"Medyaya bıraktığım şarkı ile okumanızı tavsiye ederim." ♡
Seohyun ve Key onları çağırmaya gelen görevlinin ardından koridorda yürümeye başladılar. İkisinin de içinde bir huzursuzluk vardı. Nihayet kapıyı açtıkları zaman gördükleri manzara hiç hoş değildi. Seohyun ani bir sinirle:
"Bu adamın burada ne işi var amca?" diye sordu. İş yerinde babası gibi gördüğü adama yalnızca "Efendim" diye hitap eden Seohyun, ne zaman çok sinirlense veya mutlu olsa ona amca derdi.
Jin bu durumdan tüm benliği ile nefret etmişti küçümseyen bakışlarını Seohyun'a yöneltip "Şaka yapıyor olmalısınız efendim, benim bu durumu kabul etmem mümkün değil!" diyerek sinirle olduğu yerde yürümeye başladı.
Jin Ki bu iki gencin verdiği karara saygı duymayıp önünde böyle atışmasına çok sinirlenmişti. Biri kızı gibi gördüğü yıllardır bir çok başarı elde etmiş ajanı, diğeri ise istihbaratta en çok güvendiği genç adamdı. İkisinin babası ile de zamanında çok yakındı. İki dostunu da bir hiç uğruna yitirmişti. Şimdi intikam hırsı ile yanıp tutuşan bu iki kişiyi bir araya getirip canı pahasına onlara yardım edecekti. İkisini de başı boş bırakmaya gelmezdi. Sonlarının aileleri gibi olmasını istemiyordu. Eğer ki ikisini de gözünün önünde tutmazsa çılgınca işler yapmaya çalışıp canlarını tehlikeye atarlar diye endişe duyuyordu.
"Size itiraz etme hakkı verdiğimi hatırlamıyorum? Ne zamandır kararlarım sorgulanır oldu?"
Seohyun "Amca bu adam senin adamlarından biri mi, ne zamandır birlikte çalışıyorsunuz neden benim haberim yok?" diye sordu.
Jin hemen arkasına düşüp "Yıllardır neden onu hiç göremedim toplantılarda, operasyonlarda, ne zamandır bizimle çalışıyor bu kadın?" dedi.
Jin Ki derin bir nefes alıp. "Kim Seok Jin'in babası ve senin baban ile yakın arkadaştık. İkisi de bu ülkenin minnetle anacağı askerlerdi. Onları yitirdiğim zaman sizleri bana bırakılmış bir emanet gibi gördüm. Jin başarılı bir adamdı onu yanıma aldım istihbarata kattım, en güvendiğim ajanlarımdan oldu. Seni yetiştirdim, ülke ülke gezip birçok başarı elde ettin. En iyi ajanlarımdan oldun. Eğitimini bitirdikten sonra sana kimse bu işleri yapacak imkan vermeyecekti. Ve Seohyun sen Kore'ye döneli bir yıl oldu Jin'den haberinin olmaması normal değil mi?"
Henry, Key ve Jaehwan olayları büyük bir heyecan ve şaşkınlıkla izliyorlardı.
Özellikle Henry ve Jaehwan Seohyun'un ajan yetiştirilen bir okuldan mezun olduğunu öğrendiklerinde küçük dillerini yutacakları.
Aynı şekilde Key, Jin'in de onlar gibi bir ajan olduğunu öğrenince bir hayli şaşırmıştı.
"Şimdi asıl konumuza dönelim. Siz isteseniz de istemeseniz de artık bir takımsınız. Seohyun iki gün içinde Jin'in apartmanına taşınıyorsun daireleriniz yan yana evin eşyaları hazır, sen kişisel eşyalarını al yeter. O apartman çok güvenli ve şirketlerinize yakın. Bu ayın sonuna kadar şirketlerinizde CEO görevlerinize devam edeceksiniz. Daha sonra devredeceksiniz. Şimdilik her şey sıradanmış gibi davranın. Johnny'nin yerini tespit ettik. Ve şuan çalıştığım planı hafta sonu burada konuşacağız."
Seohyun ve Jin bu durumdan kaçış olmadığını anladıkları için bir ağızdan "Tamam efendim" dediler.
Jin Ki bir şey hatırlamış gibi yapıp "Ve sana gelince Jaehwan."
Jaehwan hiç beklemediği bu cümle ile kekeleyerek "Buyrun efendim" dedi.
"Johnny ve arkasındakiler artık seni biliyorlar. Tanındığın için de hayatın tehlikede. Sana iki seçenek sunuyorum evlat. Ya seni çok uzak bir ülkeye gönderirim orada istediğin bir mesleği yaparsın, güvenliğini sağlayacağıma garanti verebilirim ya da senin için oluşturduğumuz yeni kimlik ile takıma katılırsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Paradise
RomanceVarlığı bir şehir efsanesin dönüşmüş, yaşadığı acılar nedeniyle kontrolsüz bir güce sahip, adı geçtiği zaman herkesin yutkunduğu cesur adam Kim Seok Jin ile, Güzelliği ile herkesi büyüleyen, gözlerindeki sır dolu bakışlar ile insanların hayatını del...