16. Congi, Kyunşu'nun Ayzını Yiyooo...

2K 170 270
                                    

EG1KV tayfaya selam olsun 💛

•••

"Kyunşuu, uyan aytık Congi mana şikola şüt veymiyoo...

Kyunşuuuuu!"

Kai, Kyungsoo'nun üstünde deli gibi tepiniyor, burnunu ısırıyor, kulağını çekiyordu ama nafile Kyungsoo kafasını kaldırmak bir yana gözünü bile açmıyordu. Sonra birden gözünü açtığında Kai korkmuş ve kendini geriye hızlıca çekmişti, yatak boşluğuna gelince düşmesine ise Kyungsoo'nun üstün refleksleri engel olmuştu. Birden kalktığı gibi Kai'yi yatak ucundaki boşlukta salınışından çekmiş ve büyükçe olan yatağının üstüne yatırmıştı, Kai'nin az önce olanları düşünmesine fırsat vermeden onu gıdıklamaya başlamıştı. Çünkü minik adamın bakışlarından birazdan feryat figan bir ağlamanın kopacağı belliydi.

Kai'nin kahkahaları evi sardığında Jongin onun bağırıyor olduğunu düşünerek mutfaktan fırlamış ve kapının eşiğinde kalakalmıştı. Kai ve Kyungsoo birbirlerine sarılmış kahkahalarla gülüyor, birbirlerini gıdıklamaya çalışıyordu. Jongin ise elinde tahta kaşık, gri alt üst eşofman takımının üstüne giydiği mavili pembeli baykuş desenli önlüğüyle yaslandığı yerden onları izliyordu, yüzündeki kocaman tebessümle.

Ne de güzel bir aile olmuşlardı, üç kişilik küçücük aileleri birbirinin yaralarını sarmışlardı.

"Orada öyle dikileceğine sen de bize katılsana hayatım."

Jongin gülerek elindeki tahta kaşığı göstermiş ve ardından asıl o ikisinin kahvaltıda kendisine katılıp katılamayacağını sormuştu.

"Sen hazırlamaya devam et bizim bir lavaboya gitmemiz gerekiyor."

Jongin tuvalet ihalesinden yırtmanın verdiği sevinçle mutfağa uçmuş ve kahvaltı hazırlamaya devam etmişti.

"Kai artık yapar mısın oğlum kakanı?"

Kai küçük ellerini uzatarak Kyungsoo'nun yanaklarını minik avuç içlerine doldurmuştu.

"Kyunşu kakadan şonya payka git, o jaman yapçam."

Kyungsoo minik adamın kendisi kadar sevimli tehditine kafasını olumlu anlamda sallamış ve serçe parmak sözü vererek Kai'nin işini bitirmesini beklemişti.

"Acıyoo."

"Sürekli katı şeyler yersen acır tabii. Ben sana çorba da iç dediğimde öğürmesini biliyorsun ama."

"Mana ne çoyba içmiyjem."

"Biz senin şu konuşmanı nasıl düzelteceğiz benim güzel oğlum? Gerçi böyle de çok sevimlisin ama ya hep böyle kalırsa konuşman?

Acaba sen her yanlış söylediğinde doğrusunu söylesem işe yarar mı ki?"

Kyungsoo bir yandan kendi kendine konuşuyor bir yandan da Kai'nin altını temizliyordu, en son işleri bittiğinde ellerini ve yüzlerini de yıkayarak kahvaltı masasına gitmişlerdi.

"Bir tek kuş sütü eksik bakıyorum da. Hep kocanı mutlu etmek için değil mi bunlar?"

Jongin elindeki tabakları da masaya koyarak ikiliye döndü.

"Şöyle konuşma öpesim geliyor seni."

"Sakın Jongin, geçen sefer olanları hatırla, bir daha öyle bir şey yapmayacağına söz vermiştin."

Jongin, geçen aylarda Kai'den köşe bucak kaçırdığı Kyungsoo'ya sırnaşıyor, bulduğu yerde öpüyordu. Kai'nin içeride oyun oynadığı bir gün Kyungsoo yemek yaparken su alma bahanesiyle yanına gittiğinde Kyungsoo'ya arkasından sarılmış ve ensesiyle boynu arasındaki benlere şefkat gösterisi yapıyordu.

Evlenmemiz Gereken 1 Konu VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin