Faruk
"Kapı!"
Babam, ağzındaki çekirdeğin kabuklarını tükürürken bana dönmeden bağırdı. Hızla kalkıp kapıyı açtım. Karşımdaki, sırıtarak bana bakıyordu. Sarıldım.
"Abi! Hoş geldin."
"Hoş bulduk."
Kulağıma eğildi.
"Babam evde mi?"
İsteksizce onayladım. İçeri geçtik, gülümsedi.
"İyi akşamlar. Nasılsınız baba?"
Kafasını kaldırdı, yüzünde saklamaya zahmet etmediği bir tiksinti vardı.
"Nereden çıktın sen? Okulun yok mu?"
Yüzü düştü.
"Vizeler bitti, sürpriz yapayım dedim..."
"İyi yapmışsın Faruk, bir daha yol parası."
"Ben de sizi özledim baba."
"Arayıp sorduğun mu var sanki?"
Sessizce mırıldandı.
"Telefonu açtığınız mı var..."
"Ne dedin?"
Babama döndüm, yüzündeki tiksintiyi aynalayarak baktım ona.
"Arıyor, açmıyorsunuz baba."
"Sana ne lan!"
Abim, konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Annem nerede?"
"Annesinde. Haber verseydin gitmezdi."
Abim, babamın yanına oturdu. Oldum olası televizyon izlemeyi sevmezdi, program ilgisini çekmedi. Tek isteği, babasıyla hasbıhal etmekti. Pantolonunun arka cebinden cüzdanını çıkardı.
"Bak, ehliyet aldım."
Babam, avucundaki çekirdekleri yere fırlattı.
"Ne diyorsun lan sen! Ben sana oku diye para yolluyorum, sen paranı bunlara mı harcıyorsun?"
"Senin paranla almadım ki. Yarı zamanlı bir işte çalışıyorum..."
"Madem öyle, eşek kadar oldun utanmıyor musun benden para almaktan?"
"Sıkışık durumda olmadığın için... Ama ben hallederim, öyleyse yollama."
"Ne çok biliyorsun lan sen! Ben burada astsubay maaşıyla ev geçindirmeye, adam okutmaya çalışırken bir sürü şerefsizin ağız kokusunu çekeyim, sen bilmişlik tasla! Bir halt bildiğin yok. Ben seni adam ol diye üniversiteye yolluyorum ama boşuna... Senden adam olmaz Faruk."
"Ağır konuşuyorsun gene."
"Gerçekler ağır gelir bazen."
"Ne gerçeği ya... Alt tarafı kendi paramla ehliyet aldım..."
"Doğru konuş benimle! Ayrıca kendi paranı kazanıyorsan defolup gidebilirsin."
"Bu mu yani? Bunu mı layık görüyorsun bana? Benden adam olmazsa, sen öğretememişsin diye olmaz."
Sessizce dinliyordum. Bir şey söyleme cesareti bulamıyordum kendimde. Hatırladığım en küçük yaşlarımdan beri bu kavgalarla büyümüştüm.
Babam, hışımla yerinden kalktı.
"Defol git lan bu evden! Senin gibi bir oğlum yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN KARANLIĞINDA: YENİ BİR UMUT
Научная фантастика-Serinin ikinci kitabı, öncelikle ilk kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.- Dağılmaya yüz tutmuş umutlarını kalplerinde taşıyan aile, yepyeni bir mekâna teşrif eder. Planları dâhilinde oraya yerleşmelilerdir ama bu, o kadar kolay olmayacaktır. Davalar...