-Ozan-
Selim'in bana böyle davranması sinirimi bozuyordu. Biz yakın arkadaşız sanıyordum. Bir derdi varsa bana anlatması gerekmez miydi?
Gece boyu eve gelmesini beklemiştim. Geldiğinde fazla bir şey konuşmadan banyoya gitmiş, oradan çıkınca da uykum var deyip odasına gitmişti.
Sabah uyandığımda da erkenden evden çıkmış olduğunu fark etmiştim. Resmen benden kaçıyordu ve bir açıklama yapmak zorundaydı.
Apartmana girdiğimde asansör kapanmadan koşarak yetişmiştim. Kapı açıldığında Selim ile göz göze gelmiştim.
Sırıtıp asansöre bindim. Kader bizden yanaydı. İkimiz de birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Hızla 'stop' yazan düğmeye basıp Selim'e döndüm.
"Anlat bakalım derdin ne?"
diye sordum. Elini düğmeye atmaya çalıştığında düğmelerin önüne geçip onu engelledim.
"Ne yapıyorsun Ozan Allah aşkına!"
"Ne yapıyormuşum?"
"Çekilir misin?"
"Olmaz"
"Ne istiyorsun?"
"Neden böyle yaptığını anlatacak mısın artık?"
Gözleri dolduğunda şaşkınca baktım. Yanlış bir şey mi yapmıştım? Sadece neden böyle yaltığını bilmek istemiştim.
"Ozan lütfen çıkalım şuradan"
Asansör fobisi falan olabilir miydi?
"Sana anlatmak istemiyorum gerçekten"
Gözlerinden yaşlar gelmeye başlasığında tuhaf hissetmiştim. Benim de gözlerim dolmuştu. Onu ağlarken görmek neden bu kadar acıtmıştı ki?
Hızla kollarımı ona sardım. Bir elim sırtını diğeri de saçlarını okşuyordu.
"Ağlama"
"İşimi zorlaştırıyorsun"
Hıçkırıkları arasından konuştuğunda ondan ayrılıp gözlerine baktım.
"Ne demek istiyorsun?"
"Sadece sarılsak?"
dedi sevimli bir şekilde. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp geri çekildim.
"Anlatmazsan sarılmak yok"
"Anlatırsam hiç sarılmazsın bir daha."
Ne demekti bu? Sorgularcasına kaşlarımı kaldırıp gözlerine baktım. Gözlerini kaçırıp ayakkabılarına baktı.
İkimiz de sessizce öylece duruyorduk. Bu durum nedensizce komik gelmişti ve biraz da sinirim bozulmuştu.
Birden gülmeye başladığımda şaşkınca bana bakmış, çok geçmeden dayanamamış ve o da gülmeye başlamıştı.
İkimiz de neden güldüğümüzü bilmiyorduk.
Asansör birden çalışınca gülmemiz kesilmişti. Zemin kata inen asansörün kapısı açıldığında Selda teyze ile göz göze gelmiştik. İçeri girip bize gülümsedi.
"Nasılsınız yavrucum"
Kadın geçen ona verdiğimiz yemekten sonra ölmemişti ve korkutucu bir şekilde gülümsüyordu. İntikam almak istiyor olabilir miydi?
"İyiyiz teyzeciğim"
"Sizi çok tebrik ediyorum canlarım benim hiç kız getirmiyorsunuz öğrencisiniz bir de"
Selim de ben de gülmemek için dudaklarımızı ısırmıştık. Hiç kız getirmeme sebebimizi bilse yine de bizi tebrik eder miydi acaba?
Bizim kata geldiğimizde asansör durmuştu. Selda teyzeye el sallayıp asansörden indik.
Eve girdiğimde rahat bir nefes alıp kendimi salon'a atmıştım.
Selim'in odasına doğru gittiğini görüp kaşlarımı çattım.
"Selim lütfen gel ve ne olduğunu söyle"
dedim üzgün bir şekilde. Derin bir nefes alıp gözlerime baktı.
"Buna ne tepki vereceksin ya da ne yapacaksın hiç bilmiyorum"
Sustu yere bakıp tekrar gözlerime baktı. Ortamdaki sessizlik beni geriyordu. Titreyen dizleri onun da gerildiğinin kanıtıydı.
"Sadece bir kere söyleyeceğim iyi dinle"
Gözleri yine dolarken beni büyük bir şaşkınlığa uğratacak o kelimeleri bir çırpıda söyleyivermişti.
"ben sana aşık oldum"
----------------------------------------------
İtirağggffff ndndndmss
Ozan ne yapacak acaba :d
Dıdım dıdım
Oy vermeyi umutmayınızzx
💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızı Yapsana(Gay)
Короткий рассказOzan: Lütfen ne istersen yapacağım Ozan: aramızı yapar mısın? 07.11.18