"Üstüme verici falan taktırmadın değil mi?"
Başka bir açıklaması olamaz.
"Seni takip ettim."
Başka bir açıklaması olabilirmiş.
Yüzümün aldığı ifadeye gergince gülümsüyor ve ben bu sıkıntılı gülümsemeye kahkaha atmak istiyorum.
Sanki bulunduğumuz ortamdan rahatsız gibi ama beni gördüğüne memnun.
Onu sadece 29 dakikadır görmememe rağmen, eski erkek arkadaşımı acayip özlediğimi fark ediyorum.
Asansörün kapıları aniden hareket ediyor ve ben kendimi içeri atmaya çalışıyorum. Belimde hissettiğim iri eller beni kendine doğru çekiyor ve sertçe asansörün aynasına yapışıyoruz.
Hep böyle bir sahne yaşamak istiyordum ve şu an bu düşündüğüm kadar iyi hissettirmiyor. Belki de atmosferden, emin olamıyorum.
İri gözler beklentiyle bana bakıyor ve o an nutkum tutuluyor. Gözlerindeki ışıltı bıraktığım yerde. Yaptığım onca götlüğe rağmen hemde.
O an ölmek istiyorum. Onu haketmeyişim için, tüm bu saçmalıklara neden olduğum için.
Yüzlerimiz arasındaki mesafa çok az, hatta yok. Beni öpmesini istiyorum. Sanki 30 dakika önce ondan ayrılmamışım gibi.
Tanrı tüm minnetsizliğime rağmen duamı kabul ediyor.
İri dudaklar ağırca yüzüme yaklaşıyor. Sakin kalmaya çalışıyorum ama içimde dışarı çıkmayı bekleyen 100 desibellik bir çığlık var.
Çatlak dudaklarımız arasında santimler kalıyor. Seslice yutkunup, gözlerimi yumuyorum.
Bekliyorum... Bekliyo-
Asansörün ani hareketiyle ikimiz de sarsılıyoruz ve zorlukla kendimi hareket halindeki asansörün en kuytu köşesine atıyorum.
Kendime gelmeye çalışıyorum ve yapmak istediğim şeyi yapamadığım için rahatlıyorum.
31 dakikalık eski sevgilini, ondan ayrıldıktan 31 dakika sonra öpemezsin.
45 dakika sonra belki.
Ama 31 dakika sonra kesinlikle değil.
Kat tuşlarına bakıyorum ve "0" sayısının çevresindeki kırmızı ışığı fark ediyorum. Asansör zemin kattan çağrılmış. Bu beklenmedik sarsıntıyı açıklıyor.
Eski sevgilimle 10 kat. En fazla ne olabilir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elevator | hood *on hold*
Fanfiction4 yıllık bir ilişki, 10 kata nasıl sığdırılabilir ki? ©narcissistsoul