1. Bölüm [Hotel]

136 19 52
                                    

1.BÖLÜM

-Beklenmeyen Buluşma-

Not: Medyaya bıraktığım şarkı ile okumanızı tavsiye ederim! ♡

Jin, Jaehwan'ın gelmesini beklerken Henry'e gece boyunca toplantının olduğu otelin kameralarını izlemesini söyledi. Bugünün sorunsuz geçmesini her şeyden çok istiyordu. Her ihtimale karşı birkaç adamına onlarla gelmesini emredip arabasına bindi. Jaehwan büyük bir heyecanla arabaya binip "Naber bro, bugün nasıl görünüyorum, can alıcı değil mi?" diyerek arkadaşının omzuna hafif bir yumruk attı. "Oğlum senin derdin ne, bugün oraya boy göstermeye mi gidiyoruz iş yapmaya mı?" Jaehwan dostunun her zaman alışık olduğu tavırlarına küçük bir kahkaha ile yanıt verdi.

"Biraz sakin ol dostum, bak İngiltereli hatunlar Asya'lı erkeklere bayılıyormuş. Bu senin için de bir fırsat olabilir. 28 yaşına geldin artık ne zaman gerçek bir erkek gibi davranacaksın merak ediyorum."

"Merak etme, benim hayatıma o uzun burnunu sokma Jaehwan, aşk ancak benim hayatımı meşgul eder benim senin gibi kadınlara ayıracak boş vaktim yok." Jin sinirle bakışlarını pencereye sabitledi.

Gergin olduğu zaman ses tonu her zamankinden daha yüksek çıkardı. Bu istemsizce yaptığı bir davranıştı. Neyse ki 10 yıllık arkadaşı onun bu tavırlarına alışkın olduğu için kolay kolay ona aldırış etmiyordu.

Sessizliği bozan Jin "Akşam hangi şirketlerin başkanları gelecek, liste yanında mı?" diye sordu. Jaehwan elindeki Ipad'i Jin'e uzattı.

Jin listeyi kontrol ederken farklı birkaç şirket ismi dikkatini çekti. Daha önce hiç iş yapmadığı kişilerin olması gerginliğini bir nebze daha arttırdı.

"Bugün onun geleceğine nasıl bu kadar eminsin? Yani başka bir adamı gönderebilir senin için. Sonuçta bunu yapabilecek tonlarca adamları var." Jin, Jaehwan'ın bu sorusuna ukala bir gülümsemeyle cevap verdi: "O şerefsiz benim icabıma kendisi bakmak isteyecektir. Daha önceki avlarından farklıyım ben. Öyle sıradan birini yollamayacağına adım gibi eminim. Bizzat ayağıma gelecek! Ve, Bang!"

Jaehwan büyük bir kahkaha patlattı. "Bang mi, sanırım çok fazla bilgisayar oyunu oynuyorsun bebeğim." Jin'in bakışlarınından sonra susması gerektiğini anlayıp tekrar elindeki telefona yoğunlaştı.

Araba otele ulaştığı zaman, Kim Seok Jin kendinden emin bir şekilde derin bir nefes alarak kapıdan çıktı. Etrafındaki sayısız kameraya gülümseyerek kırmızı halıda yürümeye başladı. Ara sıra elini kaldırıp poz vermeyi ihmal etmedi. Jaehwan ise sayısız poz vererek kocaman bir gülümsemeyle Kim Seok Jin'i takip etti. Birkaç gazetecinin sorularını kibarca redderek içeride her şeyden söz edeceğini, dışarıda bir röportaj vermeyeceğini söyledi genç adam.

Otelin lobisinden girince onu güler yüzle karşılayan diğer şirketlerin başkanları ve çalışanlarına aynı tebessüm ile karşılık verdi. Eline bir kadeh şampanya alıp ortadaki masalardan birine geçti. Jaehwan çoktan birileri ile sohbet etmeye başlamıştı. Her zamanki kurnaz zekası eşsiz esprileri ile birçok kişiyi güldürüyordu.

Kim Seok Jin Güney Kore'nin en büyük şirketlerinden biri olan AWAKE GRUP'un sahibiydi. Bu toplantı şirketinin iş yaptığı tüm ortaklarına yeni projelerini tanıtmak için düzenlediği bir organizasyondu. Hatta Jaehwan'ın önerisi üzerine diğer şirketlerin birkaç şirketi daha davet etmesine olanak sağlamıştı. Bu toplantı Jin için çok önemliydi. Bir aydır bunun hazırlığını yapıyordu. Yok etmek istediği hedefi ancak böyle büyük bir organizasyonun olduğu yerde ortaya çıkacak biriydi. Onu iyi tanıyordu.

Jaehwan'ın sesiyle düşüncelerden sıyrılan Jin kafasını çevirdiği zaman yanlarındaki güzel kadını görünce şaşırdı.

Jaehwan Jin'in soru sormasına fırsat vermeden: "Bu güzel bayan Taeyang Grup'un başkanının daveti üzerine buraya gelmiş. Bu organizasyonun sahibi ile tanışmasını istedim" diyerek kadına hayran hayran bakmaya devam etti.

Black ParadiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin