Bu ses önceden duyduğum bir sesti tabi ya bu o sarı kafa. Saçımı çekince kendime geldim kolundan tutup ters çevirdim kolları benden uzaklaştı ama hala bıçak elindeydi bu kızın zoru ne ya her kalçasını kaşıyamayan bana kaşıtmak zorunda mı?.
" Benimle zorun ne" diye bağırdım.
Sinirli gözlerini bana çevirdi.
" Sen beni yenemezsin beni rezil edemezsin" diye bağırdı.
Üzerime atak yapmaya çalışınca diz kapağına sert bir şekilde tekme attım inleyerek yere düştü. Bıçağı yine bırakmadı ay mübarek eline japon yapıştırıcısıyla mı yapıştırdın bıçağı?
Yerinden kalktı koşarak üzerime geldi karnına tekme attım bırakmadı bana yapıştı adeta koala gibi beni bıçaklamaya çalışıyordu tam ittireceğim an elindeki bıçağı öne doğru itti ve bıçak kolumu sıyırdı kolumdan kan usul usul akmaya başladı.
Sinirlendim saçından tuttuğum gibi kafasını duvara vurdum.
" Sana çok daha fazla dayandım. Sabrımı taşıma lan benim bak bu son uyarım bir dahaki sefere bu kadar iyi davranmam" dedim tehtidvari bir sesle hangi insan buna dayanırdı ya zaten kolumu bıçakladı kevaşe koluma baktım kan okul üniformama bulaşmıştı.
Saçını bırakıp duvara ittim. Arkamı dönüp tam gideceğim an omzundan tutup beni arkama çevirdi tam yumruk atacağı zaman yüzümü sağ tarafa götürdüm ardından okkalı bir yumruğu gözünün altına indirdim.
" Yettin be sen sabrımı taşırma dedim niye uğraşıyorsun lan" diye gürledim.
" Neyine güveniyorsun lan sen sen benim karşıma geçeçek cüreti nereden buldun ha" diye yeniden gürledim.
Kolundan tuttuğum gibi yanıma çekip suratına tokat attım. Acıyla çığlık attı.
Elimden kurtulmaya çalışıyordu. Yeniden saçından tutup kendime çevirdim.Saçını iyicene çekip.
" Bir daha karşıma çıkarsan yeminle ömründe görebileceğin en büyük işkenceleri yaşatırım sana ölmek için yalvatırsın sarı kafa" diye gürledim.
O sırada kapıdan sesler gelmeye başladı döndüm kapıya tüm okul toplanmış neredeyse beni ve sarı kafayı izliyorlardı saçını bırakıp lavaboya ittirdim ardından suratına tükürdüm.
" kevaşe" diye tısladım.
Hızla tuvaletten çıkıp kalabalığı yarıp sınıfa girdim elime okul çantamı alıp sınıftan çıktım.
" Asena" diye seslendi gül.
" Nereye" dedi.
" Kafamın estiği yere" deyip yanından ayrıldım. Hızla okuldan. Çıkıp otoparka girip arabama bindim çantımıda ya koltuğa bırakıp arabayı çalıştırdım.
Ardından bir elime telefonu alıp yıllar önce ilk buraya geldiğimde tanıştığım erkek arkadaşım berfuyu tuşladım. UUn bir süre sonra.
" Efendim" sesini duydum.
" depoyu kapat kimse girmesin" dedim.
" tamam peki kapatıyorum yolda mısın?"
" evet geliyorum hadi kapat" deyip yüzüne kapattım.
Hızla depoya sürmeye başladım. Yaklaşık yarım saat sonra depoya vardım. Arabadan inip depoya doğru yürümeye başladım etrafta ki se yoktu boşaltmıştı.
Deponun kapısı dan içeriye girdim.
" Berfu" diye bağırdım.
" Burdayım" diye bağırdı yan tarafıma döndüm.
" Ne zaman geldin" diye sordu.
" şimdi" dedim usulca başını salladı.
" karolini açtım" dedi.
Yanına gittim.
" tamam hadi sen çık benim işim var" dedim.
" Beni kovuyorsun yani" dedi.
" Ne anladıysan o" dedim.
" Sen bugün tersinden mi kalktınya dedi.
" Ters mers her neyse yüzünde elimin tersinin kalmamasını istiyorsan hafi git " dedim tehdit edercesine.
" off senle de konuşulmuyor " deyip oturduğu sandalyeden kalktı yanımdan geçerken yanağımdan makas aldı ve ardından koşmaya başladı.
" Berfu" diye bağırdım ama çoktan kaçmıştı.
Çok takmamaya çalışıp giyinme odasına girip üzerime rahat bireyler giydim.
Giyinme odasından çıkıp atış odasına girdim. Silahların olduğu bölüme gidip gözüme değen ilk silahı aldım ardından susturucuyu uçuna taktım.
Atış standına yürüyüp ilk sıradaki tahta adama çevirdim silahı nişan aldım ve tetiğe bastı tam on ikiden vurmuştu ardından ikinciye geçtim yine nişan altım ve tetiğe bastım tam adamın kafasının ortasından vurdum. Ardından üçünçiye geçtim ve aldım ama depoda bir silah sesi patladı ama bu benim silahımın sesi değildi tahta adamı tam on ikiden vurmuştu.
Bu kimdi ?
Sizden yorum ve kitap hakkında düşüncelerinizi bekliyorum sevgili okurganları. Yine dayanamayıp bölüm attım. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
Teen Fiction" Beni anlamadın demeyeceğim. Çünkü beni anladın. Sen beni anladın ama anladığın halde canımı yakmaktan vazgeçmedin" dedim. Gözyaşlarımın arasından. Onu affetmeyecektim ben onu ne kadar affetsemde o benim canımı yakmaktan vazgeçmeyecekti. Artık bu a...