49.Bölüm

8.1K 282 5
                                    

Medya; Başak Aslan

Umay Karaman

"Umay! Melis resmen yürüyor!" Merih'in heyecanlı sesiyle gülerek salona girdim. Melis paytak paytak yürüyerek Merih'e sarıldı.

Gülümsedim. "Eh, artık bir yaşında."

Merih Melis'i kucağına alıp yanağına sulu bir öpücük bıraktı. "Aynı bana benziyor."

Şaşırdık mı?
Tabii ki hayır.

Yarın ablam ve Gökay'ın nikahı vardı. Evet, en sonunda evleniyorlardı. Bu kadar geç olmasının sebebi ablamın işe başlamış olması ve Gökay'ın ailesini ikna edememesiydi.

En sonunda başarıyorlardı. Merih bana baktı ve "Nikahtan sonra kutlama için çiftliğe gidelim diyoruz." dedi. "Sen ne dersin?"

"Evet derim." Orada güzel anılarım vardı... Hem ne zamandır gitmiyordu, özlemiştim o güzelliği.

Melis'i kucağıma aldım ve karnını doyurdum. Şapşal artık mamaya da başlamıştı.

Uzun bir yemek macerasından sonra odaya çıktım. Merih Melis için çok güzel bir bebek odası yapmıştı. Artık burada uyuyordu.

Odasına girdim ve gülümsedim. Her şeyin pembe olmasını Merih istememişti bu yüzden mavi ve beyaz ağırlıklıydı.

Melis'i beyaz yumoş beşiğine yatırdım ve yanağından öptüm. "İyi uykular bebeğim."

Onu uyuttuktan sonra odama geçtim. Ablamla konuşmam gerekiyordu. Telefonumu elime aldım ve ablamı aradım.

"Alo?"

"Ne yapıyorsun abla?"

"Yiğit'le uğraşıyorum. Sabahtan beri her yeri mahvetti."

"Büyüyor işte,yapacak bir şey yok." dedim gülüp. Büyüdükçe daha da şımarıyordu kerata.

"Of sorma... Bıktım artık, yarın nikah olsun işi Gökay'a bırakacağım."

"Hanımcılık kazanacak." dedim sırıtıp.

"Kesinlikle." dedi gülüp.

"Gelinlik mi giyeceksin?" diye sordum.

"Evet. Sonuçta bir kez evleniyorum. Ama kabarık değil. Balık model."

"Eminim çok güzel olursun."

"Ah teşekkürler."

Sırıttım. "Seni de kaybettik ha?"

"Beni iki yıl önce doğumda kaybettiniz yavrum. Neyse, kapatıyorum. Melis'i öp benim için."

"Tamam görüşürüz."

🌹

Çiftliğe geldiğimizde Melis'i kucağıma alıp indim arabadan. "Bak anneciğim," dedim kolundan öpüp. "Burası babanla bizim için özel bir yer." Ablam ve Gökay nikahı çiftlikte yapmak istemişti bu yüzden erkenden buraya gelmiştik.

Evin kapısına yaklaşınca aklıma buraya ilk gelişimiz geldi. Gözlerim doldu bir anda. Ne çok şey yaşamıştım ben Merih'le...

"Hayatım?" Merih'in sesiyle kendime gelip gözlerimi ona çevirdim. Gülümsedi ve yanağımdan öptü. "Gel, içeri geçelim."

Melis'i daha sıkı tutup içeri girdim. Burnuma dolan ahşap kokusuyla kocaman gülümsedim. "Görüyor musun Melis? Biz burda neler yaşadık neler..."

Günce, Arel ve Deniz'in yaptığı gece baskınını hatırlayınca gülmeden edemedim. Onları hırsız sanıp nasıl korkmuştum ama...

"Ne yiyeceğiz?" Ablamın sesiyle anılarımdan kurtuldum. Yiğit paytak paytak yürüyerek yanıma geldi ve "Açıym." dedi. "Çok açıym."

Mardin MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin