↳ t e n

3.6K 351 48
                                    

Elimde Starbucks filtre kahvem, kapüşonlu hoodiem ve içi beyaz tüylü kot ceketimle bahçede dolanıyordum. Kütüphaneye gitmem ve ders çalışmam gerekiyordu fakat ben nedensizce geciktirmeye çalışıyordum. Derse bakmak istemiyordum, kitaba dokunmak istemiyordum, ders kelimesindeki harfleri bile duymak istemiyordum. Oysaki vizelerim yaklaşıyordu.

İlerideki masalarda oturan Taeyong'u ve sırtı dönük kızı gördüm. Neredeyse 2 ay olacaktı ve hâlâ çıkıyorlardı.

Neredeyse 2 ay olacaktı ve hâlâ Taeyong benimle konuşmuyordu.

Bu durumu anneme anlattığımda ve ona Bayan Lee'ye bir şey söylememesi için yemin ettirdiğimde şaşırmıştı. Taeyong ile daha önce hiç böylesine kötü ve belirsiz bir olay yaşamamıştık. Çocukluk aşkım ve arkadaşım olan kişinin birden böyle davranmasına anlam veremediysem de annem sanki bir şeyler biliyormuş gibi hareket ediyordu. Anlayamıyordum.

Has akasya ağacı odunu gibi olduğum için mi yoksa gerçekten geri zekalı olduğum için mi anlayamıyordum bilmiyorum ama anlamak istiyordum.

Nedensizce o tarafta olan kütüphaneye gitmekten vazgeçtim. Arkamı döndüğüm gibi otobüs durağına ilerledim. Kendimi iyi hissetmiyordum, eve gitmek daha iyi olurdu.

INSTAGRAM ☆ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin