[2] "Babacığın kucağı"

1.1K 83 66
                                    

Hoseok ve Hee Ran, Hee Ran'ın odasındalardı. Birkaç saat önce yaşanan olaydan sonra Hee Ran ağlayarak babasının kucağına basılmış ve onu bırakmamıştı. Taehyung ve Hoseok kızlarının bu tavrını hayretle izlemişlerdi ve oldukça endişelenmişlerdi. Daha önce bu derece büyük bir kıskançlık tavrı onda görmemişlerdi.

Şimdi Hee Ran, Hoseok Babası ile birlikte kendi yatağında yatıyordular. Babasının göğsüne yatmış, bin kere dinlese de bir kez daha dinlemek istediğini söylediği hikâyeyi dinliyordu. Hoseok bu hikâyeyi bugün beşinci kez okuyordu. Dudakları, artık her kelimesini ezberlediği hikâyeyi söylerken aklı çok başka yerlerdeydi. Kızının tavrı onu evlat edinme konusunda daha fazla düşünmeye itiyordu. Taehyung ile yeniden bir evlat sahibi olmak istiyorlardı ama demek ki bunun için erkendi. Belki onlar yeniden baba olabilirdi ama Hee Ran babalarını paylaşmaya hazır değildi. Bu düşünceyi rafa kaldırmalı ve Hee Ran biraz büyüdükten sonra yeniden gündeme getirmelilerdi.

Tek başına bir karara varmıştı ama Taehyung ile konuştuğunda ona destek çıkacağına emindi.

Artık okumaktan yıpranan kitabın son sayfasında olduğunu fark ettiğinde kitabı kapatmadan önce Hee Ran'ın tepkisini bekledi. Eğer kızı yeniden dinlemek isteğindeyse minik parmakları ile kitabın ilk sayfasını açar, "Baba oku," derdi. Biraz zaman geçmişti ama hareket yoktu. Hoseok göğsünde yatan kızına baktı. Hee Ran uyuyakalmıştı. Elindeki kitabı yanına bırakıp kızının saçlarını okşayıp öptü. Bir süre bu anın tadını çıkardı. Kolları arasında küçük bir meleğin uyuduğunu düşünmek tüm derdini, tasasını unutturuyordu.

Hee Ran'ı göğsünden dikkatlice alıp yatağa yatırdı, kendisi de yanına uzandı. İçeride misafirleri vardı ama kızından da hemen ayrılmak istemedi.

☽ ☼

"Hoseok hyung benim babam olsaydı ben de paylaşmazdım." Jungkook tek kaşını kaldırıp yüzüne de muzip bir tavır oturtarak söylediği bu cümleye karşı Taehyung ona kötü bakışlarını yolladı. Sorun Jungkook'un kurduğu cümlede değildi, o her zaman böyleydi, zaten Taehyung da onun eşcinsel olmadığını bildiğinden rahattı; sorun henüz bu odadaki kimsenin yeni bir bebek evlat edinmek istemelerini bilmemeleriydi. Kimseye, ailelerine bile bu düşünceden bahsetmemişlerdi. Bu yüzden Namjoon da bilmiyordu. Yakın zamanda Evlatlık Edindirme Kurumu'na başvurmuşlardı ama ortada henüz hiçbir şey yoktu, bu iş geçen seferine göre daha zor gibi görünüyordu. Oysa ikisi de artık tecrübeliydi, zaten büyütmekte oldukları bir bebek vardı, neden kurum onlara yeni bir bebek vermek için işi ağırdan alıyordu?

"Asma suratını Tae. Geçen gün onunla oynamak istediğimde bebeğini bana vermedi ve ne dedi biliyor musunuz?" Seokjin büyüttüğü gözleri ile odadakileri taradı ve devam etti. "'O benim bebeğim. Kendine başka bul!' Cidden şok olmuştum."

"Bu senin için travmaya sebep olmuş olmalı." Namjoon elini Seokjin'in bacağına koyup söyledi.

"Bir saat kadar hayatımı sorguladım." İkisi gülüştüler.

"Pembe etekli olan mıydı?" Taehyung sorduğunda onların gülüşmelerinden çok uzaktı.

"Efendim?"

"Bebek, pembe etekli olan mıydı?" Seokjin başını salladığında Taehyung biliyordum der gibi bakmıştı. "O en sevdiği bebeği. Kimseye vermiyor, bana bile." Taehyung kızının bugünkü tavrının normal olmadığını göstermeye çalışıyordu. Daha önce babalarını kimseden kıskandığı olmamıştı.

"Dua et Hee Ran Hoseok'u yabancı bir bebekten kıskanmış, sen babamı benden kıskanırdın."

Taehyung ağzı açık bir şekilde Namjoon'a baktı. Seokjin ise Taehyung'a bunu nasıl yaparsın der gibi bakıyordu. Şu an eğlenen tek kişi Jungkook'tu, Namjoon'a, hikâyenin devamını duymak için merakla bakıyordu.

"Kıskanmazdım. Hyung ben seni hep sevdim neden kıskanayım?"

Namjoon, gamzesi belirecek kadar hafifçe gülümsedi.

"Severdin ama bu kıskanmana engel olmazdı ki. Babamın kucağında ben varsam gelir beni iter kendin geçerdin. Babam yatmadan önce ilk beni öperse ağlamaya başlardın. Sen okula yeni başladığın yıllardı, babam sofrada önce bana günümün nasıl geçtiğini sorarsa hemen lafa atlar 'Babacığım biliyor musun bugün ne oldu' diye anlatmaya başlardın."

Jungkook Taehyung'a yargılayıcı bakışlarını yollayıp cık'lamaya başladı. Taehyung ise biraz bozulmuştu, kollarını göğsünde kavuşturmuş, sürekli "Hatırlamıyorum, yapmadım öyle bir şey," diyip duruyordu.

Bu kıskandın-kıskanmadım tartışması Hoseok salona girene kadar sürdü. Hoseok, biraz yorgun, arkadaşları ile selamlaşıp Taehyung'un yanına geçti.

"Uyudu mu?"

Hoseok başını salladı. "Ay'ı Kim Çaldı'yı beşinci okuyuşumda dalmış." Sonra devam etti. "Jiminler gitti mi yoksa?"

"Gelmediler. Jimin geliriz demişti ama-"

"Bence gelmezler. Hem bırakın da çiçeği burnunda çiftimiz biraz yalnız kalsın." Bütün gözler Jungkook'a döndü.

"İki sene oldu Jungkook. Bunun çiçeği mi kaldı?" Jungkook Taehyung'a karşı sadece omuz silkti. Sonra aklına gelen şeyle yerinden kalktı. Yüzünde durduramadığı bir sırıtış vardı. Taehyung'la uğraşmak ona iyi geliyordu. Ayağa kalkınca dikkati üzerine çekti.

"Hyung birazdan yapacağım şey için anî tepki verme, tamam mı? Bu bir sosyal deney?"

"Bu çocuk yine ne yapacak?" Namjoon eğilip Seokjin'in kulağına fısıldadığında Seokjin dudağını büzdü. Taehyung ise nefesinin altından "İşte başlıyoruz," dedi.

Hoseok zaten yorgun ve hiçbir şey anlamadan kaderine razı oldu. Jungkook Hoseok'un önüne geçti. "Bak anî tepki vermek yok?"

"Jungkook istediğini yap hadi, kılımı kıpırdatmayacağım."

Jungkook gülmesini bastırmaya çalışarak Hoseok'un kucağına oturdu. Başta Hoseok olmak üzere herkes şok olmuştu. Taehyung ise biraz önceki kadar rahat değildi.

"Demin öğrendik ki Taehyung babacığının kucağına kendisi dışında biri, misal Namjoon hyung oturduğunda çılgına dönüyormuş." Konuşurken gülmemek için kendini zor tutuyordu ancak Jungkook'un derdini anlayan Seokjin kendini tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladı. Ardından Namjoon da ona katılınca Jungkook daha fazla devam edemedi.

Hoseok karşısında gülen bu üç adama anlam veremedi. Taehyung'a döndüğünde onlara değil başka tarafa baktığını ve kollarını göğsünde kavuşturduğunu gördü. Bir yandan da alt dudağını kemirmeye başlamıştı.

"Jungoo?" Minik uykulu bir ses salondaki gürültüyü susturdu.

Taehyung hemen yerinden kalkıp kızını kucağına aldı. "Güzelim uyandın mı sen? Hadi yatağımıza gidip uyumaya devam edelim."

"Ha...yır!" Hee Ran babasının kucağında biraz çırpındıktan sonra minik ayakları sonunda yerle buluştu. Kimseye değil sadece Hoseok Babası ile hâlâ kucağında oturan Jungkook'a bakıyordu. Herkes nefesini tutmuş, minik kızın yapacağı şeyi bekliyordu.

Taehyung içinden "Umarım bugünkü bebeğe yaptığını yapar," diye geçirdi.

Hee Ran biraz bekledikten -uykusu biraz daha açıldıktan- sonra koşarak babasının kucağında oturan Jungkook'un kucağına çıktı ve bu sefer biraz öncekinden daha fazla bir kahkaha tufanı oluştu.

bir bebek daha? | vhope ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin