🏀9🏀

2.8K 188 26
                                    


⭐️8k 💬2k 🌐90k

Eve geldiğimde yanımda anahtarımın olmasına rağmen zile bastım. Birkaç saniye içinde annem kapıyı açmıştı.

"Nerdeydin sen?" Dedi sinirli olduğunu belli eden sesiyle.
"Anne takımdan çağırdılar gitmek zorunda kaldım. Ne yapabilirim? Ayrıca abim bebek değilya keni başının çaresine bakabilir."

"Her neyse Chin-sun üzerine doğru düzgün bir şeyler giy dışarıda yemek yiyeceğiz." Dedi annem ve ekledi "Ayrıca lütfen duş al. Kokuyorsun."
Ne kadar da kibar bir anne.

'Tamam' anlamında kafamı salladım ve ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim. Çantamı odama atıp kısa bir duş aldım ve odama gidip üstüme uygun bir şeyler geçirdim.

Ardından saçlarımı taramaya başladım.
Saçlarımı tararken aynı zamanda kendi kendime konuşuyordum
"Aptal yoongi. Öküz Yoongi. Mal yoongi. Katıksız mal o çocuk cidden, bir insan-" küfürlerimi henüz bitirememişken abim odaya daldı

"Chin-sun kendi kendine mi konuşuyorsun?" "Ayrıca arkadaşına neden küfür ediyorsun? Hiç yakışmıyor sana."
"Abi ya o çocukla tanışsan daha ağırlarını hak ettiğini sende görürsün."

"Her neyse asıl konu bu değil. Asıl konu benim açlıktan ölüyor olamam ama senin yüzünden hala yemek yiyemiyor olmamız. Hadi arkadaşına küfür etmeyi bırak ve aşağı gel gideceğiz birazdan."

Abim tam kapıdan çıkacakken durdu vr bana bakıp tekrar konuşmaya başladı
"Bana her şeyi anlatabilirsin Chin-sun." Ve ben daha ona cevap veremeden kapıyı kapatıp dışarı çıktı.

Abim dışarı çıktıktan sonra ben de son bir kez aynadan kendime bakıp dışarı çıktım.

"Eee nereye gidiyoruz?" Dedim koltuğa otururken.
"Yolda düşünürüz, hadi gidelim." Dedi babam ve televizyonu kapatıp kapıya doğru yürümeye başladı.

Babam şöför koltuğuna annem babamın yanına abim ve ben ise arka koltuklara oturmuştuk.

Hepimiz kemerlerimizi bağladıktan sonra babam arabayı çalıştırdı ve ilerlemeye başladı

"Eeee nereye gideceğiz?" Dedi annem.
"Bence güzel kore yemekleri yapan bir yere gidelim Min Gyu kore yemeği yemeyeli çok olmuştur." Dedi babam ve hepimizden onay alınca arabayı sürmeye devam etti.

Babam arabayı en sonunda bir yerde durdurunca hepimiz arabadan indik ve restorantın içine girdik

Garson gelip siparişlerimizi aldıktan sonra ben direkt konuşmaya başladım

"2 hafta sonra final maçımız var."
"Tanrı aşkına Chin-sun neden bütün öğrenciler gibi sende son senende üniversite sınavı için çalışmak yerine saçma işler ile uğraşıyorsun?" Dedi Annem

Annem aslında böyle biri değildi beni ders çalışmaya zorlamazdı ya da ben zeki olayım diye çabalayıp durmazdı ama tabi basketbol oynayıp ders çalışmamamdansa ders çalışıp basketbol oynamamamı tercih ederdi

"Anne basketbol oynamak saçma bir şey değil." Dedim ve önceden masaya konulmuş olan su şişelerinden biri açıp içmeye başladım

"Okulunuzda sadece kızların olduğu bir takım mı var? Ne kadarda ilginç." Dedi abim

Ahh abi ahh bir bilsen 5 erkekle aynı takımda oynadığımı. Acaba söylesem mi? Çok kızar mı ki?

"Aslında yok. Ben erkeklerle aynı takımda oynuyorum." Dediğimde abimin sinirlendiğini hissetmiştim.

Sonuçta kim kız kardeşinin hormonları tavan yapmış ergen erkeklerle aynı takımda oynamasını isterdi ki?

"Chin-sun umarım şaka yapıyorsundur."
"Şaka yapmıyorum abi. Hem ayrıca ne var ki bunda?"
Abim tam ağzını açmış cevap verecekti ki babam konuştu
"tamam konuyu kapatalım." Bu sayede abimde açtığı ağzını geri kapattı

Birkaç dakika kadar sonra garson sipariş ettiğimiz şeyleri getirmişti. Hiçbirimiz konuşmadan yemeklerimizi yerken telefonum titremeye başladı. Ekrana baktığımda ise mesajların takım grubundan olduğunu gördüm

Koç ya da hoca: pazartesi, çarşamba ve cuma günleri okuldan sonra antreman var çocuklar. Diğer hafta ise her gün okul çıkışından sonra olacak. Ondan sonraki hafta ise salı gününe kadar her okul çıkışında antremanınız var çarşamba günü ise final maçı var zaten. Gelmeyi unutmayın.

Jin: koç peki çalışmalar saat kaçta biter?

Koç ya da hoca: 2 - 2,5 saat kadar sürer çalışmalar ona göre siz hesaplayın işte.

Telefonu kapatıp cebime koydum ve yemeğimi yemeye devam ettim.

"Eee Chin-sun abinin sana ne aldığını gördün mü?" Dedi babam.
Kafamı sağa sola salladım.

"Min Gyu nasıl göstermessin o muhteşem to-" derken abim öksürmeye başladı

"Abi ne aldın ne aldım ne aldın ne aldın??"
"Şimdilik Söylemiyeceğim."

Abime trip dolu bakışlarımı gönderdim ve yemeğimi yemeye devam ettim.

"Her neyse yemek yedikten sonra ne yapalım?" Diye sordu annem.
"Seul'ü gezelim." Dedi Abim.

Babam masadan kalkıp hesabı ödedi ve bizde restoranttan çıkıp arabanın önüne geldik.

Babamda geldikten sonra arabayı açtı ve hepimiz arabaya bindikten sonra arabayı sürmeye başladı.

Tatilde başıma gelmeyen kalmadığı için bölüm atamadım çok ama çok özür dilerim bir gün ateşim çıktı bir gün bayılmaktan son anda kurtuldum derken :/ sonuç: geç gelen bölümler

Tatil olduğuniçin daha fazla bölim atmak ya da bi bölümü daha uzun tutmak isterdim ama o kadar kötü durumdayım ki...

Her neyse beni anlayacağınızı umuyorum sizi seviyorum

Oy verip yorum yapmayı unutmayın
💜💜💜

Basketbol 1 | Min Yoongi ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin