↳ e i g h t

3.5K 347 56
                                    

"SEONEUL? SEONEUL? SEONEUL NEREDE?"

Bora, biricik arkadaşım sınıfa 3. Dünya Savaşı patlak vermiş gibi telaşla girdiğinde tüm sınıf bana döndü. Utançla yüzümü buruşturdum.

Sanırım arkadaşlarımı daha iyi seçmeyi öğrenmeliydim.

"Ne var yine geri zekalı?" Söylene söylene telefonumu alıp yanına gittim ve kolundan tuttuğum gibi sınıftan dışarıya sürükledim. "Bora götünde pireler mi var da bağırıyorsun eşek gibi?"

Bora sevinçle çığlık atıp zıplamaya başladığında bu sefer de koridordakiler buraya bakmaya başladı. Elimle Bora'yı göstererek "Tanımıyorum," diye mırıldandım. İnsanlar önlerine döndü.

"Bora." İki elimle omuzlarından tutup zıplamasını durdurdum. "Ne oldu hayatımın anlamı?"

"Doyoung bana bu öğlen yemek yemeyi teklif etti!" Bora pespembe bir suratla gülerek söylerken resmen parıldıyordu. "Hem de Taeyong ve yeni sevgilisiyle çifte randevu! Çıldıracağım!"

O an, içime kocaman, şöyle 100 tonluk bir öküz oturdu.

"Öyle mi?" dedim gülümsememi tekrar yüzüme yerleştirmeye çalışarak. Duygularımı belli etmemeliydim. "Çok iyiymiş."

Bora bana detayları anlatırken daha fazla dinleyemedim. Kafam Taeyong ve sevgilisine kaymıştı. Yine.

INSTAGRAM ☆ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin