Underground

581 58 11
                                    

Uzun süre yayımlayamadım üzgünüm, normalde istikrarı elden bırakmayacağım ama ailede ciddi sağlıksal sorunlar yaşadık, bu nedenle affettirmek için diğer hepsinden bir bölüm yayımlayacağım.

Uzun zamandır harika kokularla uyanmaya alışık değildim. Burnuma gelen muhteşem pankek kokularını takip ettim -sanki mutfağın yerini bilmiyormuş gibi- ve adeta sandalyeye çakıldım. Hızla tabağıma çatalım neye denk gelirse doldurmaya başladım.

''Ih-ıhm.'' 

Babamın boğazını temizlemesiyle kendime geldim. 

''Buz dolabinda üçüncü rafta boğaz pastilleri var, kullanmalısın. Son günlerde boğazında çok gıcık oluşmaya başladı.'' dedim iğneliyici bir şekilde.

Ama suratı gayet ciddiydi ve mesajımı almıştım.

''Hoff. Hepinize günaydın, Tanrıya bizi yeni bir güne uyandırdığı için binlerce kez şükürler olsun. Canım kardeşimin sıhhati yerindedir umarım. Bayan Rodriguez, ellerinize sağlık, böylesine harikulade bir masa için epey yorulmu..''

''Abartma.'' dedi babam sakince ve tabağına tekrar gömüldü.  Ben de aynısını yaptım. 

Ama nerden estiyse birden;

''Ee çocuklar, bugün gidiyor musunuz?''

Carter bana soran gözlerle baktı.

''Ben yokum.'' dedim kafamı kaldırmadan. 

''Veronica, senin için bir değişiklik olur.''

''Tamam baba, ama sırf bütün gün seni dinleyemeyeceğimden.''

*****

''Hadi ama Veronica, bir gelin bile kendi düğününe bu kadar sürede hazırlanmıyor.''

Hızla merdivenlerden inerken;

''Tabi, daha da hoş gözükmesi için uğraşman gereken uzun ve gür sarı saçların, gözlerinin yeşilini ortaya çıkarmak için uğraşacağın bir makyajın yok. Boyunu daha uzun, kalçanı daha geniş ama belini daha ince gösterecek kıyafet de seçmiyorsun. Sadece aptal bir şapka ve gözlük takıp çıkıyorsun.''

Ben bunları söyleyene kadar çoktan arabasının yanındaydık.

''Vay canına.. Ama biraz egoist misin ne?'' dedi takılarak.

Kibirle sırıtarak;

''Huyum kurusun.'' dedim.

Ve arabasının yanından ilerlemeye başladım.

''Hey, binsene, nereye?''

Durdum ve kafamı arkaya çevirdim.

''Gerçekten seninle geleceğimi sanmadın değil mi?''

''Aslında sandım. Öyle dedin.''

Yanına yaklaştım, tam karşısında durdum.

''Zavallıcık, bir kızın her dediğine inanmamayı öğrenmelisin.''

''Veronica Georgeanne Rodriguez, hemen bin şu arabaya.''

''Ama anlaşılan baban öğrenmiş.'' dedi kapıdan haykıran babama kahkahayla bakarak.

*****

Hoş bir kafeye girdik. Köşede aşiret gibi dizildikleri masa zaten hemen belli oluyordu.Bardaki geceye ek olarak Shawn, Aaron, Hayes ve Sam dedikleri çocuklar da vardı. Ama bilin bakalım ne? Hala umrumda değiller. 

''Bugün ne kadar takılacaksınız?''

Gürültülerinden dolayı yanımda oturan Carter'ın kulağına yaklaşmıştım, ve diğerleri duymasın diye de tabi.

ASIAN STEP BROTHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin