Gözlerim kapanırken bir siluet bana doğru yaklaşıyordu.
Bana yaklaştıkça burnuma dolan o vanilya kokusu gözlerimin daha çabuk bir şekilde kapanmasına neden oluyordu.
Gözlerim kapanırken tek hatırladığım şey;"Uyan Lalisa,üzgünüm çok üzgünüm.
Beni affet,sana bunu yapmamalıydım.
Aç gözlerini güzelim.
Nolur o parıldayan gözlerini aç."Gözümü açtığımda bir hastane odasında yatıyordum.
Sanırım beni kurtarmıştı.Ona baktığımda Yattığım yatağın,yanındaki kahverengi berjel koltukta uyuya kalmıştı.
Tam yerimi düzeltecekken,bir anda uyandı.
"İyi misin Lalisa?""İyiyim Jungkook sorun yok."
Neden bunu yaptın Jungkook?
Neden ölmeme izin vermedin?
Hani bana acı çektirecektin?
Ölmem senin işine gelmez miydi?Aklımda dolaşan sorulardan her birini ona sormak istiyordum.
Fakat yeri şuan değildi.
Sonra soracaktım hepsini teker teker.Kafamı ona çevirdiğimde;
"İyi misin Lalisa nasıl oldun?"
Diye bir soru yöneltti.
Fakat farkında olmadan demin sorduğu sorunun aynısını sormuştu."Daha yeni sordun ya Jungkook?
"Ahh,unutmuşum..."
Bu haliyle çok tatlıydı.
Fakat onun vicdan azabı çekip de beni hastaneye yetiştirdiğine emindim.
Kesinlikle başka bir açıklama olamazdı.Bana değer bile vermeyen biri için haliyle önemsiz biriydim.
"Ahh,bir saniye Lalisa,doktoruna son durumunu sorup geliyorum."
Ne olmuştu?
Şimdi de beni umursuyor gibi mi göstermeye çalışıyordu kendini?___________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•La Vie En Rose• Lizkook(Tamamlandı)
Teen Fictionİşler daha ne kadar zor olabilirdi? Birşeyler hissederken iki taraf daha ne kadar acı çekebilirdi? Daha ne kadar uzak durabilirlerdi?