1.5K 152 21
                                    


4 Ocak,2011

"Yani bu kitabı daha mı çok seviyorsun ?"

"Kattığı şeylerin daha yoğun olduğunu düşünüyorum."Önümde duran bitki çayından bir yudum daha alarak kitaplığımdaki diğer kitapları da yere koymuştum.

Kitaplara bakarken aniden gözleri büyümüş ve elindeki bardağı köşeye bırakıp en altta duran kitabı almıştı.

"Tanrı aşkına bu kitabı nasıl buldun ?! Bu kitabı deliler gibi aramama rağmen hiçbir yerde bulamamıştım."

"İstersen ödünç verebilirim?" Kitabı inceleyen gözlerini hızlı bir hareketle bana çevirmiş ve boynuma sarılmıştı."

"Çok teşekkür ederim Jennie-sshi. En kısa sürede okuyup sana geri getireceğim."Dediklerine tebessüm edip sarılmasına karşılık ben de ellerimi ona sarmıştım.

"Şimdi gitsem iyi olacak.Yapmam gereken testlerim duruyor."Dediklerini onaylayıp onunla birlikte ayağı kalkmıştım.Kapının önüne geldiğimizde onu yolculayıp karşı eve girişini izlemiştim.

Lalisa, kısaca Lisa yaklaşık iki haftadır tanıdığım ve artık sanırsam arkadaşım diyebileceğim konuma gelmiş olan kişiydi.Kendisi üç hafta önce ailesi ile birlikte karşı eve taşınmıştı ve bir gün annesi ile birlikte bizim evimize ellerinde bir pirinç keki ile oturmaya gelmişlerdi.

O gün annemin zorlamaları yüzünden biraz sohbet etmeyi kabul etmiş, sonrasında ise daha sık sohbet etmeye başlamıştık.Can sıkıntısında ise bize geliyor ve sohbet ediyorduk işte.

Arkamdan kapattığım kapıyı sıkıca kilitleyerek karanlık olan evimizin loş ışıklarını açmıştım.
Bu gece de evde tek olacağımın rahatlığı ile üzerimdeki sweatshirti koltuğun bir köşesine atıp kendimi koltuğa bırakmıştım.Bir süre tavanı izledikten sonra cam kenarında duran mumlardan birkaç tanesini yakıp klasik bir müzik açmıştım.

Bu mükemmel görüntüde tek eksik olan şey ise mutfaktaydı.Hızlı adımlarla karşı taraftaki mutfağa girip makineye basıp sıcak kahvemin bardağa dökülmesini bekledim.Etrafa dağılan bu büyülü koku ile bana görsel şölen sunan kahvemi makineden alıp soğuk ellerim ile buluşturarak salona doğru yürümeye başladım.

Etrafı çoktan kokusu ile sarmış mumlara şimdi de harika kahvem eklenmişti.Cennet sanki karşımdaydı ve ben de bencil biri olarak bu eşsiz anı tek başıma yaşıyordum.

Mumların verdiği gölge niteliğindeki ışık ile önümdeki deftere birkaç kelime daha yazmıştım.Arkadan gelen mükemmel Mahler 1896 Symphony No 3 ile kendimi çoktan melodilerin sessizliğine kaptırmıştım.Karşımda duran defterimin ilk sayfasını çevirip okumaya başlamıştım.

Müzik, belki kısaca sonsuzluk belirten kelimeydi kendisi.Vahşi hayvanları yatıştıracak, kayaları yumuşatacak ve yüzyıllık çınarları eğecek, bir çekiciIiği vardı onun.

Ben, kendimi müziğe feci bir şekilde kaptırmıştım.Hayatımda yapmak istediğim çok fazla şey vardı.Geleceğimi müziğim ile yaşatmak istiyordum ben. Çünkü ben buydum, bu olmalıydım.

Bu sözlerin hepsi bendim.Teker teker sanki ben ve parçalarım akıyorduk bu defterden.Kendimi denemiştim, başarılı çıkmıştım.Bir şirkete seçilmiştim.Bunu başarmıştım.Şu anlık kimsenin haberi yoktu fakat benim kafam karma karışıktı.

Hayatıma bir parça daha eklemiştim bu süre içerisinde.Kendimi bir defa daha bulmuştum, bir çocuğun kalbinin içinde ben yatıyordum.Benim için bu kadar imkansız olan bu duygular, hepsi birer anlam kazanmıştı şimdi.

Artık kalbimi paylaşıyordum ben.
Sahi insana sev diyen kalp miydi , yoksa yalnızlık mıydı buna körükleyen? Sahi sevmek neydi ? Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mıydı sevmek?

Ben bunların hiç birinin cevabını bilmeden bir uçurumun sonuna çıkmıştım işte.Karanlıkta ise bekliyordum.Ya biri beni sonsuzluğa itecekti, ya da biri gelip arkadan ellerini bana saracaktı. Fakat buna ben izin vermiştim, ne olursa olsun şu anlık tepesine çıktığım bu uçurumdaki temiz havayı içime çekecektim ben.Sonum ne olursa olsun ikisi de benim kendime sunduğum iki seçenek sonucu gerçekleşecektiler.

Yavaş yavaş kapanmaya başlayan gözlerimi ovalayıp çoktan bitirdiğim bardağımı mutfağa bırakıp üst kata çıkmıştım.Yatağıma girip gözlerimi kapattım.Ben tam kendimi uykunun kollarına bırakacakken gelen bildirim sesi ile yatağımın altında duran telefonumu elime alıp gelen mesajı açtım.

_jeonjk
İyi geceler sevgilim.

(01.26)

"Sana da iyi geceler sevgilim."

Şimdi yalnızca gün aşkı tatmayacak fakat aynı zamanda gece ruh bulacak ve kutsanacak; tüm korkular uçup gidecekti.

Strawberries ❧JenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin