Okurken dinlemenizi önerdiğim bir müzik.Çoğunlukla bölümleri yazarken bu müziği dinliyorum ve kendimi ona bırakıyorum. İyi okumalar.
25 Ocak,2018
"Telefonlarımı açmayı unutma!!"Son kez Joohyuna sarılmış ve gidişini izlemiştim.
"Hey Jennie, hadi gel fotoğraf çekeceğiz."Arkamı dönüp yerde duran ayakkabılarımı ayağıma geçirip yürümeye başlamıştım.Kızların bana ortalarında açtığı yere yerleşip kamerayı elime aldım.
"Sonunda bitti."Chaeyoung hızlıca kendine koltuğa atmış, Jisoo ise kendini onun üzerine atmıştı.
"Ödül törenlerini cidden sevmiyorum."Telefonunu alan Lalisaya başımı sallamış ve köşede duran montumu üzerime geçirmiştim.
"Ben tuvalete gidip geliyorum !"Anladıklarını belirtecek birkaç ses çıkarmış ve kabinlere doğru yürümeye başlamışlardı.Maskemi iyicene yukarıya çekip odadan çıktım.
Karşılaştığım kişilere selam verip hızlıca ilerliyordum.Sonunda geldiğim tuvalet kapısını tıklatmış ve ses gelmeyince açmaya çalışmıştım fakat açılmamıştı.
Zamanımın kısıtlı olduğunu da işin içine katarak tuvalet kapısının önünden ayrılıp, terastakini kullanmak için yangın merdivenlerine tüm gücümü vererek yukarıya doğru koşmaya başlamıştım.
Son gücümü de kullandığım merdiven boşluğundan kendimi atmak için girişimde bulunmuştum ki ayağımın bir şeye takılıp burkulması ile kendimi yerde bulmuştum.
Burnuma gelen nane ve sigara kokusunun varlığı ile alçalmış yüzümü hafif kaldırarak karşımda duran eli fark etmiştim.
"İyi misiniz ?"
Kahverengi gözler.
Siyah saçlar.
Ve sigara ile karışmış nane kokusu.
Sanki biri benim üzerime bir lanet bırakmıştı.Gözlerim parçalanıyor,damarlarıma erişiliyor ve tüm bedenim altüst oluyordu bir saniyede.
Kolumun üzerinde duran eli yavaşça etkisini kaybetmiş, kayıp gitmişti.Güçsüz olan ellerimden güç alarak ayağı kalkıp ilerlemeye başlamıştım.
"Jennie !"
Kadife sesi üzerimdeki kumaşı yırtmış, kalbimin damarlarına erişmişti.Tutmaya çalıştığım siyah bedenime etkisi tıpkı bir kar tanesi gibi hızlı olmuştu.
Arkamı dönecek gücüm yoktu. Onu göz göze görecek gücüm kesinlikle yoktu.Adımlarımı durdurup sadece beklemeye başlamıştım.
"Konuşabilir miyiz ?"
Sadece gülmüştüm.Yıllardır içimde hapsettiğim acılarım, umutlarım, zehirlerim, kelepçelediği ruhum bir konuşmakla açılabilecek miydi?
"Neden konuşmak istiyorsun ?"Düğümlenmiş boğazımla çıkarabileceğim tek kelimelerdi bunlar.
"Bilmiyorum.Fakat konuşamamız gerekiyormuş gibi hissediyorum."
Yıllardır büyütmeye çalıştığım ben, bu kadar hızlı çökmemeliydi.Yüzüne bakıp alevlenmem lazımdı benim.Ben artık güçlüydüm, gelişmiştim.
Arkamı dönerek gözlerimi ona diktim.
"Şans eseri bir çarpışma sonucunda mı bu karara vardın? Sadece bu mu?"
"Başka yapabileceğim bir şey yok."
"O zaman olmamaya devam etmeli."Adımlarımı hızlandırıp yürümeye devam etmiştim.Burktuğum bacağım karıncalanıyor, bedenimin titremesine sebep oluyordu.Belki bu titrememin diğer sebebi ise bedenime yıllar onca enjekte edilmiş olan zehirin aniden gün yüzüne çıkmasaydı.Kulağımı kaşındıran ayak seslerini işitmeye başladığım sırada sırtıma değen parmak uçlarını hissetmiş, lakin bir taraftan hissedememiştim.
Parmakları ateşini oraya bırakmıştı fakat kendini fazla göstermek istemiyordu, çekiniyordu.Bir kuşun kanadına dokunuş edasıyla sırtımdaki elleri derimi okşamış, ve bir kuşun kanatlanmasındaki hız kadar çabuk geri çekilmişti.
"Bunu neden yapıyorsun ?"
"Neden mi? Ben bir şey yapmıyorum. Fakat yıllarca gözlerim tek seni gördü, sadece seni. Bir kere bile karşılık beklemedim senden.Ben halimden mutluydum.Sen benim hayatıma girdin, ve bir bencil gibi çıktın.Harcadığın benliğimi kurtarmak için biraz bile olsa uğraşabilirdin? Ama sen ne yaptın, beni bir hiç saydın.Sonra ise şimdiki hale getirdin.Bu konuşma bile çok saçma. İş seviyesinin dışına çıkmaya gerek yok.Ama sakın unutma ki bu resmin sonunu ben çizmedim."
Ve kaçtım, arkama bakmadan çıkışa koştum.
Değişmişti. Aynı benim gibi.
Duruşu, konuşması ve her şeyi.
Çileği unutmuş olmalıydı,
Nane kokusu çok yoğundu.
Sigara dumanı ise artık peşindeki sisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberries ❧Jenkook
FanfictionŞövalye olsaydım ve senin şehrine hücum etseydim, dudaklarını görünce kılıcımı düşürür,atımdan düşerdim.Hiçbir zaferin erişemeyeceği tatta bir yenilgi olurdu bu. [Jeon Jungkook x Jennie Kim] ©2018 | Kalonyy