Sabaha karşı Azra gözlerini açtı. Karanlık odada hiçbir şeyi seçemezken kollarının arasındaki Deniz'in nefes sesinden başka ses de duymuyordu. Sırtını dönmüş olan Deniz, Azra'nın başının altında duran kolunun üzerine yatmış, sol eliyle de Azra'nın elini tutmuştu. Azra sevgilisinin saçlarına yüzünü gömüp kokusunu içine çekti. Gecenin bilmem kaçında uyanıp tek başına tavanı izleyerek sabahı ettiği günleri hatırladı. Şimdiyse ihtiyaç duyduğu her şey kollarının arasındaydı. Gülümseyip, kolunu hafifçe kendine doğru çekerek uyku halindeki Deniz'in suratını kendisine döndürmesini sağladı. Uyuyor olmasına rağmen Deniz'in kolları hemen Azra'nın bedenindeki yerlerini buldu. Kafasını Azra'nın koynuna sokan Deniz mırıldandı.
"İstemiyorum.."
Azra kafasını Deniz'e doğru eğip
"Efendim Deniz?"
Deniz omuzlarını yukarı kaldırıp mırıldanmaya devam etti.
"Git.. İstemiyorum.."
Azra Deniz'in rüya gördüğünü anlayıp usulca seslendi.
"Deniz, rüya görüyorsun." Omuzlarından hafifçe sarsınca Deniz gözlerini açtı
"Azra?"
Azra'nın ellerini Deniz'in saçlarında dolaştırırken
"Şşş.. Tamam güzelim bir şey yok.." diye fısıldadı Deniz'in kulağına. "Rüya gördün de.. sayıklıyordun. Şimdi uyuyabilirsin tekrar."
Deniz ellerini gözlerine bastırıp doğruldu.
"Kâbus gördüm galiba."
Azra Deniz'e bakıp kafasını salladı.
"Ben mi uyandırdım seni? Özür dilerim, sık sık görüyorum. Ben odama geçeyim uyu sen de."
Yorganı üzerinden atmaya çalışırken Azra elini tuttu.
"Saçmalama Deniz?!" Yorganı tekrar Deniz'in üzerine örtüp
"Ben zaten uyanıktım."
Deniz Azra'ya dönüp elini başının altına koydu.
"Niye uyanıktın?"
Azra gülüp ellerini bilmem dercesine kaldırdı.
"Çünkü bazen insanlar uyanabilir. Bunun sevgilileriyle uyumalarıyla herhangi bir ilgisi yok."
Deniz de gülüp elini Azra'nın saçlarında gezdirmeye başladı.
"Bana sevgilim demen hoşuma gidiyor."
Azra tek kaşını kaldırıp sırıttı.
"Yok bir de gitmesin Deniz'cim?"
Uzun süren gülüşmelerden sonra gözgöze gelip durdular. Deniz yattığı yerden doğruldu. Azra'nın gözleri beklenti içinde Deniz'i takip ederken Deniz yüzünü Azra'ya yaklaştırdı. Aralarındaki mesafe yavaş yavaş azalırken Azra aniden kafasını kaldırıp dudaklarını birleştirdi. Elleri otomatik olarak Deniz'in saçlarına kaydı.
Öpüşmenin şiddeti arttıkça dudaklarından kaçan inlemeler de artıyordu. Deniz doğrulup Azra'nın kasıklarının üzerine oturdu. Saçlarında gezinen elleri, bileklerinden tutup Azra'nın başının iki yanına sabitledi. Bir anlık geri çekildiğinde gözgöze geldiler. Bu ikisine de yetmişti. Azra'nın zaten dar olan tişörtünü çıkartmak normal bir zamanda yeterince zorken, şu durumda Deniz bunu başaramadı. Azra vakit kaybetmek istemiyormuş gibi doğrulup tek hamlede tişörtü kafasından geçirip fırlattı. Kucağındaki Deniz'inkine de uçlarından tutup aynı şeyi yaptı. Tişörtlerden kurtulup geri yaslanacağı sırada Deniz ellerini Azra'nın sırtına koyup sütyeninin kopçasında dolaştırdı. Bu sefer tek hamlede çıkartan kişi Deniz oldu. Azra nefes nefese
"Aferin Boncuk."
Deniz gülümseyip dudaklarını başka bir yöne doğru ilerletti. Azra'nın çenesinden göğüslerine kadar ıslak öpücüklerle çizdiği yol hafif kızarıklıklardan oluşurken, Azra kafasını çoktan geriye atmış ve gözlerini kapatmıştı. Bir eliyle Azra'nın ellerini başının üzerinden yastığa bastırdı. Dudaklarını aralayıp dilini Azra'nın göğüs ucunda gezdirdi. Bu hareket sessiz olmak için bütün imkanları zorlayan Azra için son damlaydı. Derin bir iç çekişle birlikte inledi. Deniz dudaklarını göğüs ucundan çekmeden
"Şşş" diye fısıldadı. Deniz diğer göğsünu avcunun içine alıp sıkarken rotasını değiştirip tekrar Azra'nın dudaklarıyla buluştu. Oturduğu yerden hafifçe geri kayıp elini Azra'nın kasıklarının hemen üzerinde dolaştırmaya başladı. Azra ağzını Deniz'in kulağına getirip
"Sabrımı mı sınıyorsun?" diye fısıldadı. Deniz Azra'nın dudaklarına sert bir öpücük bıraktıktan sonra sevgilisinin bacaklarını araladı.
Pijamasını ve iç çamaşırını hızlıca çıkarttı. Bu sırada Azra da Deniz'in sütyeni çıkartıyordu. Elini Deniz'in göğsüne koyup baş parmağıyla göğsünün ucunu okşadı. Zaten dakikalardır Azra'nın inlemeleriyle tahrik olan Deniz'in sesi bununla birlikte Azra'nınkilere katıldı.
Parmaklarını tüm ısrarlarına rağmen hala Azra'nın bacaklarının arasında dolaştırırken kulaklarında tekrar Azra'nın sesini duydu.
"Bunun intik- ah.." Deniz'in bastırdığı parmaklarıyla sözü kesildi. Azra yutkunup devam etti
"İntikamı olacak biliyorsun Boncuk."
Deniz Azra'nın dudakları üzerinde gülümsedi.
"Umarım."
Deniz'in parmakları içinde hareket ederken Azra'nın bacakları her darbeden sonra daha çok kasılıyordu. İki kadının inlemeleri odada yakalanırken, Deniz hareketlerini hızlandırdı.
"Deniz.. ah!"
Azra'nın kapanan gözleri sona yaklaştığının işaretiydi. Parmaklarını son kez içine itmeden önce sesleri biraz olsun bastırabilmek için altında kıvranan Azra'yı sertçe öptü. Derin bir inlemenin ardından sırtındaki elleri iki yana düşen Azra, Deniz'in yüzünü avuçlarının arasına alıp fısıldadı.
"Seni seviyorum."
Azra'nın burnuna minik bir öpücük konduran Deniz, yorulmuş vücudunu sevgilisinin üzerine bırakıp kafasını saçlarına gömdü.
"Seni seviyorum."Yeni yıl hediyesi.. diyormuşum😂 Hep Azra tarafından Deniz'e uygulanırken yazılan bu sahnelerimizi bir kez de Deniz'im Demir'im baskın taraftayken görelim istedim. Bu arada farkındayım hikaye hep ikilinin başbaşa sahneleriyle ilerliyor ama dizimizde yeterince ekşın olduğu için burayı Azden hasretimizi azaltmak için kullanmayı tercih ediyorum, yine de önerisi olanlar belirtebilir. Hepinize iyi seneler dilerim💜