⭐️6k 💬1k 🌐87kTabiki de kapıyı açtığımda görmek istediğim kişi mavi saçlarıyla somurtup duran Yoongi değildi. Daha çok 32 diş sırıtan bir kadın ve ciddi bir şekilde gülen takım elbiseli adam ve benden büyük kızı ya da oğullarını görmekti.
Nee bana öyle bakmayın izlediğim dizilerde hep böyle oluyor.
"Kızım kapıdan çekilde misafirlerimiz geçsin." Babamın sesni duymamla manyak düşüncelerimden çıkarak kapıdan çekildim.
"Hoşgeldiniz." Dedim annemle birlikte.
Onlar içeri geçerken ben de Yoongi'yi gözlerimle yiyordum.
Çok garip giyinmişti, yani bir misafirliğe giderken eşofman giyinmezdiniz değil mi? Ama bu da Yoongi farkı sanırım gri bir eşofman üstüne de koyu mavi bir swetshirt giyinmişti. Ailesi ona rağmen daha normal giyinmişti babası gömlek ve altına kumaş pantalon annesi ise siyah günlük bir elbise giymişti.Oturma odasına doğru geçerken büyükler önden Yoongi ve ben arkadan ilerliyorduk.
"Güzel olmuşsun." Dediği şeyle nedense kalp atışlarım hızlanmıştı.
Kalp atışlarım hızlandı sadece... Yanlış anlamayın."Sen de güzel olmuşsun demek isterdim ama gri eşofman ve mavi bir swetshirt ile ne kadar güzel olabilirsin ki?!"
"Öyle deme bu kıyafetler çok moda."
"Tamam itiraf ediyorum," hayır tabiki de ona 'güzel/yakışıklı olmuşsun' filan demiyeceğim. "Sen de çok çirkin olmuşsun."İkimizde güldüğümüzde babalarımızın bakışları bize dönmüştü.
"Çocuklar siz tanışıyor musunuz?" Dedi Yoongi'nin babası"Biz okuldan arkadaşız, hatta aynı takımdayız." Dediğinde bir anda öksürme isteği oluşmuştu. Annem ve babamın bakışları gülselerde tam olarak şöyleydi 'sen bittin Chin-sun'
Yani sadece annemin bakışı böyleydi.Kısık sesle Yoongi'ye söylendim
"Annem ve babama söylememiştim aptal.""Demek takımdan arkadaşsınız sende mi basketbol oynuyorsun?" Dedi babası
O sırada babam söze atladı"Biz busan'da otururken profösyönel olarak takımda oynuyordu."
"Ne kadar güzel." Dedi annesi"Neyse yemekleri soğutmayalım hadi içeri geçelim." Dedi annem ve ayaklandı. Hepimiz annemi takip ederken Yoongi'nin babası ve babam gülerek konuşuyorlardı.
Patron ve çalışan gibi değillerdi ne güzel.-
Yemeklerimizi yedikten sonra annem ve Yoongi'nin annesi bahçeye babam ve babası ise babamın çalışma odasına gitmişlerdi.
Oturduğumuz koltuktan hızlıca kalktığımda Yoongi bana bakıp sordu
"Nereye?"
"Odama gidelim gel" dedim ve merdivenlere yürümeye başladım. Arkamdan yürürken sessizce konuştu
"Beni odana atıyorsun resmen."
Hiçbir şey demeden merdivenlerden çıkmaya başladığımızda odamın olduğu kata gelmiştik ve odama girmiştik"Odan çok pembe değil mi?" Dedi Yoongi ve eliyle odamı gösterdi
"Pembe severim."Aslında pembe sevmem yani severim ama kırmızı yeşil mavi ve moruda severim turuncu sarı yeşil kahverengi ve bayazıda seviyorum gerçi.
"Çok sıkıldım bir şeyler yapalım." Dedim ve yataktan kalkıp bilgisayarın başına geçtim.
"Hadi test çözelim."
"Tanrım inek misin? Ne testi??" Dedi şaşkınca bana bakarak"Hayır salak internette testler oluyorya hani verdiğin cevaplara göre sana kim olduğunu söylüyor filan ya da tasarladığın eve göre ne zaman evleneceğini filan söylüyor." Dediğimde bana hala anlamamış gibi bakıyordu. Ne yani hiç mi test yapmadı kendine?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketbol 1 | Min Yoongi ✔️
FanfictionNetflix'in lise dizilerinde falanız herhalde Yoksa bu hayatımın başka açıklaması olamaz --- -tüm hakları Chin-sun ve Yoongi'nin basketbol topunda saklıdır- 🏆parkta basketbol oynayan çocuğu görünce aklıma gelmiş bir hikayedir