1K 102 14
                                    

12 Haziran,2013

"Şu tuvaletten çıkmazdan kapıyı kıracağıma emin olabilirsin!"

Ve bir tekme daha.

Oturduğum zeminden kalkmış ve bir peçete koparıp yüzümü silmiştim.Üstümü düzelttikten sonra bir tekme daha gelmeden hızlıca kapıyı açmış ve dışarıya çıkmıştım.

"Tanrı aşkına Jennie, ergen triplerine girmek için uygun bir zaman mı!"Lalisanın ağzını kapatan Miyeon ile göz göze gelmiştik.Bir şey demeden elimi yüzümü yıkamış ve kızlar tuvaletinden çıkmıştım.

Arkamdan gelen adım seslerini duymamazlıktan geliyordum.Aniden kolumdan tutulup öne çevrilmem ile afallamıştım.

"Cidden neden böyle yapıyorsun? Bu şekilde bir yere ulaşabileceğini mi sanıyorsun? Senin savaşman gerekirken tek yaptığın şey yatmak.Böyle devam edebilirsin fakat ben artık böyle devam etmeyeceğim."Önündeki kapıyı ittirmiş ve çıkıp gitmişti.

Yanıma çöken Miyeona bakıp kafamı omuzuna yaslamıştım.Aynı şekilde o da elini kafama koymuş ve yukarıya bakmaya başlamıştı.

"Eğer olacaksa bunu birlikte yapacağız.Sen çok başarılı ve azimlisin.Elinde sonunda istediğini alacağına çok eminim.Fakat bu şekilde moralini bozup umutsuzluğa kapılmaya devam edersen sadece kendine zarar vereceksin."

"Beraber yapacağız."

Gülmüştü.

"Beraber yapacağız."

Cebinden çıkardığı peçetenin birini bana vermiş birini ise kendi almıştı.Kolumdaki saate bakıp zamanın yaklaştığına kanaat getirince kafamı Miyeonun omzundan kaldırmış ve elimi ona uzatarak ikimizin de ayağı kalkmasını sağlamıştım.

Vokal odasının önünde geldiğimizde kollarımızı ayırmış ve beraber kapının açılmasını beklemeye başlamıştık.

"Hey, Lalisanın sinirinin iki güne geçeceğini biliyorsun değil mi?"

"Bu sefer çok sinirliydi."

"Bu Lalisa,en fazla ne kadar sinirlenebilir ki?"Onu onaylamış ve benden ayrılışını izlemiştim.

"Dersten sonra konuşuruz,tamam mı?"Anladığımı belirtecek bir şeyler mırıldanmış ve adımlarımı yurda doğru yöneltmiştim.

Girdiğim odadan doğruca banyoya gitmiş ve üzerimdeki her şeyi kirli sepetine atmıştım.Yüzümü temizleyip toparlandıktan sonra odama girmiş ve kendimi yatağa atmıştım.

Bir süre boş uzandıktan sonra yatağımın altında duran telefonuma uzanmış ve hızlıca ekran kilidini girerek bildirimleri kontrol etmeye başlamıştım.

BigHitin yeni grubu çıkıyor!

İşte BTS Üyeleri!

Sayfayı yavaş yavaş indirip incelemeye odaklanmıştım.Avucumda biriken çarşafı serbest bırakmış ve derin bir nefes almıştım.Gelen bildirim sesi ile hızlıca mesaj bölümüne tıklamış ve buğulu gözlerimle okumaya çalışmıştım.

_jeonjk
Özür dilerim.Artık direnemeyeceğim.

Bu sefer gözümde biriken yaş damlalarını serbest bırakmıştım.Dizlerimi kendime çekmiş ve içimde dolan fakat bırakamadığını duygularımı göz yaşlarım ile harmanlayıp bırakmıştım.

Nefret hayatı felç eder; aşk onu serbest bırakır.Nefret hayatı karıştırır; aşk bütünleştirir.Aşk hayatı koyulaştırır; nefret aydınlatırdı.

Aşk hep masal değil miydi zaten?

Gözümüzün önündeki perdeyi açan şey hep nefret olmuştu.

Aydınlık hep nefret değil miydi?

Göz yaşları ise artık sadece bir gösterge değil miydi?

Çünkü onlar artık ayakta durmak için yeterli değildi.

Strawberries ❧JenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin