iu-love aloneZhang yixing kaybolduğunda tam ondokuzundaydı. Ondokuzunda bir adamın kalbi yolun çok başındadır, zardandır, pamuk ipçikleriyle doludur. Demirden sandığı yumrukları aslında kırılgandır. Kendini dünyanın en sert 19'luğu sanar ama yerle yeksan olması sevdiği oğlanın iki dudağı arasındaki o griyi andıran sözlere bağlıdır. Zhang yixing aslında o kadar güçlü olmadığını anladığında, kırılgan yumruklarının hiçbir şeyi deviremediğini fark ettiğinde ve aslında yenilmez olmadığını tek yumrukla yenildiğinde idrak edebildiğinde ondokuzundaydı. Cesur sandığı yüreğinin üstüne kayıp ilanı asması da tam bu zamanlara denk geliyordu ki, tanrı'nın kayıp çocukları listesine adını yazmaktan başka bir halta yaramamıştı o kırılgan yumrukları.
Elleri her daim soğuk zhang yixing nihayet ısınabildiğinde bunun çok sürmeyeceğini korkarak da olsa biliyordu. Ona kalsa o aşık olduğu oğlanı asla bırakmazdı, huyu böyleydi mangal gibi cayır cayır yanan bir yüreği vardı o dahil kimse söndüremezdi, söndürülemez sanıyordu ama kaderinin o oğlanla bir çizilmediğini fark ettiğinde ağzında acı bir tat hissetti. Daha önce hiç bilmediği bir tattı bu sanırım adına yürek kırıklığı deniyordu. Zhang yixing'in kaybolup, pamuktan yumruklarını demire çevirdiği yaşı ondokuzdu, şimdi yirmi yedisinden gün alıyor ve hala bulunmuş değil.
Aslında bulunmak istiyor ama bunun için hangi sokaklarda yürümesi gerektiğinden habersiz. Varacağı kimse olmadığı için sürekli savruluyor ve itiraf edemese de biraz korkuyor, hiçbir zaman bulunamamaktan, bu şekilde ölüp gitmekten korkuyor. Zaten ölümden başlı başına çok korkuyor. Dünyadan silinip gitme fikri aklına geldikçe ürperiyor çünkü ardında adını hatırlayacak kimse bırakmadığı için çok üzgün. Ve asıl ölümün seni hatırlayacak kimse kalmayınca gerçekleşeceğini çok iyi biliyor.
Ondokuzundayken aşık olduğu oğlan layığıyla sevilmediğini hissettiğinden, verdiği değerin karşılığını alamadığından, sevgisini tüketmekten başka bir şey yapmadığından yakınıp yixing'i terk ettiğinde kayıp yolculuğu başlamış oldu. O zamanlar sapsarı olan saçlarını gidip kuzguni siyaha boyattı. Mutlu bir çocukken bir gecede mutsuz bir adama dönüştü. Onu çok seviyordu, aşkından damağı yanıyordu ama layığıyla hissettiremediği için aşkına yazık oldu. Onu hiç sevmemiş olmakla suçlandı, sevgisini açık etmekten ölesiye korktuğunu kimse anlamadı. Zhang yixing de o gece karar verdi, ölesiye seviyorken bile sevmemiş olmakla suçlandıysa o zaman artık kimseyi sevmeyecekti.
Junmyeon'un kayıplığıysa tamamen şanslı sperm oluşuyla alakalı. Varoluşsal olarak kaybederek doğmuş, kendi yolunu çizmesine izin verilmemiş, varlık içinde yokluğu tatmış biri. Babası sağa yürü demiş sağa yürümüş, sola yürü demiş sola yürümüş. Arkasına bakmasına hiçbir zaman izin verilmemiş. Parayla şımartılıp babasının otoritesi altında sindirilmiş bir çocuk. Ağladığında ağzına altın kaşıkla bal çalınmasına alışmış çünkü başka bir yol bilmiyor. Kendini bundan ibaret sanıyor o yüzden o durmadan akan nehirleriyle hiçbir zaman tanışmadı. Kendi yolunu çizmeye yeltenmedi, babaya karşı gelmenin yedi büyük günahtan biri olduğunu söylerdi mürebbiyesi. Tüm hayatını saati saatine programlı ve dakik yaşayıp bundan içten içe huzursuz olsa da hep susturmuş kendini. Kayıp olduğunu fark ettiğinde elinde tuttuğu tomar tomar paraların da hiçbir manası kalmamış.
Yirmi altı yaşında bir gence göre çok tekdüze bir yaşamı olan ve sahip olduğu iki üç arkadaşla hayatını devam ettiren, işi ve evi arasında mekik dokuyup kendini şımartası geldiğinde sahibi olduğu golf kulübünde tek başına yeşil çimlerin üzerinde tatsız bir yirmi dakika geçirip yine evine dönen, gündelik hayat bir tarafta dursun hayatı boyunca bile kalbini hoplatacak bir heyecan yaşamamış olan junmyeon, yine her zamanki gibi üstüne bindirilen sorumluluklarını yerine getirmek için hastanenin yolunu tuttuğunda asansörde karşılaştığı hastane kaçkınının boynuna atropin dolu bir şırıngayı doğrultması ve bu dakikadan sonra hayatının geri dönülmez şekilde değişecek olmasıyla ona kaybettiklerini, yani kendini, bulması için bir kapı araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dünyanın en sert 15'lik delikanlısı // sulay
Fanfictionekmeğin üstüne önce fıstık ezmesi sonra reçel sürülür ana kuzusu, ve senin nehirlerin asla durmaz