Deniz gözlerini açtı.
Azra'nın yatağında, kollarının arasında gözlerini açtığı ilk sabah. Daha önce hayalini mutlaka kurduğu ama kendisinin bile hatırlayamayacağı kadar derine gömdüğü bir hayaldi. Buraya girerken aklının ucundan bile geçmeyecek bir şeyin içindeydi şimdi. İlk geldiğinde kendisine hiç de ılımlı davranmayan kızıl saçlı, asabi bu kızla geçirdikleri tüm süreci düşünüyordu da; o zamanlar arkadaş olabileceklerine dahi imkan vermezken şimdi, dün geceden sonra yüzünün en ince detaylarını bile görebileceği kadar yakınında uyanıyordu işte. Azra'yı neden bu kadar sevdiğini kendi bile bilmiyordu. Hırçın, inatçı, kavgacı biriydi Azra. Deniz'in tek isteği burada geçireceği zamanı kimseye bulaşmadan geçirmekken kendini bu kadına nasıl kaptırdığını anlamamıştı. Belki Azra'nın dışavurduğu hırçınlığın asıl sebebini, kendini korumak için bu kadar çırpınmasını fark etmiş ve ilk buna aşık olmuştu. Belki bu hırçınlığın en çok kendisinin yanında durulması onu çekmişti. Karşılarındaki Kudret de, Zerrin de olsa gözleri Deniz'e döndüğü an sakinleşirdi. Ona bakarken içinin titrediğini görmek için insan sarrafı olmaya gerek yoktu. Zaten aşk görünen bir şeydi.
Ne kadar onu izledi, bilmiyordu. Hücrenin içine girmeyi başaran birkaç ışık hüzmesi saatler geçtikçe Azra'nın gözlerine ulaşınca, Azra da hayatının en huzurlu uykusundan uyandı sonunda.
"Canım, günaydın." dedi Deniz Azra'nın yüzüne düşen saç tellerini usulca çekerken. Azra ufak bir sersemliğin ardından nerede ve kiminle olduğunu anladı. Hapishanede uyandığı her sabah nerede olduğunu anlamak için birkaç dakika etrafa bakardı. Her seferinde aynı hayalkırıklığıyla ellerini yüzüne kapatır, sonra yataktan kalkar ve cehennemin dibindeki gününe başlardı. Bu sabah farklıydı. Azra da, Deniz de ilk kez gülümseyerek çıkacaklardı koğuşlarındaki yataklarından. Öyle de oldu, Azra Deniz'in kendisininkilere odaklanmış masmavi gözlerini görür görmez gülümsedi.
"Uzun zamandır ilk kez gün aydı Boncuk."
Deniz gülümseyip Azra'nın başına bir öpücük kondurdu. Azra'yı kendisine doğru çekti. Azra kollarını Deniz'in beline dolayıp vücudunu onunkine yasladı. Başını göğsüne bastırıp derin bir nefes aldı. Burada her sabah böyle uyanma şansı olsaydı artık hiç şikayet etmezdi bulunduğu yerden.
"Hiç kalkmak istemiyorum Azra. Buradan çıkmak istemiyorum."
Azra kafasını kaldırıp Deniz'e baktı.
"Çıkmayalım. Kim çıkaracakmış bizi buradan? Gelsin çıkarsın" Deniz'in çenesini öpüp başını boynuna sokuşturdu.
"Keşke öyle bir şansımız olsa. Şimdi kalkacağız bu yataktan, yine başlayacak saçma sapan şeyler. Daha ilk sabahımız halbuki. Çok güvende hissediyorum böyle burada yatarken, kapı açılınca her şey yine üstümüze gelecek."
"Boncuk lütfen 1 saniye olsun tadını çıkarmama izin verir misin? Bak ne güzel aylardır sevdiğim insanın koynunda uyanmışım, sarılıyorum, güne güzel gözlerine bakarak başlamışım, bir dur güzelim ya."
"Sana da bir şey söylenmiyor ya, sakin uyanman için daha ne yapmam lazım anlamıyorum, paylaşıyorum işte düşüncelerimi ne var bunda?"
Azra yattığı yerden doğrulup muzip bir gülümsemeyle Deniz'e baktı. Dudaklarını hafifçe yalayıp Deniz'e doğru eğildi.
"Yok ya o anlamda demedim, yeterince sakinleştim endişelenme. Fazla sakinim hatta ama.. sakinlemenin sabahı akşamı yok elbette. Yani yapmak istediğin herhangi bir şey olursa diye söylüyorum" diyip göz kırptı. Deniz boş gözlerle Azra'ya baktı.
"Azra? Ne anlatıyorsun yine y-" derken Azra'nın ne kast ettiğini anladı. Gözlerini kocaman açıp
"Ya onu mu diyorum ben? Birlikte uyanmamızı kast ettim, yok artık ya ne fenasın sabah sabah."
Deniz'in utandığını fark eden Azra kahkaha atarak;
"Ne var Boncuk ya? Utanmak şimdi mi aklına geldi anlamıyorum seni!"
"Aaa tamam bu kadar Azra yeter hadi. Biri gelecek şimdi zaten" diyerek doğrulmaya çalıştı. Azra Deniz'in hareketlendiğini görünce omuzlarından tutup yatağa bastırdı.
"Hop hop bir saniye? N'oldu bizim yatak keyfimize, ilk sabahımıza. Kaçmak yok öyle" Deniz'in gözlerini devirdiğini görünce şefkatli gözlerle gülümseyerek yanağından öptü.
"Şaka yapıyorum güzelim, utan diye. Çok tatlı oluyorsun utanınca.." Deniz'in buklelerinden biriyle oynayarak "..Hem çok güzel bir geceydi. Sabahında takılamayacak mıyım biraz sana? Kalkma yanımdan, bir daha ne zaman böyle birlikte uyanabiliriz bilmiyorum. Dışarıya çıkmadan önce biraz daha sarılayım sana şöyle." Deniz'in göğsüne koydu başını. Deniz derin bir nefes verdi. Gözlerini Azra'nın başına indirdi, bu şekilde bir çok kez göğsüne yaslamıştı zaten Azra başını ama böylesi ilkti. Azra'nın saçlarını okşarken;
"Uyanırız yine öyle diyip üzme beni. Buradayız ikimiz de." Sesinin titrememesi için çok uğraşsa da Azra tonundaki değişimi fark etmişti elbette. Kafasını kaldırıp Deniz'e bakmaya çalışınca Deniz kafasını çevirdi.
"Deniz, ne oldu? Bak bakayım bir bana.." Azra doğrulup Deniz'in başını nazikçe kendisine çevirdi. Deniz'in dolu dolu gözlerini görünce kafasını hafifçe yan yatırıp;
"Ne oldu söyle lütfen.." Yüzünü ellerinin arasına alıp baş parmaklarıyla Deniz'in gözlerini sildi. "Yanlış bir şey mi söyledim? Buradayız tabii ki, nerede olacağız bir tanem. Hep yan yanayız. Öylesine söyledim ben"
Deniz gözlerini Azra'dan kaçırarak ağlamamaya çalışan sesiyle
"Biliyorum ama.. işte söz konusu burası olunca, geçen olanlar falan üst üste geldi herhalde ondan sinirim bozuldu. Korktum senin için. Korkuyorum yani." Avucunu Azra'nın yanağına koydu. "Sana bir şey olur diye ödüm kopuyor burada." Pijamasının kollarını ellerine kadar çekip usulca gözlerini silmeye başladı. Azra yüzünü Deniz'e yaklaştırıp ellerini yüzünden çekmeye çalıştı
"Şşş tamam, bana bakar mısın bi?.." Deniz'in gözlerini silip saçlarını kulağının arkasına attı.
"Öylesine söyledim, gardiyanlardan dolayı. Bana hiçbir şey olmaz, biliyorsun bunu. Ufak bir aksiyon atlattık işte. Olağan şeyler bunlar."
"Böyle olağan mı var Azra ben istem-"
Azra Deniz'in sözünü kesip yüzünü ellerinin arasına aldı, dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu.
"Hiçbir şey olmayacak. Senin kollarında uyanıp seni böyle öpebildiğim sürece ne bana ne sana, kimse hiçbir şey yapamaz. Daha yeni buldum seni. Kimseye izin vermem. Hadi, bırak ağlamayı arkana yaslan, izninle sevgilimle ilgilenmek istiyorum kaos başlamadan önce." Deniz'in cevap vermesine fırsat tanımadan tekrar dudaklarına yöneldi. Herkes uyanmadan önce sahip oldukları kısa zamanı değerlendirmek istiyordu.Selam, hala buralarda olan varsa öncelikle tebrik ederim, dile kolay 4 sene ahahahahaahah güzel dizimiz bitti ne yazık ki ama hala benim gibi arada sırada Youtube'dan sahneleri izleyenler vardır diye düşünüyorum. Bu gece de aklıma esip izlerken burayı ve bu kısa hikayeyi hatırladım. Neden yazmayı bıraktığımı da hatırlamıyorum ama bir selam vereyim dedim sizlere. Neyse öyle eskileri yad etmiş olalım işte. Avlu yeni sezon Ocak'ta bu arasdakljdksd şaka şaka. Kendinize dikkat edinnnnnn <3