Koca bir günüm hocalara kendimi anlatmak ve bonus olarak ders işlemek ile geçtiğinde bu gün beni mutlu edecek hiçbir şey olmamıştı.Serotoninin eksikliğini hissettiğimden yemek yeme ve ardından basketbol oynama hayallerimle birlikte çantamı toplamaya başladım.
Bu koca sınıf bomboşken daha iyiydi. Taehyung hariç arkadaş diyebileceğim kimse olmamıştı, bu büyük eksiklikti. Belki yoongi'nin yanında olmasaydım arkadaş konusunda şansım daha iyi gidebilirdi ama senenin ortasında yer bulmak zaten şanstı.
Okulun bahçesine çıktığımda Yoongi dahil birkaç erkek birlikte durmuş, ellerinde basketbol topuyla konuşuyorlardı. Sanırım basket oynayacaklardı. Altımdaki mini etekle converselerimle bakıştım. Şu an oynamama imkan yoktu. Lanet forma.
Eve gitmem için acele etmeme gerek yoktu, belki biraz oynayışlarını izleyip kendimce dalga geçip eğlenirdim diyerekten bankın birine geçip oturdum
Basketbol benim yaşama sebebimdi. Birçok kez takımımla maçlara çıkmış kupalar madalyalar kazanmıştım. Busan'da oldukça bilinen biriydim küçük bir kitle de olsa o şehrin kahramanıyım gibi hissederdim. Tüm bu yolda bana hep abim eşlik etmişti her şeyimle ilgilenmişti ama bir gün hayallerinin artık basketbol yönünde olmadığını fark edip eğitim için gittiğinde benim de basketbol hayatım yarıda kesilmişti. Tüm ilhamım oydu ve o yokken başaramazmışım gibi gelmişti hep.
Düşüncelerimden çıkıp önümde çekişmeli bir maç yaptığını zanneden erkeklerin tek tek hatalarını izleyip küçük çaplı ataklar yaşıyordum.
Fenalık geçirip en son gitmek için ayağa kalktığımda tüm o maç sesi kesilmişti.
"Hey sen!" Dedi basketbol oynayan erkeklerden biri. Kafamı çevirip ne var dercesine baktım. Asabımla oynayacağını hissetmiştim.
"Bizi sapık gibi izlemeyi bırak." Son ettiği cümleyle bir kahkaha patlattım. Ciddi miydi bu çocuk?"Bana mı dedin?"
"Evet sana dedim." Yüzsüze bak hele.Sinirle sırtıma attığım çantayı banka geri attım ve yanlarına doğru ilerledim. Bu çocuk kime sataştığını bilmiyordu.
"Hepimiz içten içe burda bir kızın sizi izlemeye tenezzül etmesine sevindiğinizi biliyoruz boş gurur yapmana gerek yok koca oğlan."
"Takım odaklanamıyor antrenman yapıyoruz."
"Buna antrenman mı diyorsunuz?" Dedim yarım bir gülüş atarak. "Maça böyle çıkmayın okulu rezil edersiniz benden söylemesi.""Seul'ün en önde gelen takımının liderine akıl verilmesine mi güleyim yoksa bunu yapanın bir kız olmasına mı?" Dedi takım arkadaşlarına bakıp. Onlar çoktan kızarır morarır halde de olsa göt korkusu olmuş olacaktı ki hafif bir gülme sesi gelmişti.
"Ah siz erkekler... siz laf dalaşına girmeye bile tenezzül etmiyorum ama sırf korktu kaçtı demeyin diye yani..."
üzerimdeki hırkayı belime sıkıca bağlayıp bileğimdeki toka ile saçlarımı tepeden sert bir atkuyruğu yaptım.Sağımdaki çocuktan topu bana atmasını istediğimde herkes pür dikkat beni izliyordu.
"Sen," dedim ortadaki çocuğa hızla topu atarken. Refleksleri gelişmediğinden topu tutamayıp peşinde koşmasını seyretmiştim bu zaten ayrı bir rezillikti "Topu at."
Çocuk kaptanına izin isteyen bir bakış attı. Kaptan kafasını sallayıp boş bakışlarla beni izlerken güldüm. O suratını patlıcana çevirmeden burdan gitmeyecektim.
Çocuğun attığı top potaya çarpıp geri giderken yere düşen topu aldım.
"Topu atarken bileğini doğru bile tutmuyorsun. Yüzde yüzlük bir performans istiyorsan." Dedim ve topu doğru şekilde atıp topun potadan geçmesini bekledim "bu şekilde atmalısın..""O çömezdi." Dedi kaptanları
"Bir dahakine sen gel senin hatalarını sayayım kaptan bundan büyük zevk duyarım." Sahte bir gülücükle omzuna patpatladım ve çantamı alıp oradan uzaklaştım.Çocuğun öyle mal gibi kalışı çok hoşuma gitmişti. Birkaçı oyundan çıkarken birinin arkamdan geldiğini hissettim ve arkamı döndüm.
"Yoongi?"
"Merhaa Chin-sun şey diyecektim ben." Dedi elini ensesine götürken "bu akşam bana basketbol çalıştırabilir misin?" Teklifiyle şaşırmıştım.
"Neden ki? Sen aralarında en iyi oynayandın zaten. İhtiyacın olduğunu zannetmiyorum."
"Senin gibi biri ile oynamak güzel olur diye düşündüm."
Garip bir şeydi ama iltifat olarak görmüştüm hoşuma gitmişti.
"Tamam o zaman. Oynayalım ama buraları pek bilmiyorum, nerde oynayacağız?"
"Evinin adresini ver seni ordan alırım."Telefonundan notlar kısmını açmıştı ve oraya adresimi aynı zamanda telefon numaramı da yazmıştım.
"Teşekkürler, akşam seni saat 7 gibi alırım." Dedi ve yürümeye başladı.Ben de sabah geldiğimiz yoldan geri dönmüş ve kaybolmadan eve geri dönebilmiştim.
--
"Anne" dedim hazır ramenimi yerken . Ramen yiyorduk çünkü henüz tencereleri almamıştık. Ve yapabildiğimiz tek yemek ramendi.
"Ben birazdan çıkacağım."
"İlk günden mi? Bu ne hız Chin-sun. Hem nereye gidiyorsun kiminle gidiyorsun?" Klasik sorgulaması başlamıştı tabi."Yoongi diye bir arkadaş. Basketbol çalıştıracağım."
"Erkek mi? Tanrım Chin-sun... Erkek biriyle akşam akşam basketbol mu çalışacaksın?"Ya insanların babası sorun çıkartırdı benim babam sakince bizi dinliyor ve akşam akşam bir erkekle basketbol oynanama hiçbir şey demiyordu ama annem şu an panikten ölüyor gibiydi.
"Anne sıra arkadaşım benden rica etti ve ben de kıramadım. Birazdan beni almaya gelecek hem tanışırsınız."
"Tamam bi göreyim çocuğu izin veririm.""Baba sen bir şey demeyecek misin?"
"Git kızım ben ne diyeyim?" Bıkkın bıkkın konuşmasını yapıp yemeğini yemeye devam etti.
Babamın yanağını öpüp odama gittim ve üzerime rahat spor şeyler giydim. Çantamın içine çikolata ve su atıp tekrar oturma odasına indim.2. Merdivenden inerken zil çalmıştı ve annem koşarak kapıyı açmıştı.bu anı bellediğini biliyordum.
Yoongi'ye baktığımda şort giydiğini gördüm üzerinede siyah bir tişört giymişti. İstemsizce gözlerim incecik ve bi mankeni aratmayacak bacaklarına kaydı. Benim yara bere içindeki bacaklarımı Yoongi'nin yanındayken gizlemem gerekiyordu."Merhaba." Dedi annem Yoongi'yi içeriyi gösterdi "İçeriye davet ederdim ama gördüğün gibi pek müsait değiliz.."
"Efendim zaten ben Chin-sun'u alıp gidecektim." Dedi ve güldü. Ay gülüşe bak. İmdat."Tamam siz gidin ve akşam 12 olmadan gelin tamam mı iyi oyunlar." Dedi annem ve kapıdan geçmem için biraz alan açtı
"Tamam anne gelirim ben hadi kapat kapıyı"
—
(Düzenlendi 15 eylül 2022)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketbol 1 | Min Yoongi ✔️
FanfictionNetflix'in lise dizilerinde falanız herhalde Yoksa bu hayatımın başka açıklaması olamaz --- -tüm hakları Chin-sun ve Yoongi'nin basketbol topunda saklıdır- 🏆parkta basketbol oynayan çocuğu görünce aklıma gelmiş bir hikayedir