Mustafa abinin konuşmalarına şahit
oldum.
M: Nerede olduklarını asla
söylemeyeceğim.
Bir an telefondan bağırış sesleri
geldi. Kulağından uzaklaştırdı
ve sonra yeniden kulağına tuttu.
M: sen cani herifin tekisin. O benim
canım, o benim kanım, o benim
herşeyim. Anlıyor musun? Bir
kere buldum ve kaybetmeye asla
niyetim yok. Şimdi bir daha onu
elimden almaya kalkma! ANLADIN
MI!?Ne oluyordu? Kiminle böyle
hararetli hararetli konuşuyordu?
Peki Neden gecenin bu saatinde?
Telefonu kapattı. Arkasını
dönmesiyle beni gördü. Eyvah
yakalandım.
M: birşey mi oldu bazım?
N: y-yok sadece şey su, su içmeye
kalkmıştım da.
M: hee. Mutfak altta zaten
biliysın. İyi geceler.
Dedi ve odasına gitti. Ucuz atlattım.
Onu dinlediğimi farkedecek diye
çok korkmuştum.Tabiki aşağı inmek yerine Tahir'in
odasına gittim. Kapıyı tıklattım.
Ses gelmeyince yavaşça kapıyı
açtım. Evet tahmin ettiğim gibi
uyuyordu. Yanına gittim. Yatağına
oturdum. Başını okşayıp
birşeyler mırıldanıyordum.
Uyurken gerçekten çok karizmatik
gözüküyor. Bu düşünceyi
aklımdan geçirince hafif kıkırdadım.
Kıkırdama seslerime hafif uyanır
gibi oldu ama uyanmadı. Yanağına
bir öpücük kondurdum.
N: iyi geceler birtanem.
T: iyi geceler meleğim.
N: hı? Sen uyumuyor muydun?
T: yoo
N: fırsatçı seniiiğ.
T: gece gece yanıma gelen sensin.
Hangimiz fırsatçı acaba?
N: sen.
Hafif gülümsedi. Tikime dokundu.
T: diyosun?
N: Tahir dur yapma.
Gıdıklamaya başladı.
N: Tahir dur ağğağaağağağa
Tahir yapma bak millet uyanacak.
Aaaaağğğğğğ Tahir dur dedim.
Ağağağağğaaağağa
T: fırsatçıymışmış.
N: tamam tamam değilsin.
Dur lütfen durrr.
Aaaaağağğaaaaaaaa. Bak
uyanacaklar.
Şükürler olsun durdu.
T: uyansınlar allah allah. Ne
olcak?
N: aaa ayıp. Yanlış anlarlar
felan.
Sırıttı.
T: niye yanlış anlasınlar ki?
N: tövbe Estağfirullah. Hem
sen şimdiye kadar niye uyumadın.
T: uyku tutmadı seni düşündüm.
İyice yanına sokuldum. Oda
kolunun altına aldı.
N: Nası düşündün mesela?
T: böyle sen gelinlik giymişsin
felan. Biz evleniyoruz vb.
N: ama şey daha çok erken.
T: merak etme güzelim sadece
hayal.Tahir'in en sevdiğim huyu beni
darlamamasıydı. Gerçekten
anlayışlıydı bana karşı. Birden
içimden geldi ve sarıldım.T: ne oldu?
N: seni seviyorum.
T: bende seni seviyorum.
Uykum gelmişti. Uyumalıydım
ama gitmek istemiyordum.
Her an ayrılacakmışız gibi
çekmek istiyordum kokusunu
içime ki yaptım da.
T: istersen yatağına git.
N: burda kalsam? Sabaha
doğru geçerim odama.
T: emin misin?
Başımı onaylar derecede
salladım. Sımsıkı sarıldım
ve gözlerime uykuya bıraktım.
Sabah
A: hadi amaaaa sabah oldi.
Hala uykudasunuz.
Merdivenleri çıkar önce
Mustafa'yı çağırır. Sonra
Tahiri çağırmak için odasına
girer.
A: hiğğğğğğğ! Oy nenem!
Tahir
Gözlerimi Yengemin bağırışıyla
açtım.
T: ya ne oluyor?
N: Hı?
T: Nefes?
N: Tahir
T: yenge?
A: burda
Hepimiz güldük.
A: sizun bu halde ne işinuz ?
Birbirimize baktık. Hemen
ayrıldık.
T: sen gitmicek miydin?
N: uyanamamışım.
T: yani benim yanımdayken.
Sırıttım. Benimle Nefesde
güldü.
A: öhöm öhöm!
Aynı anda kafamızı çevirdik.
Nefes koşarak odasına kaçtı.
A: yandi buralar yandi.
Neyseğhhh bir daha görmiyeyum
heeeee.
Gülmeye başladım. Oda güldü
ve kahvaltıya Çağırıp aşağı indi.
T: 5 dakikaya aşağıdayım.
Üzerimi değiştirdim. Sürekli
gülümsüyordum. Nefesin
odasına gittim.
T: girebilir miyim?
N: dur ben gelicem zaten.
Biraz sonra kapıdan çıktı.
Kahvaltıya indik. Herkes bize
bakıyordu. Ne oldu gibi bir
bakış attım.
Y.F: yani bilemiyoruz. Siz
bileceksiniz.
N: Asiye abla?
A: e ne edeyum. Ağuzumdan
gaçtiii.
Nefes utanmış başı önündeydi.
M: e utandurmayun minik
prensesi.
Bunu dediği anda Nefes başını
kaldırdı.
N: minik prenses mi?
M: heee noldi?
N: ş-şey babam...... babam
bana öyle derdi. ( kafam allak
bullak Nefesin ailesi hakkında
herşeyi aklınızdan silin
yeniden tasarlıyorum lrkjpıqjpre)
M: üzgünüm.....
N: yoo hayır. Ona birşey
olmadı. Sadece görüşmeyeli
çok uzun oldu.
M: niye ?
Konuşmak istemiyor gibiydi
ama Mustafa abi zorlamakta
kararlıydı.
A: Mıstafa peynir.
M: hı?
A: peynir al kocacum peynir.
Nefes sende Mustafa'n çay koy
kızım.
N: tabi Asiye abla.
Direk mutfağa koştu. Bende
doyduğumu söyleyip kalktım.
Nefesin yanına gittim. Ağladı
ağlayacaktı. Dışarı çıkmayı
önerdim. Oda kabul etti.
N: nereye gidicez?
T: bilmem. Dur birine sorayım
buranın meşhur bir yeri
vardır elbet.
Büfelerden birine sordum.
" Çivra" denilen bir yer söyledi.
Bizde oraya gittik.
N: vayyyyy çok güzel
biryerimiş.
T: aynen. Oturalım mı?
N: olur.
Gidip en ucuna oturduk. Nefes
başını göğsüme yasladı.
T: anlamak ister misin?
Derin bir nefes aldı ve anlatmaya
başladı.TAHİRİN HAYATINI ZATEN BİLİYORDUK AMA NEFESİN HAYATINI DİĞER BÖLÜMDE ÖĞRENCEZ DİĞER BÖLÜMLERDE YAZMAMIŞIMDIR AMA YAZMIŞSAM DA UNUTUN YORUMLARI EKSİK ETMEYİN ŞİMDİDEN TİŞİKKİRLERRRRR 💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişmek zor değil
RandomBir tarafta belalı,kötü, karışık bir adam bir tarafta masum eğlence arayan sıkılmış ama mutlu bir kadın