Mina'nın Gözünden
Sabah çok normal bir şekilde uyandım. Yeniden bir kreşe gidiyordum. Umarım artık atılmam. Ne yaptığımı da bilmiyorum ki...
Duygularımı belli etmem yasak olduğu için normal bir insan olarak geziyordum zaten ama tedbir olması için maske, şapka ve pelerin takıyorum.
Yataktan atlayıp hemen giyindim ve kendime süt hazırladım. Yemek masasına gittiğimde masada babam oturuyordu.
-Umarım okuldan bir daha atılmazsın
dedi bana.
-Umarım...
diye karşılık verdim. Null'un kızı olmak zor..
Kahvaltımı bitirdikten sonra servisi beklemeye başladım.
Servis beni hostesten önce alıyordu. Çünkü benim Null'un kızı olduğumu kimsenin bilmemesi gerekiyordu.Ben en arkada bir köşeye oturdum. Servise binen kişiler sürekli gözlerini benden kaçırıyordu. Korkuyorlardır bebekler.
Ama bir kişi dışında... Sarı saçlı mavi gözlü siyah beyaz giyinen birisi geldi.-Merhaba!
-Merhaba?
-Adın ne?
Aslında bu soruya pek cevap vermek istemiyordum. Zaten kıza kıl olmuştum ama benden şüphelenmemesi gerekiyordu.
-Mina.
-Benim adım da Mina! İlkokula mı başlıyorsun?
Ben daha 3,5 yaşındayım ve görünümümden de 3,5 yaşında olduğum belliydi. İlkokula başlama ihtimalim var gibi mi görünüyordum anlamadım ama ters cevap vermek de istemedim.
-Kreş...
-Ben 5. sınıfım.
5. sınıf için biraz küçük değil mi bu?..
Ha şimdi anladım! İlkokula erken başladığı için bana sordu.-Peki...
-Arkadaş olalım mı?
Ardaş mı ne işte o kelime ne acaba?
-Ar... ardaş?
-Arkadaş ne demek bilmiyor musun?
-Hayır.
-Bu garip...
Babam Null DU YU ANDIRSİTEND?!
-Babam genellikle böyle kelimeleri kullanmama izin vermez.
-Baban kim ki?
Meraklı melahat. Sanane benim babamdan. Ben senin baban Entity 303 olsa sorar mıyım?!
...
Düşündüm de sorarım.
-Boşver
-Peki.. Arkadaş senin her zaman yanında olan, senin onunla konuşup dertlerini paylaşabileceğin kişidir.
-Değişik...
-Peki arkadaşım olmak ister misin?
-Şey aslında...
Tam cevap veriyordum ki servise Herobrine'ın kızı geldi?! Bildiğim kadarıyla adı Mavis ama pek umrumda değil.
Mina denen şahısın tam önüne oturdu ve Mina buna şaşırmışa benziyordu.
-Yanıma gelsene kanka?
-Yok ben almıyım sağol.
Bu Mina Mavis ile kankaysa haydı yallah kış kış!
Sonra tekrar bana döndü.
-Evet?
-Pek düşünmüyorum.
-Peki, görüşürüz!
Dedi ve gitti. Ben bir oh çektikten sonra okula kadar sessizce oturdum.
Servis okula grlince ben servisten inerken hostes abla bana baktı.
-Sana yardım edeyim
Dedi ve beni kucağına almaya çalıştı.
-İstemez sağol
Diyerek kendim servisten indim ve arkama bakmadan okula girdim.
Okul boyunca herkes bana kötü kötü bakarak kendi aralarında konuşuyorlardı. Benim hakkımda ne dedikleri pek de umrumda değil açıkçası.
Okulda öğretmenlerin dediklerini kimliğimi açığa çıkarmamaya özen göstererek yapmaya çalıştım.
Bir çalışmayı yaparken eldivenimin küçük bir kısmı yırtıldı. Umarım kimse görmez.
...
En sonunda lanet olası okul bitti.
Servise şoför bile binmeden hemen yerime geçtim.
Herkes servise bindikten sonra yola koyulduk.
Sanırım Mina benim elimi fark etti. Umarım fark etmemiştir.Eve gelince babamın depoda olduğunu fark ettim.
%100 birilerine işkence yapıyordu. Çünkü insan çığlıkları duydum.
Bu beni mutlu etti çünkü insanların acı çekmesi bizi güçlendiriyor.Hemen üstümdekilerden kurtulup depoya indim. Babama ben de katılabilir miyim anlamında bir bakış attım.
O da sen daha çok küçüksün bakışı attı.-Kendine zarar verebilirsin.
Off. Hep aynı şeyi diyor. Hiçbir zaman Entity 303'ten gelen güçlerimi geliştiremeyecek miyim ben?
Sinirle odama çıktım ve Herobrine'dan gelen güçlerimi geliştirmeye karar verdim.
Sol gözümü kapattım(kırmızı olan) ve sağ gözümü parlatabildiğim kadar parlattım.
Gözlerim ne kadar parlaksa güçlerimi o kadar kolay kullanabiliyordum.Sağ elimle bir ateş çıkartmaya çalıştım...
Sadece bir kıvılcım ve ardından küçük bir duman.
Bu da bir ilerleme sayılır!
Şimdi iki gözümü de kullanarak dışarı ışınlanmayı deneyeceğim.
Sol hözümü açtım ve evin dışarısına odaklandım. Ve ışınlanmayı başardım!
Gerçi bunu yeni doğan bebekler de yapar...Görünmezlik gücümü kullanmayı denemek aklıma geldi.
Gözlerimi yavaşça kapadım ve odaklandım. Gözlerimi açtığımda görünmezdim!
Hemen bunu bir fırsat bilip eve ilk kurbanımı getirmeyi denemeliyim! Babam benimle gurur duyacak!!!
Rastgele bir ev seçtim ve içine ışınlandım. Bir kadın üst kattan iniyordu. Savunmasız görünüyordu. Avım oydu.
Hemen önüne geçtim ve tam onu bayıltıcaktım ki kadın çığlık attı.
Sanırım artık görünmez değildim...
Hemen evden dışarı ışınlandım ve eve koştum. Bir daha babamsız güçlerimi geliştirmeyeceğim!
-Devam Edecek-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entity 303'ün Kayıp Kızı : Psycho Girl
FanfictionBen dünyada hatta evrende tek olan yarı insan yarı virüsüm. Buna oyun hatası yani glitch(bug) deniyor. Hikayemi istersen okursun serbest :)