı kereta." dedi. Güldüm ve Yiğit'e baktım. Gözleri kapalıydı ama yüzündeki tebessüm eksilmiyordu.

Umarım hep böyle güzel gülümserdi.

🌹

"Mahir! Oğlum bu arabanın hali ne!?" Kıkırdadım ve pencereden Mahir'e baktım. Yine azar işitmişti.

Merih yanıma geldi ve boynuma küçücük bir öpücük kondurdu. "Ne yapıyorsun sevgilim?"
Ay, sevgilim mi?

"Hiç," dedim.

Ellerimi tuttu ve "Şey diyecektim..." dedi. Merakla gözlerine baktım. "Ne?"

"Annemlerle gerçek hikayemizi anlatsak mı?"

Şaşkınca gözlerine bakmaya devam ettim. Yani... "Bize kızarlar mı?"

Omuzlarını silkti. "Kızsalar da bir şey değişmez. Sonuçta biz evliyiz ve mutluyuz. Hadi gel." Başımı salladım ve elini tutup odadan çıktım.

Aşağı indik ve salona girdik. Herkes buradaydı. Merih derin bir nefes aldı ve "Sizinle konuşmak istediğimiz şeyler var." dedi.

Bütün aile salona toplandı ve ilgiyle bize baktılar. Adnan Dede gülümsedi. "Yoksa... Torun mu geliyor?"

"Hayır." dedim. Merih boğazını temizledi ve "Şey... Size gerçek hikayemizi anlatacağız." dedi. Birden gerilmiştim.

"Biz... Aslında birbirimize aşık olup da evlenmedik... Umay'ın ailesinden kaçmasına ben yardım ettim. Ama ona bir şart koştum, benim sevgilim olduğunu söylecekti. Hepsi Zeliha'dan kurtulmak içindi. Sonra işler düğüne gitti... İkimizde ne olduğunu anlayamadık. Umay'a verdiğim sözleri tuttum. Onları ailesinden koruyacaktım. Neyse sonuç olarak ikimizde birbirimizi çok seviyoruz. "

Neslihan Hanım ağzı açık bir bana bir Merih'e baktı. Babaanne kaşlarını çattı. "İyi de Merih, ha Zeliha ha Umay? Ne fark etti ki? "

"Ben Umay'ı ilk gördüğümde ondan etkilendim. Ve, Umay Zeliha gibi manyak değil." Gülümsedim. Kalbim pıt pıt atıyordu...

"Ay..." dedi Yeliz. "Ne değişiksiniz ya."

"Ne oldu? İstediğin aşk hikayesine uymadık mı?" dedi Merih sırıtıp. Yeliz omuzlarını silkti. "Neyse ne. Hâlâ en favori çiftim sizsiniz."

"Sen bir kısmet bul da ondan sonra  karar ver." dedi annesi Sezin Hanım.

"Yalancı mı çıkacaksın sen bizim başımıza?" dedi Mustafa Bey. Merih ona baktı gergince. "Ne yapsaydım? Zeliha ile evlenip hayatımı mahvetse miydim? Siz hiçbir zaman benim kararlarım saygı duymadınız ki."

Mardin MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin