Eve varınca ulaş beni döndürdü bende bir şey var mı diye en sonunda ikna edebildim ve oturma odasına geçtim "ee aşk kuşum ne yaptın sizin işi" diye sordum Mert'e" "ya senin ne tripli arkadaşın var ya her saniye trip atıyor neymiş onu sevmiyormuşum sevgili olmak istemiyormuşum biz neymişiz vallaha boğaldım" güldüm "aynı ben ya aferin ona" dedim ve azıma bir tane üzüm attım "yenge o zaman ben abime sabır diliyorum çünkü bide hamilesin allahtan hazal hamile değ-" "aaaaaaa" diye bir çığılık koptu Hazal'ın odasından ben koşarak orta gittim mertlere beklemelerini söyledim "ne oldu" "hamileyim" "ne oha çüş" "ya biz korunmadan bi kere daha şey yapmıştık" "iyi bok yemişsiniz" "sizde ulaşla yapmıştınız" "ama biz evlendik siz ne halt yiyeceksiniz baban ve abin seni öldürür" "bilmiyorum Mert'e söylesem mi" "yok söyleme kızım saçmalama" "ama korkuyorum ya bana çok kızarsa" "o boku yeneseydi o zaman salak mı o korunmayı unutmuş hadi gidelim salona" salona gelince gazla dan diye söyledi "hamileyim" mert öksürmeye başladı ulaş şok halası ev halkı 'neeee' diye bağırdılar "kimden" dedi ulaş "yok benden kimden olucak mertten" dedim "eyvah biz korunmayı unuttuk" sesi mert olayı Yen'i idrak ederek "kıt kafalı çocuğum benim şimdi ne halt yiyeceksiniz" "aldıralım" sesi hazal "hayatta olmaz" dedi mert "mert saçmalama benim abim var babam var ayrıca ben evlenmek istemiyorum" "haa yani benimle sadece zevk için birlikte oldun anladım" "ya mer-" demeye kalmadan mert evden çıktı hazalda sinirden ağlamaya başladı "ama ben öyle demek istemedim ki" "biliyorum kuzum sen boşver onu biz konuşuruz onla sen şimdi bu bebeği aldıracak mısın" hazal kafa salladı biliyordum aldırmak istemediğini ama mecburdu ailesi önce Mert'i sonra bebeğini öldürürdü
Hastaneye geldiğimizde doktor Hazal'ın ameliyat için hazırladı ve odaya aldılar bizde o sırada mertle konuşacaktık ulaş arabayı hızla sahile sürdü mert orda ağlıyordu hassas yavrum benim koşarak ona arkasından sarıldım "ağlama kuşum isteyerek aldırmıyor" "biliyorum irem beni korumak için yapıyor ama benim onun korumasına ihtiyacım yok ben kendimi korurum aldırdı mı?" Kafa salladım "ameliyata aldılar" oda arkasını dönerek bana sarıldı "beni sevmemiş ya ben ona üzülüyorum" " ne demiş ünlü bir şair 'ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi' "
"Ama o zaman evlenmek istemiyorum demezdi" "sen onun azının söylemesine inanma önemli olan kalbinin söylemesi" "seni seviyorum" dedi ve gülerek bana sarıldı "bende seni kuşum" "öhö öhö" sesi sulu gözlerle ulaş "galiba bizi bekleyen bir hastamız var" "beni görmek istediğini pek düşünmüyorum" "İnan herşeyden çok istiyor"Hastaneye geldiğimizde hazal ameliyattan çıkmış yatakta uyuyordu doktor sadece Mert'in girmesine izin verdi bizde ulaşla tabikide bana ÇİKOLATA almaya gittik "ulaş sen benim dediklerime ağladın mı" dedim çikolatamı yerken "yoo gözüme kum kaçtı" güldüm "tabi tabi kesin öyle olmuştur ulaş Tuna astepe irem astepenin dediklerine ağladı duygusal astepe" dedim dalga geçerek "bana bakın irem hanım biraz daha konuşursanız susturmasını bilirim" "Nası olcakmış o" "gösteriyim mi" dedi sırıtarak bi anda gözlerim büyüdü " oha ulaş ya töbe töbe" ulaş güldü " irem astepe kocasından utandı şok haber" dedi ikimde birbirimize bakıp güldük "ya ulaş bi mertlere baksak mı" "yanlız bırak onları belki barışırlar"
Yazardan
Mert Hazal'ın saçını okşamaya başladı seviyordu karşısında uyuyan kadını ama gururuna yediremiyordu şöyle düşündü 'bana ulaşın sırılsıklam aşık olduğu kadın dedi ki önemli olan kalbin ne demesi' ve oda öyle yapıcaksın kalbini dinleyecekti yavaşça hazala yaklaştı ve dudağına küçük bir buse kondurdu bu ateşkes anlaşmasının ilk imzasıydı tam ayrılacakların hazalda karşılık verdi buda ateşkes anlaşmasının ikinci imzasıydı iki aşığın anlaşmasının
İrem'den
"Ulaş benim canım parka gitmek istedi" "şimdide park mı aşerdin irem" "evet allahallah" "tamam irem Başkan sinirlenme istediğin park olsun"
Yazardan
(Multiyi açın bebekler multi:istemem söz sevmeni)
İrem ve ulaş parka geldiklerinde kar yağmaya başladı gerçi çok normaldi ocak ayına gelmişlerdi iremim en sevdiği şeydi kar ama dikkatlerini çeken şeyde herkesin dans etmesiydi ulaşda İrem'i dansa kaldırdı "çok güzel yağıyor" "irem" "efendim" "bana bi baksana" irem kafasını ulaşın göğüsümden kaldırdı ve yüzüne baktı "ne oldu" dedi "bişey denicem sakın kıpırdama" irem kafa salladı ulaş gözlerini yavaşça kapattı ve İrem'in dudaklarına doğru yaklaştı ikisininde kalp atışlarının sesleri tüm dünyadan duyuluyordu ilk öpüşmeleri değildi ama ilk defa ayık kafayla öpüşüceklerdi ulaş iyice yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi iremde karşılık veriyordu kar etrafı bembeyaza çevirmişti İrem'in saçları ulaşın paltosu her yer bem beyazdı ve onlar bu anı asla unutmayacaklardı aşklarını mühürledikleri bu yeri asla unutmayacaklardı ulaş yavaşça geri çekildi ve gözlerini açtı İrem'de açtı gerçi her ne kadar ulaşa utanarak baksada sonuç olarak oda mutluydu ulaş İrem'e hayranlıkla bakıyordu salık saçlarındaki kar taneleri montuna yapışan kar taneleri ve en önemlisi kırmızı olmuş burnu ulaş hafif yandan sırıttı ve İrem'in saçlarını önünden çekti "çok güzelsin" dedi tahrik edici sesiyle ulaşBol ağlamalı ve bol sevinmeli mütüşmel bir bölüm oldu en sevdiğim bölümlerden biri oldu inşallah sizin içinde öyle olur bu bölümü @parlak2166 için aceleyle yazdım ama bence güzel oldu sizi çok seviyorum aşk böceklerim