Öğle vakti gelmişti bile. Dr. Morrell elinde bir kutu dolusu cihazla Olivia'nın odasına girdiğinde Olivia, oyun odasında oynamaktaydı. Bayan Elliott Dr. Morrell'a cihazlar için uygun yerler gösteriyordu. Bu cihazlar arasında ( Uv ışıkları, ve bir çeşit elektro-manyetik sesleri kaydeden cihazlar vardı) bir kaç tane fener, ve eski bir fotoğraf makinesi bulunuyordu.
Bir dakika sonra Bayan Elliott odadan çıktığında tek başına kalmıştı.
Bir süre etrafı kolaçan ettikten sonra Olivia'nın giysi dolabına bakındı. Kırmızı, ve mavi tonları hakimdi dolapta, besbelli mavi rengi daha çok seviyordu. Küçük Olivia, Bir an kendi oğlunu hatırladı. Peter, şuan 11 yaşındaydı ve çok tatlı bir oğlandı. hamile olduğunu öğrendiği zaman geldi aklına hissettiği duygular tarif edilemezdi.
"Ne arıyorsun?" Dedi küçük Olivia.
"Elbiselerin çok güzelmiş, özellikle de bu" dedi elinde tuttuğu mavi çiçekleri olan elbiseyi göstererek.
"Evet bende onu çok seviyorum. Annem dikti onu bana eğer istersen sana da dikebilir hem bende yardım ederim."
"Çok sevinirim." Dedi Dr. Gülümsemesi insanın içini eritiyirdu.
"Ne zaman gideceksiniz o eve?" Dedi küçük Olivia
"Bu akşam canım, o ev şuan satılık, uzun zamandır kimse almamış o evi."
"Peki o evi alacak mısınız?" Dr. Morrell dedi küçük Olivia.
"Hayır, o evi kontrol edeceğiz ve sen artık korkulacak birşeylerin olmadığını anlayacaksın."
"Peki ya Spencer ona ne olacak?"
"Anlamadım. Spencer'mı o kim?" Dedi Dr. Morrell
"O evde yaşıyor, büyükannem onun öldüğünü söyledi, ama ben onu hep görüyorum her gece geliyor."
"Büyükannen sana başka ne anlattı?" Dedi dehşete kapılmış ve gözleri büyümüştü Dr. Morrell'ın.
"Hiç, sadece Spencer'ı bulursan eğer ona söyler misin, beni çok korkutuyor artık o sesleri çıkartmasın."
"Tabi söylerim" Dr. Morrell tekrardan korkmaya başlamıştı. Bu kız sanki bir girdap gibi etrafındaki herkesi korkutmayı başarıyordu.
Elindeki kumaşı Dr. Morrell içeri girince bırakmak zorunda kalmıştı, Bayan Elliott, üstüne attığı siyah, parlak şalı ona zengin ve soylu bir kraliçe havası katıyordu. Kısa boylu olmasına rağmen bir erkeği kolaylıkla kendine hayran bırakabilirdi. Ve tabiî ki kendine has parfümü ve teninin kokusunu Dr. Morrell bile hissede biliyordu.
Bayan Elliott'un aksine Dr. Morrell kısa saçlarını taramak ve lacivert bir bluz giymekle yetinmişti. Gözleri gözlüğünün altında resmen parlıyordu. Koyu kahverengi, olmasına rağmen yinede çok göz alıcı geliyordu insana. Ama o bundan rahatsızlık duymuyordu. Morrell, kumral bir kadındı, boyu Angel'ın ki kadar kısa olmasa da uzun boylu sayılmazdı. Çok fazla parfüm kullanmasını sevmezdi. Fazla bakımlı bir kadın değildi kısacası, ama yine de al benisi vardı.
"Buyrun Dr. Morrell bir şey mi istediniz?"
"Ah hayır sadece bir, iki soru sormak istiyordum tabi müsaitseniz!" Dedi Dr. Morrell.
"Buyrun lütfen"dedi kadın bir prenses edasıyla.
"Anneniz acaba o Olivia'ya ne anlatıyordu bir bilginiz var mi?"
Bayan Elliott, şaşırmış görünüyordu ama durumu hemen toparladı.
"Evet tabi o hikayeler anlatırdı." Dedi Bayan Elliott
"Nasıl hikayeler?"
"Bazen masallar, bazen ise öykuker."
"Peki ya sokağın sonundaki ev?" Dedi Dr. Morrell
"Evet arada anlatır, bir kız çocuğundan bahsederdi, hep adını unuturum, o kızla ilgili hikayeler işte!"
"Spencer!" Dedi alaycı bir edayla Dr.
"Anlamadım?"
"Kızın adı Spencer, Olivia o kızdan bahsetti bana, bize gördüğünü söylediği kadının o kız olduğunu söyledi."
"Bu imkansız o kız öleli 19 sene oldu olmadı. O kızı nasıl görür?"
"Nasıl öldü peki?"
"Ne ah bilmiyorum. Konunun Oliva ile ne ilgisi var?" Diyebildi kadın kafası karışık bir biçimde.
"Konu da bu Angel, kızınız annenin anlattığı öyküler yüzünden bu halde olabilir."
"Peki ne yapacağız, küçük Olivia'mı geri istiyorum." Dedi Bayan Elliott.
"Bu akşam o eve gideceğiz ve bu olaylar yarına umarım bitmiş olacak."
"Umarım" bu sözcükler sanki ona küçük bir çocuğu avutur gibi gelmişti bir an ama sanırım bayan Elliott, durumun hala farkında değildi, ve olacağını da zannetmiyordu.
Dr. Morrell akşam yemeği için masaya geldiğinde çok tatlı bir aile tablosuyla karşılaştı. Küçük Olivia gerçektende bu ev için bir neşe kaynağıydı. Ve açık bir şekilde belli oluyordu ki durumu dün, öğlen vaktine göre daha iyiydi.
Bayan Elliott, misafirleri için adeta bir ziyafet şöleni hazırlamıştı. Etler, balıklar, şaraplar, hatta çikolata dolgulu jeller bile vardı.
O akşam Dr. Morrell ve Bay Red, bu tatlı aileyle beraber karınlarını doyurduktan sonra, sokağın sonundaki eve bakmak için hazırlanmaya başladılar. Bay Red, eski bir kamera ve bir kaç fener alarak, kapıya doğru yöneldi. O sırada Dr. Morrell küçük Olivia'nın yanında duruyordu. Belli etmese de o eve girme fikri şuan ona çok saçma ve aptalca geliyordu.
O esna da Bay Elliott, Olivia'nın odasından ev için gerekli olan elektro-manyetik cihazların olduğu kutuyu getiriyordu. Eddie Red, Bay Elliott'nın elinden kutuyu aldı ve verandaya çıktı. Hemen peşinden ise yavaş adımlarla Dr. Morrell çıktı.
Korku sanki içini kemiriyordu. Evet hayaletlere inanmıyordu, ama o ev çok fazla korkutucuydu ve küçük Olivia korkmakta çok haklıydı. Ev krem rengi bir boya ile tamamen boyanmış ama aradan geçen 19 sene ve bakımsızlıktan dolayı soyulmuş ve hayli eskimişti. Ev büyük pencereleri ve iki ayrı girişi ile biraz bakım yapılsa, hemen sayılacak bir yer gibi duruyorsa'da ona yaklaşmaya yeltenen herkesi, koşa koşa geri göndericek kadar kudretli ve korkutucuydu.
"Bekle!"Dedi küçük Olivia Dr. Morrell 'a bağırarak.
"Benide götür eğer o eve bende gelmezsem korkmaktan asla vazgeçemem." Dedi. İşin tuhaf tarafı haklıydı. Ama onu bu korkunç eve götürmek, ona daha fazla zarar verebilirdi.
"Bak Olivia oraya tabiî ki gelebilirsin, ama orası karanlık ve güneş çoktan battı, düşüp yaralanabilirsin." Dedi Dr.
Küçük Olivia'yı kalmaya ikna ettikten sonra, Dr. Morrell ve Eddie Red, yavaş adımlarla sokağın sonundaki eve doğru yürümeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAĞIN SONUNDAKİ EV
HorrorKimilerimiz karanlıktan korkar, kimilerimiz ise karanlıkta yaşar, soğuk ıssız ve yalnız işte tam o anda gördü o kadını sessizce onu izliyordu. Bir anda orada beliri vermişti sanki gözlerini hiç kırpmıyor gibiydi, sadece hırıltılı nefes alış verişini...