[5] "Soyisim mevzusu"

791 56 48
                                    

O günden sonra Hoseok işten hep erken çıkar olmuştu.

Taehyung sorduğunda hazırladıkları koreografiyi bitirdiklerini, sadece öğretme kısmının kaldığını söylemişti ve Taehyung bunu duyunca bir dönemi daha bitirdikleri için mutlu olmuştu çünkü Hoseok'un ne zaman koreografi hazırlaması gerekse onu çok az görüyordu ve bu canını sıkıyordu.

Şimdi Taehyung, Yoongi ile birlikte mutfakta yemek hazırlıyordu. Jimin salonda Hee Ran ile oynarken Hoseok da kendini koltuğa atmış, dinleniyordu.

Jimin'in basık burnunu Hee Ran'ın basık burnuna sürtmesi ile çıkan kıkırtılar Hoseok'a ninni gibi geliyordu. Her an uyuyacak gibiydi.

Jimin, kucağındaki minik kızı biraz daha güldürürken zil çaldı. Hoseok tek gözünü açtığında mutfaktan elinde eldivenlerle çıkan Taehyung'la göz göze geldi. "Birini mi bekliyoruz?" diye sordu Taehyung. "Namjoon hyunglar gelmeyeceklerini söylemişlerdi."

"Bilmiyorum," diye mırıldandı Hoseok. Şu an dünya yansa umurunda değil gibiydi.

Taehyung kapıyı açtığında Jungkook ona hızlıca selam verip içeri daldı. İstikameti direkt salon oldu. Taehyung arkasından bakakaldıysa da bunu görmedi.

Dürüst olmak gerekirse Taehyung Jungkook'u tamemen unutmuştu.

"Nerede benim prensesim?" Jungkook salona girdiğinde Jimin'in kucağındaki Hee Ran onu gıdıklayan parmakları unuttu. Jungkook'u gördüğünde hemen Jimin'in kucağından inip ona koştu ve kucağa alınmayı bekledi. Jungkook ona istediğini vermiş, hemen kucağına almış ve öpücüklere boğmuştu. Onlar aşklarını yaşarken Jimin terk edilmenin verdiği hisle somurttu, Hoseok ile sadece gelene bakmış ve "Aaa Jungkook'muş" diyip yeniden gözlerini kapatmıştı. Kendini neden yorgun hissettiğine dair en ufak fikri yoktu, sadece halsiz hissediyordu. Belki de hasta olacaktı?

"Hemen satıldım," diye sitem etti Jimin yanına gelen sevgilisine. Yoongi ise kolunu beline sardı ve onu koltukta kendine doğru çekti.

"Hee Ran hiç senin olmadı ki," dedi Jungkook. Sesi kendinden emin çıkıyordu. "Şimdi Jung Hee Ran ama ileride Jeon Hee Ran olacak."

Odadaki kimse Jungkook'u ciddiye almadı.

"Hâlâ bir kız arkadaşı yok mu?" diye sordu Yoongi Jimin'in kulağına doğru. Jungkook duymasın diye fısıldamıştı. Jimin dudaklarını birbirine bastırıp başını iki yanına salladı. Tam o an Yoongi aklına gelenle doğruldu ve bu sefer herkes onu duyabileceği şekilde sordu.

"Hee Ran'ın soy isminin Jung olduğunu bilmiyordum. Buna nasıl karar verdiniz?" Sorusunu daha çok mutfaktan dönen Taehyung'a sormuştu çünkü Hoseok koltukta doğrulurken pek onu dinliyor gibi görünmüyordu.

"Ben biliyorum," diye araya girdi Jungkook. "Taş-kağıt-makas oynadılar ve Taehyung kaybetti." Jungkook gerçekten eğleniyor gibi görünüyordu, Taehyung'un ona attığı kötü bakışlar onu etkilemiyordu.

Hoseok yüzünü yıkayıp kendine gelmek için lavaboya gittiğinde Taehyung Jungkook'un dediğini görmezden gelip Yoongi'nin sorusuna yanıt verdi çünkü Yoongi bir şekilde Jungkook'a inanmış görünüyordu.

"Karar vermek başta bizim için de zordu ama o sene ben işsiz olduğum için ve Hoseok'un maaşı olduğu için Hee Ran'ı evlat edinen kâğıt üzerinde o oldu. Kurum bana düzenli bir maaşım olmadığı için çocuk veremezdi ve biliyorsunuz zaten evli de değiliz."

Yoongi anladığını belirtip başını salladı. Jimin zaten her şeyden haberdardı ve Jungkook da öyle ama yine de Taehyung ile uğraşmayı seviyordu.

"Ben de onu anlamıyorum zaten. Namjoon hyung ile Seokjin hyung evlenirken siz nasıl evlenmezsiniz? Sizin çocuğunuz bile var!"

"Çünkü ben abim gibi yurtdışında evlenecek kadar zengin değilim," dedi Taehyung Jungkook'a doğru. Bu konu biraz sinirlerini bozuyordu. Hükümet onlara bir çocuk verebiliyordu ama evlenmelerine izin vermiyordu ve bu cidden sinir bozucuydu.

bir bebek daha? | vhope ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin