01

8 3 4
                                    

Savaş kaçınılmaz bir sondur.

Neden diye soru soracağınızı var sayıyorum braytuslar (öğrenimdeki asker demek)

Savaş illa büyük şeylerle başlamaz önce içte başlar... ufak bir dürtüyle başlar beni anlıyormusunuz?

Dikkatlice geleceğin braytuslarına baktım dediklerimi alıyorlardı yada ben öyle sanıyordum.

Bir kız elini kaldırmasıyla onaylayıp konuşmasına izin verdim.

-Baş komutan morgana... Bizim başkanımız 'aterdiyus' bunu siz daha iyi biliyorsunuz o istese atia'yı kendide yok edebilir neden etmiyor?

Şaşkınca ne diyeceğimi düşündüm... Güzelce gülümseyip.

-Başkanımız savaşı sevmeyen biri onun için huzur, mutluluk daha önemli o brialılar iyi olsun istiyor bu yüzden.
Dedim kız istediği cevabı alamamış gibi eski haline geri döndü bazı cevaplar benim içinde geçerliydi cidden neden yapmıyordu başkana acil görüşme gönderip aklımın toplanmasını bekledim beni davet eden öğretici kişiye teşekkür edip hızla başkanın kocaman kapısının önünde durdum.

Nedense içim garipti derin nefes alıp kapıyı açtım her zaman ki gibi yalnız başına oturmuş camdan yapay manzarayı seyrediyordu.
Yanında ki koltuğa oturup onun gibi cama baktım sessiz geçen dakikalar sonra nefes alıp ona dönmeni sağladı yılların verdiği yaşlılık zorlukla kurdu  ğu ırkın izleri ama şevkatli gülüşü vardı. Gülüşüne karşılık verip ayağı kalıp eğildim güzelce kahkaha atıp omzuma oturmam için elini koydu.
Susup safir rengi gözlerine baktım.

"Morgana benle konuşmak istemediğin şeyi biliyorum sende farkındasın konuya girmeden önce ben senin praytus'um(Baban) bilirsin ki sana bana görüşüme atma diye uyarmıştım."

Utandığımsan mahçupca kafamı bir iki saniye eyip onaylıyarak gözlerine baktım.

"33. Yüzyılların sonu 34. Yüzyılların başıydı dünyayla benzer ama daha güçlü bir gezegende yaşıyorduk zamanla kin, nefret her yeri bürüdü ben ve o dünyaya geldik bütün bilgimiz insanlığa ışık olucak düşüncesiyle olduda bunun en büyük kanıtını sende iyi biliyorsun o tüm insanlığa sahip hükümdar olmak istedi tüm cani şeylerine göz yummak zorunda kaldım çünkü canımdan bir parçaydı ama oda bizim gezegenimiz gibi kin,nefretle dolmuştu insanlığa ışık tutmuştuk ama o daha fazlasını istedi benimle rakabete girdi hırs yaptı 35. Yüzyılda bir makine yaptı dünyadaki Herşeye etkisi altına alıcak Bi makina en son büyük bir büyü yapmak zorunda kaldım dünya bundan çok etkilendi insanlar karakterlerine göre farklı gruplara ayrıldı, birbirlerine zarar verenler, destek olanlar oldu makine yok olduğunda bizde yok olduk benim kardeşimle bağım o yıllar koptu şimdi o atia ırkını oluşturdu. Bu yüzden bria ırkını kurdum çünkü masum saf bria insanları vardı. Bria ve atia ayrımı burdan geliyor bria olanlarda ten mavi atiada siyah ten ama tek ben görebilirim birde çeşit olan biri"

Sözlerini idrak etmek çok zor geliyordu o kişi kardeşi 'moterdiyus'du bu yüzden atiaya saldırmıyor yok etmiyordu bir kere dememişti kardeşini durdurması baş komutanın elinin üstüne elimi koyup gülümsedim.
Ayağı kalıp eğildim gitmek için izin istedim.

"Görüşürüz biranın başkanı aterdiyus"

Gözlerini kısınca yanlış dediğimi fark edip mahçupca sırıttım anlamın bilmediğim bir şekilde sesleniyorum başkana cidden playtus ne demekti ne kadar araştırsamda bulamamış sorduğumda dememişti bende üstüne gitmeyip kabul etmiştim başkan bizim için iyisini bilirdi.

"Görüşürüz playtus"

Öncelikle bölüm nasıldı?💕
Size nasıl kurulduğu yaşayan kişiden yani aterdiyus dan anltamak istedim.

Orda geçen farklı cümle kitap için uydurmadır ben kendim düşünüp buldum İnternet bulunmadı bilginize bide böyle kelimeler her kullanıldığında Türkçesinin yazmamı istermisiniz yani playtus baba demek öğrendiniz diğer bölümlerde dememe gerek varmı?

Yorum ve beğenmeyi unutmayın... 💕

Irkların SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin