Gözlerimi açtığımda hastane odasında başımda hemşireler ve hazal vardı
"U-ulaş" "dur sakin ol serumun bitsin gideriz yanına" "hayır bırakın beni" dedim ve serumu kolumdan çıkardım her be kadar hemşire beni tutmaya çalışsada ben bir astepeydim ve sevdiğim söz konusuysa hayatta durmamAmeliyat odasının önüne geldiğimde Mert'i gördüm "mert iyi Nisa'n ulaş basıl iyi mi?" "Yenge sakin ol be ulaşı en son 6 saat önce görüştük biz onunla ayrılmıştık ne olduysa o zaman olmuş o şurada adli tip doktorunda Yen'i çıktı "buyrun içeri girin fakat aranızda hamile olan varsa girmemesini önemle rica ediyorum" "yenge sen dur ben gireyim" kafamı salladım şu anda içeride hayatımın en kıymetli kişisi yatıyor olabilirdi veya başka birinin hayatının en önemli kişisi yatıyor olabilirdi
Mert çıkınca herkesin yüzü ona döndü yüzü ıslanmıştı gözleri kırmızıydı "ceset ulaşa ait" dengemi kaybedip yere oturdum "yenge yenge iyi misin" Mert'in sesi kulaklarımda çınlıyordu tepkisizdim ne ağlıyordum ne bağırıyordum ne de bayılıyordum hiç bir şey yapmıyordum benide en çok korkutan şey buydu
"İyi misiniz?" Dedi doktor gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım bayılmak istiyordum ölmek istiyorum uyuyup uyanmamak istiyordum belkide öyle yapmalıydım
Mert'in kollarından kurtularak ayağa kalktım "yenge nereye" "h-hava alıcam" evet sonunda ağlıyabilmiştim "yanında geleyim mi" kafamı olumsuz bir şekilde salladım onalar gözden kaybolunca bende malzeme odasına gittim ve adını bilmediğim ilaçlarına taşından birini seçtim en masum duranını
Bir yanım 'senin bebeğin var saçmalama diyor diyer yanım 'onsuz ne işe yarar ki diyor belkide hem bu dünyada hem de bu dünyadaki en büyük pişmanlığımı yaptım ve ikinci seçeneği seçtim
Kutunun kapağını açtım ve avucuma döktüm bir avuç dokucu ilacı ağılıma tıktım ve yutmaya çalıştım olmuyordu boğazımdan geçmiyordu bende tüm hapları tükürüp içeride kesici bir alet aramaya başladım bulduğumda agözüm dönmüştü sonucunu düşünmeden o şeyi yaptım bileğimi kestim......
Önce bir acı sonra bileğimden çıkan kırmızı sıvının hissi ve en son karanlık
Yazardan
İrem'i ilaç odasına gelen bir hemşire gördüğü gibi çığılık attı ve İrem doktorlar sayesinde ameliyata alındı aileye bir acı yermezmiş gibi ikinci bir acı daha katlanmıştı herkes ağlıyor kötü düşünmek istemiyorlardı ama nafile hayat sanki onlara bir oyun oynuyordu
8 saat sonucu sonunda doktor çıkabilmişti "ikisinde kurtarmayı denedik ama maalesef sadece birisi hayatta kalabilir bebek mi? Anne mi?" "Tabikide irem" hazla hemen lafa atıldı arkadaşını kaybetmek istemiyordu eğer iyileşirse ona bir müddet küsüp 5 dakika sonra tekrar barışıcaktı eskilerdeki gibi
"O zaman anneyi mi kurtarıyoruz" ne kadarda gıcık bir doktor bu böyle diye düşündü hazal
Herkes İrem'in kurtulmasında karar kıldı şu an kızı Can çekişiyordu ama İrem'in annnesinin umurunda değildi ablası Gökçe gelmişti hüngür hüngür ağlamıştı kimse ondan bu hareketi beklemesene o İrem'in ablasıydı
İrem ameliyattan çıkıp yoğun bakıma alındı bebeğini kaybetmişti ama bunu o istemişti bu dünyadan gitmeyi ve yanında o sebiyide götürmeyi o istemişti
İrem'den
Gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım cennet miyim diye ama o kadar günahla nasıl cennet olabilirdim ki sonra cehennemde miyim diye bahtım ama kahretsin ki burası düpedüz hastane odasıydı keki ya bebeğim hemen karnıma baktım ama orada bir can yoktu hissetmiyordum
