1.2K 142 21
                                    

7 Ocak,2011

Buraya cidden ait miydim?

Burada ne kadar süre mutlu olabilecektim ki ?

Önünde durduğum binanın kapısına baktım.Eğer buradan içeriye girersem hayatımda bazı şeyler değişecekti.Eğer girmezsem ise kendimi belki kelimesi ile yiyip bitirecektim.

"Bir fan mısın?"

Daldığım noktadan gözlerimi ayırmış ve kafamı arkama çevirmiştim.O da aynı şekilde etrafına bakınıyor ve bir taraftan ise ellerini cebine koymuş ısınmaya çalışıyordu.

"Neden sordun?"

"Yaklaşık 10 dakikadır merakla ne yapacağını bekliyorum fakat tek yaptığın kapı ile bakışmak."

Söyledikleri ile gülmüş ve bir daha kapıya bakmıştım.

"Sahi eğer fansan haberin olsun bu kapıdan çıkan bir idol göremezsin."

"Fan değilim."

"O zaman makgöz veya stilist misin?"

"Hayır."

"Omo! Yoksa stajyer misin?"

Susmuştum.Cidden ben ne olacaktım?Bu kapıya hangi konumda bakıyordum ki."Stajyer olduğumu düşünmüyorum."

Yanımda hissettiğim beden ile gözlerimi o tarafa çevirmiştim.

"Burası YG binası.Eğer sen bir stajyersen ve bunu kendi ellerin ile itiyorsan kendine çeki düzen vermen gerekiyor demektir."

"Nereden biliyorsun ki ?"

"Doğrusu çoğu kez YG için seçmelere katıldım fakat seçilemedim.Bu şirkete giren stajyerleri her zaman kıskanmışımdır.Ben bu kadar isterken diğerleri nasıl pes edebiliyor ki? "

"Belki her şey göründüğü gibi değildir."

"Her şey senin gösterebildiğin kadardır.Eğer bir şeyi istiyorsan ve ilk engelini aşabildiysen diğerini de aşabilirsin.İlki senin için bir umutken ve sen bu umudunu kırmadıysan ikincisinde neden kırasın ki ?"

"Yani bana o kapıdan gir şımarık kız mı demek istiyorsun?"

"Ben demedim sen dedin."

"Pekala.Yapacağım."Kafamı ona çevirmiş ve gülmüştüm.Aynı şekilde o da bana gülüp arkasını dönmüştü.Bedenimi diğer tarafa çevirerek yürümeye başladım.Ben kapıya yaklaştıkça insanlar beni fark etmeye başlamıştı.Yan taraftan gelen iki güvenlik ile adımlarımı durdurdum.

"Pardon ne için gelmiştiniz?"

"Ben görüşme için gelmiştim.Stajlık için."

"İsminiz ?"

"Kim Jennie."Adam elindeki telefonla birini aramış ve ismimi söyledikten sonra beklemeye başlamıştı.Bir kaç şey söyledikten sonra telefonu kapatıp tekrar bana dönmüştü.

"Kimliğinizi alabilir miyim ?"Çantamı açıp cüzdanımdan çıkardığım kimliği adama vermiştim.Bir makineye tutmuş ve bir süre bekledikten sonra yeşil ışığı görünce yanındaki adama elini uzatmış ve üzerinde YG yazan kartı bana vermişti.Elleriyle yön gösterdiklerinde teşekkür ederek dakikalardır bakıştığım kapıyı ittirip açmıştım.

Burası hayallerimden çok daha güzeldi.Farklı bir dünyaya girmiş gibi hissediyordum ve bu kesinlikle çok ilginçti.

"Pardon?"Etrafa hayranlıkla bakan gözlerimi toplamış ve hızlıca yan taraftaki kadına çevirmiştim.

"Jennie değil mi?"Kafamla onaylamış ve onu takip etmeye başlamıştım.Önüne geldiğimiz asansörün yukarı tuşuna basmış ve beklemeye başlamıştı.Aynı şekilde onu takip ederken gelen asansörün içine binmiş ve ikinci kata çoktan çıkmıştık.

Toplantı odası yazan kapının önünde durduğumuzda gözlerimi kısmış ve düşünmeye başlamıştım.Beni bir elemeye daha sokmaları gerekmiyor muydu? Bu işleri acaba toplantı salonunda mı yapıyorlardı hep?

Kapıyı çalarak içeriye girmiş ve ben de arkasından aynı şekilde içeriye girmiştim.Herkese eğilerek selam verip beni yönlendirişlerini izlemiştim.Masanın sağ tarafına oturduğumda sadece önüme bakıyordum.

"Jennie kim?"Kafamı hızlıca onaylamış ve en başta oturan adama çevirmiştim.

"Ben Yang Hyun-Suk."

Birinin kesinlikle bana bir dayak atması lazımdı.Seçmelerine geldiğim şirketin sahibinin yüzünü unutmam komiklikten daha beterdi.Ayağa kalkmış ve önünde eğilmiştim.Eliyle sandalyeyi gösterdiğine sandalyeyi kendime doğru çekmiş ve oturmuştum.

"Normalde bir eleme daha yaparız.Fakat bu arada istisnalar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.Açık konuşmak gerekirse seni beğendik.Elimizde tutmak istediğimiz ve potansiyeli olduğunu düşündüğümüz birisin.Eğer kabul edersen anlaşmayı imzalayıp seni şirkete alabiliriz."

Şaşkınlığımı korumaya çalışsam bile ağzımın iki karış açık olduğundan emindim.Duyduğum kelimeleri teker teker sindirmeye çalışsam bile yapamıyordum.Önümde duran kağıda baktım.Daha çok erkendi.Şu an cevap verebilecek konumda değildim.Fakat şansımı kaybetme olasılığımı ise düşünmeden edemiyordum.

"Hemen karar vermem mi gerekiyor?"Yüzüme bakmış ve gülmüştü."Bu iş ciddi bir iş.Bir şeyi yapmadan önce sorumluluklarını bilmen gerekiyor.Sana bunun için zaman veriyoruz.Fakat unutma, zaman hızlı akıp gider."

Boş gözlerimi tekrar kağıda çevirmiştim.Bunu bilmeyi hak eden insanlar vardı.En azından aceleye getirmemem en iyisiydi.Herkes ayaklanmaya başladığında aynı şekilde ben de kalkıp odada ki herkese selam vererek geldiğim asansöre doğru geri yürümeye başladım.Gelen asansöre binip giriş katında durmasını bekledim.Binanın çıkışına geldiğimde güvenlikten kimliğimi alıp adımlarımı han nehrinin yönüne doğru çevirmiştim.

"Nasıl geçti?"Duyduğum ses ile irkilmiş fakat gördüğüm yüz ile bir taraftan şaşırıp bir taraftan rahatlamıştım.

"Sanırsam stajyer olacağım.Kağıdı daha imzalamadım fakat hala imzalama şansım var."Bir süre gözlerime bakmış ve kafasını aşağı indirmişti.

"Bunun değerini bilmelisin.Herkes senin olduğun konumda olamıyor."Ters tarafa doğru yürümeye başlayınca boşluğuma gelmiş ve gidişini fark edememiştim.

"Hey!"Adımlarını durdurmuş ve arkasını dönerek söyleyeceğim şeyi beklemeye başlamıştı.

"İsmin ne ?"Kendi kendine gülmüş ve kapalı ağzını açmıştı.

"Park Jimin."Anladığımı belirten bir şekilde kafamı sallamış ve geri yürüyüşünü izlemiştim.

"Başaracağını biliyorum Jimin.İnanıyorum ki istediğin konumdan çok daha yüksek bir konuma geleceksin."Kahkaha sesini duymuş ve arkadan salladığı eline bakmıştım.

"Sen de aynı şekilde Jennie Kim."

Strawberries ❧JenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin