Vay anasını bu nasıl mutfak böyle.Saray yavrusu gibi anasını satim ben hiç böyle bir mutfak ömrüm de görmedim. Zaten evde çok büyüktü.Nereden başlasam onu geçtim bu kadar büyük mutfak da istediğimi nasıl bulacağım ben.Şimdi onlara sorsam gene bir dalga geçmeler aşağılamalar rencide eden bakışlar of allahım.
''Yardıma ihtiyacın olduğunu hissediyorum doğru değil mi?''
''Ah sarı kafa iyiki geldin sanırım bazen bu düşüncelerimi okuman iyi olcak!''
"Ne demek güzellik itiraf etmek gerekirse düşüncelerin beni çok eğlendiriyor uzun zamandır bu kadar mutlu değildim ve sen hayatıma neşe kattın ve son olarak alarayı bende sevmiyorum koruyuculuğunu yaparken az çektirmedi bana"
Onun bu dediklerine sadece gülmekle yetindim o sanki benim hep hayatımdaymış gibi geliyor bana sanki o benim abim bense onun küçük sevimli kardeşi tabiki de bunu ona söylemek istemezdim ama gülen gözlerinden anlaşıldığı üzere düşüncelerimi duymuştu olsun duysun.O bakışlarda biraz da olsa özlemde görmüştüm ama.
''Azem yanlış anlama ama sana sarılabilir miyim? Geçen korktum da senin için.'' Açıklaması yetersiz olsa da o benim olmayan abim di bu saatten sonra. Kafamı sallamam la bana sarılması bir oldu.İşte şimdi tam abim olmuştu. Sanki sonatı özlemiştim ona sarılmayı özlemiş gibiyim bu çok saçma evet ama öyle.
Sonatla kendimi o kadar iyi hissediyordum ki beni anlayan insanlar arasında ilk kişiydi o bir de ceyo ne garip demi bu sabah kadar hiçbirini tanımazken şimdi bu iki tatlı insan beni anlıyor ve bana iyi geliyordu sanki kendini öldürmek isteyen ben değil mişim gibi gelmeye başlamıştı bana.
Güle oynaya elli yedi dakika da yaptığım pardon yaptığımız şahesere gözlerimden ışık çıkarak bakıyordum umarım beğenirdi pardon umarım beğenirlerdi. Sarı kafa gülerken içeriye gidip salonda yayılmış film izleyen ekibi çağırdım alara cadısı yaptığım yemeklere söyle bir bakıp burun kıvırmıştı ama somer yiğit ve sonat resmen kırk yıldır aç gibi yiyorlardı çekindiğimden karana bakmıyordum ama göz ucumla gördüğüm kadarıyla oda afiyetle yiyordu. Ne mi yapmıştım klasik bir pilav yanına fırında patatesli izmir köfte mercimek çorbası ve kendime her hafta sonu yaptığım hashasli revani tatlımı yapmıştım gerçi tatlıdan haberleri yoktu ama. "Ellerine sağlık valla azem sen neymissin ya bu kadar yemeği hem 57 dakika da yap hemde bu kadar lezzetli yap maşallah sana" sanırım somer de alarayı sevmiyordu çünkü oda resmen benim gibi dakikaları saymıştı somere sadece gülmekle yetindim çünkü alara onun arkadaşıydı bense bu evde misafir. Ee misafir de misafirligini bilmeliydi degil mi? Yavuzun elini tuzluğu alıp bahanesiyle karanın eline dokunduğunu son anda fark etsem de bu dokunuşu kendi üzerime almadım.
" Evet somercim 57 dakika da yaptığı için bazı şeyler özellikle de patatesler çiğ kalmış baksana ağzım da kıtır kıtır ediyor" dedi alara bozuntusu.
Gene sesimi çıkarmadım sonuçta haklılık payı olabilir tabağıma patatesten almadığıma çok pişman olsam da iş işten geçmişti. Dediğinde haklı olabilirdi keşke fırından çıkarmadan patatesi çatalla dürtseydim.
"Hiçte bile alara bak benim patatesimden öyle sesler gelmiyor o ses senin kırılan gururunun sesidir tatlım" ceyodan bu kadar ağır konuşmasını beklemesem de içime birazda olsa su serpmişti. Hem beni korumuş hem de karana aman yani onlara rezil olmadığımı bana ifade etmişti."Aynen valla maviş katılıyorum sana benim de patatesim mükkemmel" iki kişinin böyle söylemesi acayip tatlı olsa da bu evde alaranın sevmediğini anladım yazıktı be kıza sevilmemek zordu.
"Bu arada saçların çok güzel iyi ki boyatmışsın mavi gözlerinle çok uyumlu" sırf konu dağılsın ve ben bu alara ya daha fazla acımayayım diye saçma bir konu açmıştım. "Saçlarım orjinal bebek evet evet biraz garip ama bende seninle aynı düşüncedeyim gözlerimle çok uyumlu" hadi be oradan bu saçlar nasıl orjinal olur ben gözlerimi pörtlemiş ceyoya bakarken o sadece benim bu halime güldü. Tabiki de güler eminim şuan şaşkın ördek yavrusuna benziyorumdur. Hayalimde canlanan ördeğe bende gülmekle yetindim sadece.
Hani bir söz vardır ya sofrası kuran kaldırsın diye hah bu söz kesinlikle kaldırılmadı yada değiştirilmeli lan ben o kadar hazırlık yapayım yemek hazırlayayım birde sofrayı sereyim sonra da bir de kaldırayım ha yok artık daha neler gerçi ceyo bana yardım ediyordu ama sarı kafa kaçmayı başarmıştı hemde bu sözü söyliyerek. Misafirim lan ben burada vicdansız. İçeriden bir kahkaha duyulunca onu o sarı saçlarından mutfağa kadar sürüklemek gelse de o benim kırk yıllık dostum değildi helede hissettiğim gibi abim hiç değildi o yüzden çenemi ve düşüncelerimi düzgün tutmaya yemin ederek ve iç çekerek ceyoyla sofrayı toplayıp bulaşığı yıkamaya başladık.
Ceyoyla hem sohbet etmiş hemde bulaştıktan sonra çay suyu koyup eski sevgililerini hakkında dedikodu yapmıştık gerçekten eğlenceli kızdı mavişim benim. " Ee azem sen hangi sevgilini parça pinçik etmek istedin?" Sorduğu soruyla ortam resmen buz kesmişti ve ben kas katı olmuştum.
"Şey ceyo benim hiç sevgilim olmadı ben şey.."
Lafım lanet olasıca alara tarafından kesilirken az önce sofrada ona acıdığım için kendime kesmek istedim." Allah için baksana ce bunu kim ne yapsın çirkin sürekli ağlayan ve kendine acıyan bir yapısı var karan haklı bu kız çok çirkin suratsız! Eminim yanlız olmasının tek nedeni bu halleridir tatlım hiç kuaföre yada güzellik bakım merkezine gitmeyi düşündün mü ha?" Dediklerini daha fazmedemeden ceyo lafı yapıştırdı." Bir kere bir daha bana ce dersen senin derini yüzerim ikincisi o sen mi ki o değerli vaktini beyinsizlerin toplandığı bir yerde geçirsin ah pardon öyle yerlere giden tek beyinsiz sendin değil mi?" Aralarında ki kavga daha da büyüyecekken karanlar mutfağa girdi ki alara susmak zorunda kaldı belli ki kendini karana iyi göstermek istiyordu yoksa bu lafın altında asla kalmazdı.
"Kesin yeter! Şimdi ilk önce yaptığınız şu çayı afiyetle içmek istiyorum ve azem kendi isteğiyle bu düşüncelere gelmedi kendi isteğiyle intihar etmeyi düşünmedi sizde duydunuz o uçurum da intihar etmenin ne kadar günah olduğunu söylemesine rağmen intihara kalkıştı bu kadar salak olamazsınız helede sen azem büyücünün oyununa bu kadar çabuk kanarsan seninle işimiz gerçekten iş. Ve şunu unutmayın o azem o bir melek hangi melek günah olan bir şeyi yaptı."
Büyücüm mü o mu beni delirmişti. Yok canım olabilir mi? Karan gözlerimin tam içine bakarken ceyo çay servisini yapmıştı hem kafam dağılsın hem de karanın bakışlarından kurtulmak için yaptığım tatlıyı çıkardım ve herkese paylaştırıp servis ettim. Herkes afiyetle yiyordu tıpkı ben gibi övünmek gibi olmasın ama cidden bu tatlıyı ayrı bir efsane yapardım. " Çay mükemmel olmuş tatlıysa idare ederdi ellerine sağlık ceyo" zıkkımın peki olsun löp löp yağ olsun da o kasların sönsün inşallah karan sümsüğü. Kendince bana laf sokup içeriye gittiğini düşüyordu ama bilmiyordu ki o çayı da ben demledim hahahaha yaşasın kötülük aman hep bu şeytan tarafım. Gülerek çayım dan bir yudum daha aldım ohhh valla çay gibisi var mı ya?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVRO
Mystery / ThrillerHani vampirler,kurt adamlar,büyücüler ve özel yetenekli kişiler hakkında romanlar okuruz yada fantastik bilim kurgu tarzında filmlerini izleriz ve hepside yabancı olur bu sefer iki şey yanlış birincisi okuduğumuz ve izlediğimiz bu tür olaylar gerçe...