AY TENLİ KADIN

12. Gerdanından öperim kadın

Cem adrian_yalnız da ayağa kalkabilirim.

Bir kadının gerdanında mutlu olmak isterim. Adamın biri aşkın eski bir palavra olduğunu söylemişti. Yalan söylemiş. Ben bir kadının gerdanında sevdim bu koca dünyayı. Bir kadının sesinde uçtum ta bir yıldızdan başka bir yıldıza.
Asla bir palavra olamaz aşk. Sadece tarifi yok. Belli başlı bir kalıba koyamayız. Tanımını asla yapamayız. Tam olarak yaşayamayız çünkü her şey eksik kalır. Bir yanağına dokunsa dudağı öbür yanağın kimsesiz kalır. Saçlarının dokunsa bir tutamına öbür tutamlar acıdan kıvranır.
Bir evi yok mesela. Kalple bağdaştırdık hep. Diğer organlarımızı dışladık. Oysa ne de çok yanlıştı. Kalp isterken onun kalbini parmaklarında isterdi onun parmaklarını. Kalbimiz acıyor deriz hep. Ama gözlerimizde acır onu göremeyince. Kulaklarımız, saçlarımız acır. Dudaklarımız acır, gülüşlerimiz acır.
Kokularımız acır.
Avuç içlerimiz acır ama en çok, çünkü aşkın orda olduğunu düşünürüz. Falını bile uydurmuşuzdur. Fakat tutturamadık.

Seni tarif edemem canımın kendisi. Sen aşk'ımsın, sevda'msım ama asla seni tam anlatamam.
Acizim kadın, sana karşı o kadar acizim ki. Gelipte beni öldürmeyi istesen sen katil olma diye kendimi öldürürüm. Faydalanma olur mu acizliğimden. Kainata karşı zalimken sana çok çaresizim.

Zaman bana inat akıyor. Hala köşesinde sindiğin bankta oturuyorsun. Elindeki kahve soğumuştur şimdiye. Birkaç yudumdan başka içmedin ki. Üşüyorsun, üstündeki deri çeket narin bedenini koruyamaz ki. Neden kalkıp gitmiyorsun ki evine? Geç olmadı mı sence de? Sahi zamanın kaçından beri burdayız? Kendim için değil kadın senin için diyorum. Ben kalırım hep seninle senin istediğin yerde. Ama sen... Üşüyorsun, bu soğukluk içine bile sinmiştir. Gelip örtsem kollarına hırkamı der misin birşey? Bilmem ki? Teşekkür etmene gerek yok kızma yeter.
Geliyorum sonra. Bankın boş köşesinde oturuyorum önce. Hırkamı çıkarıyorum, sana doğru yaklaşıp üstüne örtüyorum. Boylelikle sana biraz daha yaklaşmış oluyorum. Hayır hayır... yanlış anlama lütfen amacım üşümemeni sağlamaktı yaklaşmak değil. Ama sana yalan söylemeyeceğim, hoşuma gitti. Kabulleniyorsun onu hemen sonra. İnce ve uzun parmakların sıkıyor hırkayı. Ah parmakların, hiç piyano çalmış mıydı acaba? Nasılda yakışırlardı birbirlerine.
Kaldırıyorsun başını gökyüzüne, siyah saçların omuzlarından öyle bir dökülüyor ki nasılda ölmem onlara.
İzliyorsun bir süre yıldızların gökyüzüne hakimiyetini. Çok değil belki yarım saat falan. Sana eşlik etmeye çalışıyorum ama kokun öyle bir sarmış ki etrafımı odaklanmakta güçlük yaşıyorum. Bana döndüğünü hissediyorum. Biraz bana doğru kayıyorsun yerinden. Hala bakıyor gözlerin bana. Karşılık veriyorum. Sol omzun sağ omzuma çarpıyor. Sonra birşey yapıyorsun ve yer yerinden oynuyor. İçimdeki herşey tepetaklak oluyor. Görüyorsun ya sevgilim kainat bile sana karşı boynu eğik.
Başını omzuma eğiyorsun sevgilim.
O gece benim miladımdı.
O gece omzumu kendine ev edindin.
Artık ölsem de başka bir yere taşınmana izin vermem.
İyi geceler kadınım, saçların kadar yıldızların bol olsun.