[8] "Uyku"

642 48 30
                                    

Hoseok aynalı odaya girdiğinde çantasını kapının hemen yanına bırakıp gözlerini ovuşturmaya başladı.

Hyunwoo (*Monsta X'ten Shownu) ısınma hareketleri yapıyordu, Hoseok'un haline gülümsedi. "Günaydın. Uyanamadın galiba?"

Hoseok, Hyunwoo'yu yeni fark etti. Yumruk yaptığı eli gözünde kalırken yerde oturan adama baktı. "Sana da günaydın, hyung. Ama yanlış tahmin, hiç uyumadım desem yeri." Odanın içine ilerleyip Hyunwoo'nun yanına oturup ayaklarını uzattı. Ellerini geriye doğru yaslayıp başını da geriye attı. Gözleri kendiliğinden kapanmıştı.

"Yoksa Hee Ran hasta mı oldu?" diye sordu Hyunwoo, sesinden bile küçük kız için ne kadar endişelendiği belli oluyordu.

"Hayır. O iyi hyung." Hoseok gözlerini açmadan söyledi. Âdem elması hareket etmişti. "Aslında herkes iyi. Bir nevi. Sadece düşünmekten uyuyamadım işte. Sonra da sabah oldu." Birden ayağa kalktığında başı döndü ama umursamamaya çalıştı. Hyunwoo onu izlerken yerinde zıplamaya başladı. "Hadi pratik yapalım."

Hyunwoo elinden tutup onu tekrar yere çekti, oturmasını sağladı. "Otur şöyle. Bırak da boş zamanını değerlendir. Yeni bir koreografi hazırlamamız lazımmış."

"Ne? İyi de daha diğerini öğretmedik bile!" dediğinde Hyunwoo omuz silkti.

"Bu diğer takım için."

Hoseok'un gözle görünür bir şekilde morali bozuldu. Çalışmak onu yormuyordu da Taehyung ve kızı ile neredeyse hiç vakit geçirememek onu deli ediyordu. İşini seviyordu ama bu şekilde olması da canını sıkıyordu.

"Yeni koreografi için ne zaman başlamamız gerekli?"

"Bir hafta sonra başlarız. Vakit var daha. Sen gidip evine dinlen." Hoseok büyüğe kaşlarını çatarak baktı. Koreografiyi bitirmelerine rağmen henüz takıma öğretmemişlerdi ve pek de zamanları yoktu.

"Gidemem hyung. Öğretmem gereken bir dans var."

Hyunwoo onu birden duvarı boydan boya kaplayan aynaya çevirdi. "Şu haline baksana. Gözlerin kıpkırmızı Hoseok. Vücudun da resmen dökülüyor. Bu şekilde dans edebileceğini mi düşünüyorsun sen?"

Hoseok dediği gibi aynada kendine bakmaya çalıştı ama gözlerini tam açamıyordu bile. Hyunwoo belki haklı olabilirdi ama yine de çalışması gerekmez miydi? Zaman kısıtlıydı sonuçta.

"İyi de koreografi ne olacak?"

Hyunwoo yanaklarını havayla doldurdu. "Onu düşünme sen. Ben hallederim. Yarın daha iyi olduğunda da eksikleri tamamlarız."

"Hyung emin misin? Tek başına idare edebilir misin?" Hoseok'un bir tarafa gitmenin ve Taehyung'un kokusu sinen yatağında uyumanın daha cazip olduğunu söylerken diğer tarafı Hyunwoo'yu yalnız bırakmak istemiyordu çünkü yeni bir dansı ilk defa öğretmenin bazı zorlukları vardı ve tüm yükü Hyunwoo'nun üstüne atmak istemiyordu. Ve bir de koreografinin çoğu kısmı ona aitti, nasıl öğretilmesi gerektiğini kendisinden daha iyi bilen biri olamazdı.

"Tabii ki eminim. Sen git hadi."

Hoseok bir süre Hyunwoo'ya baktı. Pekâlâ ciddi görünüyordu. Gözleri sulanıp daha fazla bakamayacağına emin olduğunda kabul etti ve ayaklandı.

"Tamam, gidiyorum ama öğleden sonra dönerim. Bu işi yalnız başına yapmanı istemiyorum hyung. Diğer türlü kötü hissederim, biliyorsun."

☼☽

Taehyung binaya girdiğinde Jungkook'u yerinde gördü ve bu onu şaşırttı. Jungkook genelde oradan buraya dolaşan, yerinde duramayan biriydi. Çalışırken de yarım saatten fazla masasında kalamıyor, sürekli geziniyordu.

bir bebek daha? | vhope ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin