Binlerce ses var. Yanımda, önümde arkamda ve en çok kafamda.
Senin sesini ayırmaya çalışıyorum. Ayıramıyorum. Susturmak istiyorum kadın. Sesini kulağımda kapatan, bana ulaşmasını engelleyen tüm şeytanların ses tellerini kesmek istiyorum. Bir daha konuşamasınlar. Yanına gelmek istiyorum, ama gelmemem gerek. "Neden geldin?" Diye sorar mısın? Azarlar mısın beni? "Zaten evde hep seninleyim?" Der misin?
Evde... evimizde...bizim evimizde.Ahh nasılda mesut ediyorsun beni. Mutluyum. Artık gerçekten mutluyum diyebiliyorum. Ya sen kadın... benim yanımda nasıl hissediyorsun? Biliyorum kainatı ayaklarının altına yol diye seremem. Mavi, turuncu, yeşil, kırmızı, sarı, mor ve daha farklı renklerde kar yağdıramam saçlarına. Ya da yatağını buluttan yapamam, yıldızları yastığının altına dolduramam. Ve sen kadın benim bu yapamadıklarıma rağmen mutluyum diyebiliyor musun?
Seni uzaktan izlediğim zamanlarda mutluydum. Ben seni görebiliyordum, yetmiyordu lakin yetmiyormuş gibi davranıyordum. Yani yalan söylüyordum kendime. Sorun değil, sana dürüst olduğum sürece ben dahil kimi aldattığım asla umurumda değil.
Ahhhh güzel kadın, sen bir adamı baştan yarattın. Sen beni yeniden doğurdun güzelliğim.
Odamdan bana sesleniyorsun. Bak yine yanlış söyledim, özür dilerim. Odamızdan diyecektim. Odamızdan. Artık ikinci çoğul şahsı kullanabilirim değil mi kadınım.
"Yeşil tşörtünü bulamıyorum, giymek istiyorum ama yok hiçbir yerde." O an üstüme bakıyorum. Bedenimin üstündeydi. Yanına geliyorum vakit kaybetmek istemeden. Beni gördüğün an tşörtü başımdan çekip çıkartıyorum. Sen izliyorsun. Yaklaşıyorum iyice sana. Başından geçiriyorum, bana yardımcı olmak için kollarını geçiriyorsun sende. Seviniyorsun. Çok seviniyorsun. Yakasını kokluyorsun tşörtün sonra da kollarını boynuma dolayıp sarılıyorsun ve dudakların ahh o dudakların boynuma bir öpücük mühürlüyor. Işte bu an güzelliğim, ben dünyanın en bahtiyar adamıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY TENLİ KADIN
Teen FictionSana gelemediğim nice zamanın kaçında aya beş kalmışken yattığım yerden yıldızlı gözlerinin hayaline daldım. Çizdim yüzünü, geceden siyah saçlarını, okyanus gözlerini ve daha nicelerini. Bir kalbini çizemedim. Bir yüreğine yuva yapamadım. Kaldırım...