-Bumerang-
Not: Medyaya bıraktığım şarkıyla okumanızı tavsiye ederim~
Jin, ameliyattan çıkan arkadaşına yoğum bakım ünitesinin cam kapısından endişe ile bakıyordu. Doktor hayati tehlikeyi atlattığını fakat bir süre kimsenin yanına girmemesi gerektiğini söyleyip yanından ayrılmıştı. Saat gecenin 4'üydü Jin yorgun, uykusuz bedenini koltuklara bıraktı yaşanan olayı düşünmeye başladı. Jaehwan neden oradaydı, Johnny neden onun yerine Jaehwan'ı vurmuştu, çatıda gördüğü maskeli kadın kimdi? Aklındaki sorulara cevap bulmaya çalışırken Henry'nin sesiyle irkildi.
"Hyung neler oldu böyle? Sana bir türlü ulaşamadım bir anda tüm hat kesildi, sanki biri irtibatımızın fakrına varıp bağlantıları bilerek koparmış gibiydi. Jaehwan Hyung nasıl iyi mi?"
"Henry cidden hiçbir şey bilmiyorum. Durum daha karışık hale geldi. Johnny'nin bildiği bizim bilmediğimiz farklı şeyler dönüyor ortada. Neyse ki Jaehwan hayati tehlikeyi atlattı, onu zamanında hastaneye yetiştiremeseydim bu vicdan azabı ile yaşayamazdım."
"Peki Johnny? Onu nasıl alt edip oradan uzaklaştınız, sana da zarar verebilirdi."
"İşte iş burada garipleşiyor, çatıda Johnny'nin yanında başka biri daha vardı Henry."
"Nasıl başka biri yardımcı adamlarından biri falan mı?"
"Bir kadın."
"Nasıl yani Hyung, nasıl kadın?"
"Henry mal mısın oğlum sen, kadın işte şu karşı cinsimiz hani?"
"Kimmiş ne işi varmış gecenin o saatinde çatıda?"
"Şuan yoğun bakımda olması gereken kişi sensin bence. Bunun başka açıklaması olamaz. Nerden biliyim ne işi vardı o saatte, soramadım kim olduğunu bilsem söylerim herhalde."
"Nasıl biriydi, tarif et ki kolay araştırabiliyim."
"170 boylarındaydı."
"Hyung cidden şaka mı yapıyorsun, koskoca Londra'da 1.70 boyunda tonlarca kadın vardır, azıcık daha ayrıntılı tarif etsene."
"En yakın arkadaşım vuruldu yerde kanlar içinde yatıyordu, kalkıp kadının vücut ölçülerine mi dikkat etmemi bekliyorsun. Jaehwan'ın hangi keskin nişancı tüfeği ile vurulduğunu, yaranın derinliğini bilecek kadar bilgili bir kadındı. Ve Johnny'nin inlemelerini hesaba katacak olursak dövüş konusunda da yetenekli."
"Cidden bu hatunu inanılmaz merak etmeye başladım. Hemen çocuklara haber veriyim. CCTV görüntülerine bakmaya başlasınlar. Hyung uyanınca ona geçmiş olsun dileklerimi ilet. Benim şimdi çıkmam lazım."
"Tamam, beni haberdar edersin. Dikkat çekmeden git."
Henry kafasını tamam dercesine sallayıp Jin'in yanından ayrıldı.
Bu sırada güzel bir hemşire gülümseyerek Jin'e yaklaştı sonra: "Hastamız kendine geldi, onu özel odaya çıkarıyoruz artık gidip arkadaşınızı görebilirsiniz" diyerek yanından ayrıldı.
Jin derin bir nefes verip "Çok şükür" diyerek hızlı adımlarla Jaehwan'ın yanına gitti.
--
Seohyun ne kadar süre uyuduğunu bilmiyordu. Uyandığında hala yorgundu. Zar zor ayaklarını sürüyerek banyoya gitti. Üzerindeki dar kıyafetlerden kurtulup sıcak bir duş aldı. Üzerine rahat bir şeyler giyip kendini rahat koltuklara bıraktı. Telefonu çalmaya başladı cevapsız 32 arama ve bir dolu mesaj vardı ekranda Key ismini görünce derin bir nefe alıp açtı. "Efendim Key."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Paradise
RomanceVarlığı bir şehir efsanesin dönüşmüş, yaşadığı acılar nedeniyle kontrolsüz bir güce sahip, adı geçtiği zaman herkesin yutkunduğu cesur adam Kim Seok Jin ile, Güzelliği ile herkesi büyüleyen, gözlerindeki sır dolu bakışlar ile insanların hayatını del...