[20] "Mızmız Tae"

441 29 23
                                    

Eğildi. Böyle kızı ile göz göze gelebiliyordu.

"Ne yapacağını biliyorsun, değil mi?"

Hee Ran başını salladı. Hoseok Babası ile onların odasının önündelerdi, kapı aralıktı, Taehyung uyuyordu ve ikisi onu uyandıracaklardı. Kendi yöntemleriyle.

"TaeTae Babamın üzerine çıkıp ona koala gibi sarılacağım."

Babasını taklit ederek o da fısıldıyordu. Taehyung'u bu şekilde uyandırmak istemezlerdi. Hoseok başını sallayıp aralıktan Taehyung'u kontrol etti. Yatakta Hoseok'un tarafına kaymış, kendi yastığına sıkıca sarılmış bir şekilde uyuyordu. Hoseok birden başını kızına çevirdi.

"Sen koalanın ne olduğunu biliyor musun?" Hayretle sordu. Elbette kızının bazı hayvanları adı ile birlikte tanıdığını biliyordu. Bazısını dışarıda görüp onlara adıyla sesleniyordu; kuş gibi, civciv gibi, kedi gibi, tavşan gibi... Ama koalayı göremezdi ve Hoseok onun koala ile henüz bu yaşta tanışmasını garipsedi.

Hee Ran bir kez daha başını salladı ve anlatmaya başladı. "Namjoon oppa gösterdi bana telefonundan. Kocaman kulakları ve burnu var."

Hoseok anladığını belirten bir ses çıkardı. Kreşteyken öğrendiği sanmıştı önce ama Namjoon'un öğretmesi daha olası gibi duruyordu. "O zaman dediğin gibi, yatağa koşuyorsun ve babana koala gibi sarılıyorsun, tamam mı?" Küçük kızın burnuna parmağı ile ufacık dokundu ve aralık olan kapıyı sonuna kadar açtı. İkisi birlikte sevinç nidaları atarak yatağa doğru koştular ve yatağa çıktılar. Hee Ran hemen söylediği gibi babasının üzerine çıktı ve kolunun üzerine uzandı, Hoseok da Taehyung'un yatağın sağ tarafında bıraktığı boşluğa yerleşti ve bacağının tekini Taehyung'un üzerine attı.

Hee Ran söyledi. "Uyan, uyan baba uyan. Gündüz oldu."

Hoseok küçük kızın dediğine gülmeden edemedi. Taehyung ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Biraz önce gayet sessiz ve sakin bir uyku uyurken şimdi tam olarak üzerinde bir karmaşa vardı ve kızı kulağının dibinde ona uyanmasını söylerken Hoseok da kahkaha atıyordu. Bu durumda uyanmaması imkânsızdı zaten.

Sakinleşip Taehyung'un gözlerini ovmasını izledi. Hee Ran hâlâ Taehyung'un üzerinde onu dürtüyordu. Birden Taehyung kızını yatağın diğer tarafına yatırıp onu gıdıklamaya başladı. "Uyanmış mıyım, hım? Uyanmış mıyım?"

Hee Ran üzerinde gezinen parmaklara dayanamayarak gülmeye başladı. "Uyanmışsın. Tamam, bırak beni. Bırak beni."

Taehyung eğilip kızının yüzüne birçok öpücük bıraktı.

"Gidiyorum ben."

"Nereye?"

"Çizgi film izlicem." Hee Ran yataktan inip koşarak odadan çıktığında Taehyung kendini geriye doğru attı.

"Ah, sabah sabah... cidden."

O ana kadar bir şey demeyip sadece onları izleyen Hoseok başını avucuna yasladı ve "Ne oldu?" diye sordu.

Taehyung yüzünü sıvazladı. Kahverengi saçları dağılmıştı. "Yordunuz. Geçen haftanın intikamını mı alıyorsun, anlamadım ki."

"İntikam falan yok, sadece havalı bir şekilde uyandırmak istedi-" Taehyung Hoseok'u üzerine doğru çekip başının omzuna gelmesini sağlayarak üzerine uzandırdı. Kollarını iki tarafına sardı. Hoseok cümlesini tamamlayamamıştı.

"Uyumaya devam etmek istiyorum. Uyuyalım."

"Mızmız olma Tae, kalkmak zorundasın."

Taehyung istemediğini belirten bir ses çıkardı ve kollarını Hoseok'un bedenine daha sıkı sardı. Hoseok, Taehyung'un üzerinde tam anlamıyla debelendi. Taehyung'un geri uyumasını istemiyordu. Erkenden kalkmıştı ve onun için güzel bir kahvaltı hazırlamıştı, ayrıca bu güzel bahar gününü yatakta geçirmeye de niyeti yoktu.

bir bebek daha? | vhope ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin