Bria'nın başkanı ne kadar zor şeyler yaşıyor ben hiç düşünmezdim böyle şeyler olduğunu.
Önümüzde büyük bir savaş var ve o savaşda kardeşi de vardı.Farklı farklı savaşcılardan oluşan, birlikler kuruyorduk tüm savaşcıların kendine yetenekleri ayrenten karakterine özel güçleri vardır bunları bulmaları için ayrı ayrı savaşlara zorluklara sokmak zorunda kalıyorduk en iyisini yapa bilsinler diye ama ben öyle değilimdim tüm savaşcıların yetenekleri, karaktere özel olan farklı farklı özel güçlerim vardı ve her savaşcı da tek yetenek varken ben yaptığım ufak şeylerle ortaya çıkıyordu bunun nedeni bir kadın savaşcı olmamdan olduğu düşündüm ama benim gibi savaşcılarda vardı bu yüzden bu fikri elemiştim tek mantıklı düşünce baş komutan olmak için verdiğim savaştaki karakter özelliklerine yoruyordum.
Gözümün önüne gelen bildirimle etrafımı kontrol edip açtım.
-BAŞ KOMUTAN GÖREVLERİ.
-Bir bria'nın atia ırkından biriyle görüştüğü haberi alındı.
-Gizli bilgidir...
BRİA ULUSU.Hızla bildirim kapayıp kendime gelmeyi bekledim.
Biriyle konuşmak, bildirim göndermek, araştırma yapmak için bize ait olan özel bir beyine sahiptik bu beyin sayesinde başımızda görünmez bir kapsül oluşuyordu bu yüzden savunmasız kalıyorduk he hiç bir şey hissetmiyoruk o yüzden baktığımız yerler tehlikelidir briada iç savaş çıkmasının en büyük nedenlerinden biride buydu.
Irklar birbirini böyle öldürüyorlardı, taki olaya ben el koyana kadar.Bu işi acilen çözmem gerekiyordu daha duyulmamış bi haberdi ve duyulmaması gerekiyordu.
Hızla ayağı kalkıp güzergaha ışınlandım benim gelmemle benden aşıdaki mertebedeki kişiler ayağı kalkıp selama durdu yerime oturup yanıma gelen büyücünün zihnindeki bilgileri bana aktardı.
Zanlı bir bayan
İsim:Afer
Irk:Büyücü
Yetenekleri:Gelişmiş
İş:Eğitimde
Adres:Posterdiyus mahallesi
No:18/43Hızla ayağı kalkıp 'ışınla' dememle kapasının önüne ışınlandım yavaşca kapıyı tıklayıp bekledim kapının açılmasıyla güzelce gülümsedim ufak aralıkdan iliklerine kadar korkmuş bir kız görmeme gülümsemem yarım kaldı burda neler dönüyordu şevkatle.
-Merhaba afer içeri girebilirmiyim?
Kız iyice korkmuş gibi duruyordu özel gücüm beyin etkileme yapsammı diye düşünürken yavaşca kapıyı açıp geri çekildi içimde hissettiğim bir farklılık vardı ve bu şey bria'ya ait değildi. Kızın arkamdan kapatmasıyla ormancı özellik olan küçük seste duyabiliceğim büyü sözleriyle kıza hızlıca dönüp kılıcımı çektim. Burda ölecek değildim ya kılıcı boğazına dayama la boğazımda kol hissedip aynı anda nefesimin kesilmesi bir oldu iki debelenmeyle boğazım sıkan kişiyi yere serip üstüne oturup boğazını sıktım kızın ağlamasıyla o kişi bıraktım yavaşca ayağı kalkıp bir adım geri çekildim afer iyileştirme büyüsü yapıp yerde yatan adama sarıldı yoksa bu omuydu 'Atialı' kızla atia genç birbirine sarılıp ayağı kalktılar gözlerimş ayırmadan izlerken kız hızla yanıma gelip elimi tutmasıyla şaşkınca kıza baka kaldım.
Elimden tutup tekli olan koltuğa oturdu karanlık odada ses çıkmazken iki üç tane mum'un yanmasıyla karşımda duran atialı gence, sım sıkı kavramış ellerine baktım gözlerim afer denen kızda durup bir müddet baktım... Konuşmucaklardı korkuyorlardı yalandan öksürük bana bakmaları sağladım.
-Büyücü Afer ve sen atia'lı öncelikle kendinmi tanıtayım ben baş komutan morgana (Dememle Şaşkınca bakan bir çift atialı gözü, hayranca bakan bir çift brialı gözü vardı) afer yaptığın yanlışı toplum bilmeden kapatmak için buraya geldim ve sen atialı büyük bir savaş içinde olduğumuzun farkında olmalısın.
Kız güzelce gülümseyip.-Baş komutan morgana... Şey... Nasıl denir bilmiyorum ama biz mühürlendik.
Kafamdan dökülen kaynar suyla gözlerimş bir ana bir buna çevirdim mühürlenmek nasıl olurdu. Bu 5 özelikden daha zordu afer... Yok--
Sözlerimi atialı genç bölmesiyle yerdeki gözlerimi ona çevirdim.-Evet beni kurtardı baş komutan... Sana nasıl olduğunu anlatmamıza izin ver ben büyücü antonyus bu arada.
-Atia bria geçiş köprüsünün altında yer altı mezarlığının orda savaşırken orglar tarafında görünmez bir kılıçla ölüme terk edildim(eğer bir org her hangi bir ırka görünmez kılıç yani yaşam ve ölüm kılıcı olarak bilinir saplarsa sadece ruh ikizin eşin diyelim o seni kurtara bilir ve bu çok zordur müherlenen kişileşilerin sırtında iz olur) afer korkarak yanıma gelip kılıca dokundu kılıç yerinden haraket etmesiyle mühürlendik... İlk başlarda istemedi ama onu her çağırdığımda geliyordu uzun bir süre birlikte eğlendik en son yaşam kılıcımı uzattım oda bana kendi yaşam kılıcını verdi. (yaşam kılıçları orglar tarafından sırtınızda bulunur ve size bir org saplamadıkca kimseye gösteremezsiniz çünkü yaşam kılıcının sırtınızdaki yeri eşinizle aynıdır ama bu tamam mühürlenmek değildir böyle mühürlenmek için 5 ana mühür bölümü vardır)
Hızla ayağı kalkıp sırtlarını dönüp açmasıyla sırtındaki tam yerlerine oturmuş mühürlere baktım.
İnsan keşke demeden geçemiyor. Keşke bende böyle mühürlensem diyip hayranca baktım bi anda ne düşündüğümün farkına varıp başımı iki yana salladım ne olursa olsun bu büyük bir suçtu.
Hızla yerimden kalkıp onları es geçip çıkışa yöneldim bişeyler bulmalıydım.Ya en acı şekilde ölecekler yada gidicekler...
Sizce bölüm nasıldı?
Uzun bir bölümdü sizce morgana napmalı?
Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın. 💕
Vote ve yorumlarınız cidden benim için çok önemli emeğime karşılık verirseniz çok sevinirim... ❤️😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Irkların Savaşı
FantasyAşk naparsan yapsın sevdiğin kişiyi olduğu gibi kabul ettirirmi. Morgana ve Sadie iki farklı ırkın baş komutanları yok edilmiş dünyada bir ırkın kazanıp yaşıma devam etmesine neden olacak ırklardır. Savaşın ortasında aşk gelirse baş komutanlar neyi...