Basketbol 1 | Min Yoongi ✔️

🏀5🏀

⭐️7k  💬1k 🌐92k

Dışarı çıkıp diğerlerinin gelmesini beklerken anneme haber vermediğimi hatırladım. Çantamdan telefonumu çıkardım ve rehbere girip 'ana kraliçe' yazısına tıkladım.

"Alo?"
"Anne ben bu gün eve biraz geç gelebilirim. Sorun olur mu?"
Lütfen sorun olmasın lütfen sorun olmasın lütfen sorun olmasın

"Hayır sorun olmaz, çok geç kalma ama."
"Tamam annecim teşekkür ederim annecim öpüyorım annecim kapatıyorum annecim."

Telefonu kapatıp cebime koyduğumda Yoongi'nin bu tarafa geldiğini gördüm.

"Biz önden gidelim onlar gelirler."
Dedi ve önden gitmeye başladı
"Bu arada bu gün çok güzel oynadın."
Sanırım biraz ego kasmaktan bir şey olmazdı
"Biliyorum çok güzel oynadım."

"Ego tavan." Dedi ve diş etlerini gösterecek şekilde güldü.
Tanrım çok güzel gülüyorrr. Bu gülüşü tablo yaptırıp evimin en güzel köşesine asabilirim.

"Hey chin-sun daldın gittin."
Yoongi'nin seslenmesiyle gülüşünü tablo yapıp eve asma planlarından kurtuldum.
"He? Evet dalmışım."
"Ne düşünüyordun?"

Gülüşünü tablo yaptırıp eve asmayı

"Eve gidince anneme olanları nasıl açıklayacağımı..."
Cidden nasıl diyeceğimi bilmiyordum. Annem zaten ileride bir işim olmayacak diye korkuyordu normal bir öğrenci olmamı istiyordu ama olamıyordun derslere karşı bir ilgim yoktu. En kötü burgerking'de çalışırdım canım desemde bu dediğimi pek ciddiye aldığı yoktu

"Annen basketbol oynamana karşı mı?"
Kafamı aşşağı yukarı salladım "yani tam karşı değil. Sadece ileride bir mesleğim olmayacak diye endişeleniyor."

Biz konuşurken takım da arkamızdan geliyordu. Birkaç sokak daha ilerlediğimizde büyük bir kafeye gelmiştik.
  Herkes oturunca bana yer kalmamıştı.
Yoongi yanındaki çocuğun kafasına vurdu ve yanındaki çocuk kalkınca yanına oturmamı söyledi.
Benim için çocuğu yerinden etti~

"Ee baylar," dedi yanımıza gelen garson beni görünce ise devam etti "ve bayanlar. Ne istersiniz?"

Herkes içeceğini seçtiğinde sipariş vermeyen tek ben kalmıştım
"Şey alayım ben..." düşünmeye başladım  "limonata."

Garson kadın siparişleri not  defterine yazdı ve gitti. O gidince ben konuşmaya başladım
"Hadi herkes adını söylesin."

Yanımda oturan sarı saçlı çocuk konuştu önce
"Ben jimin." Ve elini uzattı.
Elini sıktım.
"Ben de chin-sun"

"Ben Namjoon."
"Ben Jungkook, zaten tanışmıştık."
"Ben Hoseok."
"Ben jin."

"Ben de dediğim gibi Chin-sun."
Ardından Yoongi söze atladı
"Gençler Taehyung'un hangi cehennemde olduğunu bilen var mı?"

"Taehyung ne alaka o da mı takımda?" Diye sordum.
"Hayır o sadece yakın bir arkadaşımız onu da çağırmıştım ama gelme-"
Sözünü bitirmeden masaya biri daha oturmuştuki bu Taehyung'dan başkası değildi.

"Nerdeydin?" Dedi Yoongi
"Sehun çağırdı."
"Niye?"
"Kavga varmış."
"Niye?"
"Bir çocukla aynı kıza aşık olmuşlar."
"Niye?" Dediğinde jungkook söze atladı