5. Bölüm

2.3K 88 19
                                    


Antidepresan hapları kullandığı ilk haftalar Deniz adeta uyku sersemine dönüşmüştü. Fakat yakında bu uyku ihtiyaçı geçecekti. Beyninin kimyası bu son günlerde düzelmeye başlamıştı ve görünür fiziksel yaraları gibi iyileşiyordu.

O zamanlarda ikizler haber getirmişti B-Bloğa. Kudret'in grubu Azra'ya tuzak hazırladıklarını duymuşlar.

"Tamam bırakın", dedi ikizleri odasinda esir tutan Hasret ve Derya'ya. İkiside bir adım geri çekildikten sonra Azra merakla bakan ve korkusuzca duran ikizlere doğru sert bir adım attı. 

„Nasıl duydunuz?"

„Valla biz tuvalete gidiyorduk-"

„Beraber mi?" diye Bahar'in sözünü kesti.

„E biz ikiziz."

Bu cevabin kulağa alay ederce gelmesi üzerine, Azra kızgınca hafiften kafasını salladı. Sinirini bir tarafa koydu.

„Siz kendinizi bana kanıtlamak istiyordunuz di mi? Size bir fırsat veriyorum."

Neslihan'ın aksine Bahar heyecanlamaya başlamıştı. Bu iki kadın'ın normal olmadıkları beş metre geriden görünebiliyordu. Azra'nın karşısına zorla getirilmiş her mahkum korkudan ya ağlardı ya titerdi.

İkizlere yapmaları gerekeni anlattı; Ona planlanan hain tuzağı öğreneceklerdi. Yeni oldukları için ve bu zamana kadar Azra'dan uzak durdukları içinde kimseler onlardan şüphe etmezdi.

İkizler neredeyse aynı anda kabul edip, tatlı bir heyecanla odadan çıktılar. Derya yadırgayarak bakarken arkalarından, Hasret düşünce içinde kapıya bakan Azra'ya baktı. "Azom bunlarda bi iş var."

Derya ekledi: "Bunlara güvenemeyiz."

"Güvenmiyorum zaten" dedi Azra ve sert bir surat ifadesiyle arkasını dönüp cama gitti.

Kolunu pencere çerçevesine yasladı ve dalgın gözlerle konuştu: "Derya, senin gözün Deniz'in üstünde olacak."

"Neden?"

"Benden önce Denizi öldürmek istiyorlar. Ama beni tutarlarsa Deniz'in ayaklarına kadar geleceklerini biliyorlar, ikimizi birlikte öldürmenin en hızlı yolu. Yine de gözün Deniz'in üzerinde olsun. Ve Hasret, senin ve diğerlerinin gözü sadece benim üzerimde olacak. Söyle diğerlerine silahlar hazır olsun."

Hasret ve Derya'nın arkasından çıkıp Deniz'in odasına doğru ilerledi. Odaya girdiğinde ise onu uyurken buldu. Sessizce onun yanına yatağa oturdu ve uyuyan masum yüzü izledi. Yan

yatıyordu, kollarını üst üste koyarak. Bir kaç saniye sonra Azra'in uzanan eli onun dağılmış saçlarını hassasça yüzünden çekti.

Uzun bir an onun bu savunmasız halini esrarlı gözlerle izledikten sonra odadan çıktı.

Akşam yemeğinde Hasret'in Azra'nın kulağına bir şey fısıdaması Deniz'in dikkatini çekmişti. Azra onun bakışını fark etmiş olmalıydıki sonraki an göz göze geldilerdi. "Gözlerini benden alamıyorsun bakıyorum, Boncuk" dedi sırıtarak. Bir gülümseme oluştu Deniz'in dudaklarında, gözlerini ondan çevirdi ve yemeğine devam etti.

 Sayılım için sıraya girmişti kadınlar. Bittikten sonra Deniz sessiz bir edayla odasına çekilmişti. Gündüz vakti uyuduğu icin biraz geç yatmayı düşünüyordu ve bundan istifaden duş almak için elbise ve havlu alıyordu raftan. Dışarı çıktığında Azra'nın ilgisini çekmişti.

"Boncuk, duşamı?" diye sordu elindekilerine bakarak.

"Evet."

Sert bir şekilde baktı Deniz'e. "Yalnız gitmeyi düşünmüyordun heralde?"

"Yok, Derya'ya veya Dudu'a soracaktım zaten."

Azra şüphe edercesine bakmıştı. "Iyi" dedi ve kafasını biraz arkaya çevirip Derya'yı yanına çağırdı.

"Noldu, Azra?"

Azra'nın diyeceklerinden Deniz hoşnut değildi. "Deniz duşlara gidiyor. Heves ve Dudu'yu al, beraber gideceksiniz."

"Tamam" dedi ve diğerlerine bunu söylemeye gitti.

Deniz duştan sonra havluyu sardı üstüne ve çıktı kabinden. Dudu ve diğerlerini göremeyince panikledi ve hemen ardından soğuk bir bez parçası ansızın ağzına tutuldu. Arkasındaki kişiyi göremiyordu ama kurtulmak için o hain gücle boğuşuyordu. Kaybettiği bir savaş oldu ve gözlerinin önüne siyah bir perde indi.

AzDen (Avlu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin