Saniyelerdir sessizce bir bankta oturuyoruz. Ne o soru sordu ne de ben açıklama yaptım. Söyleyecek bir şeyim yoktu belki de.
Yavaşça ona döndüm bana bakıyordu. Yüzünde buruk bir gülümseme belirdi. Biliyordum kimdi ölen merak ediyordu. Neden o an ağzımı açtım diye kendimi defalarca sordum, hala da soruyorum.
Neden?
Onu öyle görmek beni üzüyordu.
Kırgınlık dolu bir ses ile ona ;- Üzgünüm. Diyebildim.
Sonrası yoktu. Büyük bir ağlama isteği ve koşmaya başlamamla ondan adım adım uzaklaşıyordum.
Eski günlerin geri gelmemesi gerekiyordu.Gelmemeliydi.
Seni seviyorum jisung hem de çok.
Ama olmazdı.
Nefes nefese kapının önüne geldim. Kapının kilidini açıp koşar adımlarla 4. Kata çıktım.
Eve girmem ile büyük bir istediği beni boğuyordu.
Daha fazla dayanamadım. Hıçkırıklar odada yankı yapıyordu sanki.
Kendi kendime mırıldanıyor sürekli;- Benim yüzümden değildi. Ben yapmadım. Ben ....
Sonrası yoktu. Kalbim dayanamazdı.
***
Gözlerimi açtığımda kapının önüne yığılmış bedenim akan burnum ile baş başaydım. Karanlık ile esir alınmış Seoul'e bakmak için ayağa kalktım.
Tam camın önünde durup etrafa bakmaya başladım.
Tam karşıda iki çift gülümsüyor ve sarılıyordu.
Bir an Ji-sung'u düşündüm.
Ne düşündü acaba?
Bana küstü mü?
Ya bir daha benimle konuşmazsa gibi düşünceler beni bırakmıyordu.Saate bakmak için çantamda telefonumu çıkarıp ekranını açtığımda 4 cevapsız arama ve 2 mesaj vardı.
Mesajlar;
Ji-sung ; 16.38
- Ne oldu lütfen bana anlatabilirsin. Hep seninleyim. Lütfen ara beni.
Ji-sung ; 22.49
- İyi misin neden açmıyorsun.
Lütfen aç merak ediyorum.
Seni seviyorum Haneul. Lütfen...Mesajları beni daha da üzüyordu. Onu onun beni sevdiginden kat ve kat seviyorum çünkü.
Ay gökyüzün de parıldıyordu sessizce.Etrafa bakıyordum camdan yağmur kokusu kaplıydı her yer.
O sırada biri dikkatimi çekti.Karşı duvardaydı.
Mesaj geldi.
Ji-sung ; 22.59
- İyi olmana sevindim.
Gülümsedim.
O neden bu kadar iyiydi?" Üşüteceksin."
Yazdım ilk günkü gibi.
Bunu yazdıktan sonra onun olduğu yere baktım. Ama yoktu.
İçimi büyük bir hüzün kaplamıştı.
Onu daha az önce görmeme rağmen özlüyordum.Mesaj attım.
" Nereye gittin sana ihtiyacım var, Üzgünüm."
Kapı çaldı. İşte o an bütün o kalp atışlarım göz yaşlarım tekrar ritmine kavuşmuştu.
Kapıya doğru hızlı adımlarla gidiyordum.
Kapıyı açmamla bana sıkı sıkıya sarılan sen ve sıcaklığın yanımdaydı.
Kapı kendiliğinden kapanmıştı ve tekrar sessizlik bizi sarıyordu.
Kafamı sana doğru kaldırdım.
Seni görmek istiyordum.
Kafamı kaldırdığımda göz gözeydik.
Hayat akışı tamamen durmuştu.Bana doğru kafanı eğdin ve
Dudaklarım da hissettiğim dudakların bu saatten sonra beni hayata bağlayan tek şeydi.
Şimdilik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAİNY DAY [ Jİ-SUNG ]
Hayran KurguYağmurlu gün kadar soğuk Ve huzur vericisin Ancak sensiz bir hayat yağmurun yağmadığı çöl gibi...