Selim: Kerem'in işi çıkmış
Ozan: nasıl yaa?
Selim: gelemeyecek
Ozan: off tamam o zaman ben eve geçiyorum
Selim: biz gitmeyecek miyiz?
Ozan: moralim bozuldu hiçbir şey yiyesim yok sen yiyip gel
Selim: peki...
*
Eve girdiğimde ışıkların çoğu kapalıydı. Acaba Ozan evde değil miydi? İçeri girip kapıyı kapattım.
Dışarda yemiş ve eve gelmiştim. Ozan için de paket yaptırmıştım.
"Ozan?"
diye seslendim içeriye doğru. Salona girdiğimde yerdeki şişelere şaşkınca baktım.
Ozan dolu gözlerle beni görğnce kafasını tekrar önüne çevirdi.
Benim yüzümden mi bu haldeydi? Benim bencilliğim yüzünden miydi?
"Ozan iyi misin"
"İyi miyim?"
Benim de gözlerim dolarken yanına oturdum. Resmen içim sızlıyordu.
"Neden bu kadar içtin ki?"
diye sorduğumda gülmeye başlamıştı. Söylediklerimi taklit etmekten başka bir şey yapmıyordu.
"Neden bu kadar içtim ki?"
Elimle almıma vurup yerdeki şişerleri toplamaya başladım.
"Dur daha bitmedi o"
Şişelerden birini elimden almaya çalışırken. Onu ittiğimde yere yığılmış ve ağlamaya başlamıştı.
Şişeleri tekrar yere bırakıp yanına gittim. Onu kaldırıp kollarımı bedenine sardım.
"Özür dilerim"
"Bu kadar üzeceğini düşünmemiştim"
"Tek sebep o değil. Sadece bu aralar her şey üzerime geliyormuş gibi hissediyorum. Ayrıca sen neden özür diliyorsun ki? "
Dolu olan gözlerimi kaçırdım ve konuştum. Dudaklarımı ısırıp derin bir nefes aldım.
"Kerem'in gelmesini ben istemedim. Aslında işi yoktu. Nedenini sorma ben de bilmiyorum ama pişmanım"
Boş boş suratıma bakıyordu. Sarhoş olduğu her halinden belli oluyordu.
"Kerem mi sence sorun?"
"Ne o zaman?"
"şşşt."
İşaret parmağını dudaklarımın üzerine koyup baygın bakışlarıyla gülümsedi.
"O zaman sana bir ceza"
dedi bana daha da yaklaşırken. Kalbim daha da hızlanırken tuhaf bir sesle konuştum.
"Ne cezası?"
"Seni öpmeme izin ver"
Ellerini saçlarıma götürüp okşamaya başlamıştı. Gözlerim sonuna kadar açılmış, kalbim hızlanmıştı.
"Saçmalama!"
Neden böyle bir şey istiyordu ki şimdi?
"Kerem'i öpemedim senin yüzünden"
"Sarhoşsun düşünemiyorsun"
Kafasını olumlu anlamda salladı. Aramızdaki milimlik mesafe beni çıldırtacaktı.
"Bunun ne önemi var ki?"
Baş parmağını dudaklarıma götürüp hafifçe okşadığında gözlerim titremişti. Dudaklarıma bakmaya devam ediyordu.
"Dudakların, yumuşacık."
Parmağını dudaklarımın üzerinde gezdirmeye başlamıştı.
Parmağını ağzıma sokup dişlerime değdirdi. Diğer elini de saçlarıma götürmüştü. İtiraz etmiyordum. Ne yaptığını sorgulamıyor, devam etmesini istiyordum.
Parmağını çekip gözlerime baktı. Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırdığında yine ona hayır diyemeyeceğimi anlamıştım.
Dudaklarımız buluştuğunda burnumdan titrek bir nefes almıştım. Bir eli hala saçlarımda geziyordu. Ellerimi omuzuna götürüp öpüşüne karşılık vermeye başladım.
Gözlerimi kapatıp dillerimizi buluşturmasına izin verdim. Ağzından gelen alkol tadı beni rahatsız etmezken daha fazlası için onu kendime bastırdım.
Ağzımın içine boğukça inlediğinde dudaklarını dişlerimle çekiştirdim. O inlemeyi tekrar duymak istiyordum.
Sonunda nefes almamız gerektiğini hatırladığımızda dudaklarımız ayrılmıştı. Gözlerime bakıp gülümsedi. Hiçbir şey düşünemiyordum. Hayat durmuş gibiydi.
Kalp atışlarım düzene girmezken tekrar kızaran dudaklarına yapıştım. Bu sefer daha istekli bir şekilde öpüyordum. İtiraz etmeden bana karşılık verirken dudaklarım kıvrılmıştı.
Neden bu kadar hoşuma gittiğini sorgulayamayacak kadar sarhoş olmuştum dudaklarıyla. Bunun sebebi ondan gelen alkol tadı olmalıydı. Başka ne olabilirdi ki?
----------------------------------------------
Bekliyor muydunuz?shsjmamakajaka
Çünkü ben beklemiyordum djdkmdmsmssö
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızı Yapsana(Gay)
Short StoryOzan: Lütfen ne istersen yapacağım Ozan: aramızı yapar mısın? 07.11.18