RAİNY DAY [ Jİ-SUNG ]

EPİSODE 11

Tıpkı ilk tanıştığımız gün gibiydi.
Yağmur tüm şehri sarmış ve ben yine okula gidiyordum.
Ama onu ve o çarpışmayı yaşanmayacağımı biliyordum.
Herkes kader denilen kelimeye çok inanırdı.
Bizimkisi ise tesadüflerin kaderiydi...
Düşünceler bazen beni çok fazla yoruyordu.
Yol kalabalık değildi garip bir şekilde normal zamanlara göre boş bile sayılabilirdi.

Kulaklıklarım takılı olmasına rağmen çoğu insanı duyur ve sohbetlerini dinleyerek yürüyordum.

O anda önüme üst kattan bir adet çiçek düştü bu çiçeği çok eski zamanlarda görmüştüm ama hiç unutmadığımı onu görünce fark ettim.

Lilyum'du

Saflığı simgeleyen bu çiçeğin nereden düştüğünü anlamak için kafamı defalarca yukarıya kaldırdım ancak hiç kimse yoktu.

Yavaşça eğilip aldım. Çiçeği hiç bırakıp gidesim gelmiyordu en garibi de içimde bir his vardı.
Tekrar okul yolunda yürümeye devam ediyordum.
Bir iki dakika sonra birkaç kişi önde Ji-sung vardı elimde ki çiçeğe bakıp gülümsedim.

Hızlı adımlarla ona yetişmeye çalışıyordum. Tam arkasına geldiğim de onun görebileceği şekilde çiçeği ona uzattım.

Ani bir titreme ile arkasına döndü.
Minik kahkaham etrafa yayılırken ben ona kocaman sarılmakla mesguldum.

Onun
gülümsemesi
sarılşı
Sıcaklığı
Ve o benim yaşama sebebimdi.

Yağmur iyice hızlanıyordu.

Ona sarılırken gördüm. Orayı çiçeklerle dolu güzel dükkanı bir anlığına oraya gitmek ve her çiçeği koklamak istedim.

Ji-sung'un yüzüne bakarak ;

- İki dakikalığına şu çiçeğe uğrayalım. Lütfennn^-^. Dedim
ama o okula geç kalıcağımızı hemde karşıya geçmenin tehlikeli olduğunu söyledi.

O sırada ona da bir tane çiçek almak istiyordum. Bana gökyüzünden düştüğüne inandığım çiçekle ona bir saniye bekle diyerek karşıya doğru hızlı adımlarla geçmeye başladım.

Ani bir fren sesi ortalığı kaplarken Ji-sung'un bağırması bir oldu saniyeler sonra vücuduma yayılan büyük bir acı dalgası ile bütün dünyam karanlıkla kaplandı.

Birkac saniyeliğine gözlerimi açtığımda gördüğüm karşımda ağlayarak bana bakan Ji-sung ve beyaz lilyum'un yapraklarında ki
Kandı,
benim kanım...