11 ay sonra;Kapının çarpmasıyla irkildim.
İrem:kim var orada
Korkarakta olsa ilerledim. Ahh ceyran yapmıştı. Derin bir nefes vererek camı kapattım.
Hazal:Böööö
İrem: ayyyy!! Ya kızım manyak mısın ya ödümü kopardın.Kahkaha atmaya başladığında bende halime güldüm. Depresyon hırkam ve pijamalarımla ve de ev topuzumla Harika bir kombinasyon yapmıştım.
Hazal: alışveriş vakti beybisi.
İrem:bu halle gidebileceğimi düşünmüyorum.
Hazal: ah hiç merak etme ben seni baştan yaratıcam.Hazal:valla çok güzel oldun. Çok harikayım ya.
İrem: ne kadarda mütevazisin.
Hazal:haydi çabuk gidelim.Arabadan indiğimizde kalabalık bekliyorduk ama aksine kimsecikler yoktu.
Hazal:ne olmuş burada?
İrem:bilmem.
Hazal:öff böyle keyifli olmaz ki gel ileri sokağa gidelim.Yürüyerek gittiğimiz sokakta ilk bebek eşyaları satan bir standın önünde durdum.
İrem:şu an bebeğimiz bunları giyiyor olabilirdi. Ben bunları görünce dayanamayıp alırdım ev döndüğümde bebeğim bunları görüp mutlu olurdu onun heyecanıyla mutlu olurdum. Olurduk.
Hazal:irem yapma böyle.
Tutamadığım hıçkırığımla beraber yaşlarda yüzümden dökülmeye başladı. Bana sarılan inçe ama çok şey anlatan kollara karşılık verdim. Hazal dostum muydu? Hayır kardeşimdi.
Hazal:iyi misin? Eve gidebiliriz.
İrem:gerek yok.Biraz daha ilerde şapka standı vardı. Hazal beni güldürmek için erkek şapkası alıp saçını bıyık yaptı ve Mert'i taklit etmeye başladı. Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım.
Hazal:hah iti an çomağı hazırla.
Telefondaki mertten bahsettiğini anlayınca sırıttım ve ilerki standa ilerledim. Takı ve küpe standıydı. Üzerinde ulaş yazan erkek kolyesini görünce boğazım düğümlendi. Hey bir dakika! Ulaş ismi yazan kolyenin yanında duran irem isimli kolye ancak bir tesadüf olabilirdi. Yani sanırım.
Hazal:ben geldim.
İrem: ne diyo?
Hazal:boş boş işler işte.Kafa sallayıp irem kolyesini ulaş kolyesinin yanında çektim.
İrem:bunu istiyorum.
(:3 lira efendimParayı verip ilerlemeye başladım. Şaka mıydı bu çünkü şakaysa hiç hoş değil!!!
Duvardaki grafiktilerde yan yana ilaç ve irem yazıyordu. Sakin ol ürem bu bir tesadüf.İlerdeki stant kalem standıydı. Kalemlere bakarken yine Yanyana olan ve üzerinde ulaş ve irem yazan iki kalem gördüm.
İrem:şaka gibi.
Kendimin bile zor duyduğu bu sesi hazal duymamıştı ama gerçektende şaka gibiydi. Eşek şakası gibi.
İrem kalemini alıp ilerlemeye devam ettim.İrem: yok deve ama.!!
İleride adı 'irem ve ulaş' olan bir lunapark vardı. Her yerin başında irem ve ulaş yazıyordu. Hazal hala kalem reyonunda kalmıştı. Bir an bunun tesadüf olmayacağı geldi aklıma ama hazal yalan söyleyemezdi anlardım. O yüzden bu bir tesadüf olmalıydı.yani umarım.
Hazal bu tesadüfe(!) gülmeye başladığında onun bu işi planlamadığını anladım.
Hava kararmaya başladığında elimizdeki poşetlerle arabaya bindik.
Eve vardığımızda karanlık içimi ürpertirken bir yandanda lamba tuşunu arıyordum.
İrem: eee ne yiyeceğiz?
Hazal:pizzaa Nası fikir?
İrem:ımmh mükemmel.
Hazal:çünkü ben buldum.
İrem: egoist
Hazal: sevgilime çekmişim naparsın.
İrem: gelinceye iti an çomağı hazırla oluyor ama.Omuz silkip telefona sarıldı.
İrem:susamsız olsun ha.
Hazal: okey beybisi. Ha bu atada yemekten sonra yoga-
İrem:öffff ne yogaymış be ben yatıcakları yemekten sonra.
Hazal: sonra diyo çok kilo almışım.
İrem:ben her zaman inceyim güzellik.
Hazal: bide bana diyo egoist diye.Gözlerimi devirip duşa girdim. Soğuk su vücuduma hücum ederken iyileşmeye yüz tütmüş dikişlerime baktım. Sulara göz yaşlarımda eşlik ederken Gözlerimi kapatıp saçımı yıkamaya başladım.
Ben duştan çıktığımda pizza masada duruyordu. Kıyafetlerimi giyip pizzayı kendime çebireyim dedim ama bir türlü peşimi bırakmayan tesadüfler burada kendilerini gösterdiler ve kutunun üstüne ulaş ve irem yazdılar.
İrem: hayır yani anlamıyorum adı ulaş ve irem olan çok ünlü bir çift mi var?
Hazal tekrar kahkaha atmaya başladı. Bense kendi halime üzülüyordum ileride deli diye tımarhaneye kapatacaklardı. Koltuğa oturup düşünmeye başladım. Gerçekten hepsi tesadüf müydü?
İrem:ben doydum iyi geceler.
Hazal:iyi geceler aşkum.Sırıtarak odama çıktım ve pijamamı giyindim. Islak saçlarımı tarayıp kuruttum. Aynada kendimi incelerken her ayrıntıya baktım aynı ulaşa baltığım gibi....
Ölmüştümde ağlayanım yoktu. Evliyken bi anda dul damgası yemeye başlamıştım. Annemden, ablamdan halktan, herkesten. Hazal beni bir süperiz Eda'sıyla o cehennemden çekip çıkarttı ve babasının ona verdiği eve benide ortak etti. Tek yapabildiğim şey onun yanında olmak çünkü elimden başka bir şey gelmiyor.
Yatağıma oturup bağdaş kurdum ve pencereden bakmaya başladım yağmurda ıslanan ve işkence gibi olan işlerinden dönen birçok çalışan vardı. Onlarda hayattan bezmişlerdi ama yaşananları için gayeleri vardı. Kimisinin çocuğu,kimisinin eşi, kimisinin ise eşi vardı. Bir zamanlar benimde olduğu gibi.
O kadar dalmıştım ki çakan şimşekle kafamı cama vurdum.
İrem: ah lanet olsun!!!
Tam yatağıma yatacakken telefonum çaldığında ekranda 'Ulaş' yazıyordu. Bir ara delirdiğimi hissettim ama kapanmasından korktuğum için hemen açtım.
İrem:alo
Kaç kez seslensem de karşıdan cevap gelmiyordu.
İrem:oyun mu oynuyorsunuz lan benle!!
Uzaklardan bir yerden kahkaha sesi duyduğumda bu kişinin bir an ulaş olduğunu hayal ettim.
İrem:sen kimsin?
?: hayatının en büyük pişmanlığı.----------------------------------------------
Size bir özür borçluyum çok uzun süredir bölüm yazamıyorum bazı sebeplerden dolayı.
Bu bölümden sonra be zaman gelir bilmiyorum ama kısa sürede yazarım inşallah sizi seviyırummm <3
![](https://img.wattpad.com/cover/164764543-288-k843401.jpg)