Dudaklarını Deniz'den ayırmadan cümlesini tamamladı
"bu, Boncuk?"Deniz beklediği tepkiyi almıştı. Gülümseyip burnunu Azra'nın burnuna sürttü. Daha sonra dudaklarında Azra'nın yumuşak öpücüğünü hissetti. Aynı sakinlikte karşılık verdi. Alt dudağı Azra'nın dudaklarının arasındayken, ellerini onun sırtında gezdiriyordu yavaş yavaş. Masaya yaslanmış duran Azra'yı bacaklarından tutup masanın üzerine oturttu. Azra'da kollarını Deniz'in boynuna sardı. Deniz tek elini Azra'nın beline koyup hafifçe masaya doğru yatırdı. Azra'nın havada kalan bacaklarını beline sardığını hissedince dudaklarını birbirinden ayırmadan güldü. Deniz'in kıkırdamasıyla dikkati dağılan Azra da gülmeye başladı. Parmakları Deniz'in kıvırcık saçlarıyla oynarken geri çekildi.
"Neye gülüyorsunuz hanımefendi?"
Deniz iki kolunu da Azra'nın beline sarıp kafasını omzuyla boynunun arasına koydu.
"Çok güzel kokuyorsun."
Azra gülümsedikten sonra kafasını Deniz'in kafasına yasladı.
"Sen de öyle."
Bir süre böyle durduktan sonra gözgöze geldiler. Azra munzur bir gülümseme eşliğinde
"Ama dudaklarının tadı kokunla yarışır." dedikten sonra tekrar Deniz'e doğru uzandı. Deniz'in eli istemsiz olarak Azra'nın beline sarılı duran bacağına gitti. Eli bacağında dolaşırken dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı.
"Deniz nerede ya gördünüz mü? Heh Deniz seni ar-" Kütüphanenin kapısından giren Derya masa üzerindeki ikiliyi görünce donup kaldı. Hemen elleriyle gözünü kapatıp arkasını döndü. "Oha, hiçbir şey görmedim. Çok özür dilerim, gidiyorum. Çok özür dilerim siz şey yapın, devam edin ben gittim." Derya'yı gören Azra ve Deniz hemen toparlandılar. Deniz masadan uzaklaşıp Derya'ya döndü.
"Derya, açıklayabilirim." Azra masadan kalkıp ucuna oturdu. Deniz'e sakince "Neden Derya'yı aldatmışsın gibi davranıyorsun?" diye sorup masada duran dergiyi Deniz'e fırlattı. Deniz ellerini suratına kapatıp
"Bilmiyorum. Of! Derya!" Azra kafasını iki yana sallayıp kapının ağzında duran Derya'ya eliyle gel işareti yaptı.
"Derya gel hadi."
Utana sıkıla gelen Derya gözlerini yerden ayırmıyordu.
"Kızlar gerçekten kusura bakmayın. Ayıp oldu size de. Tepkimi de yanlış anlamayın. Siz rahatsız oldunuz diye şey yapark.. neyse"
Azra bir kahkaha patlattı
"Ne yaparken?"
Deniz gözlerini kocaman açıp kendisine fırlatılan dergiyi Azra'ya fırlattı.
"Azra!?"
Azra yine gülerek Deniz'e öpücük attı.
"Ay Boncuğuma bak ya, yerim seni!"
Derya da sakinleşmiş bir şekilde sandalyeye oturdu.
"Bize niye söylemediniz kızlar ya?"
Deniz ve Azra aynı anda
"Bizim de yeni haberimiz oldu çünkü" diyip gülüştüler. Azra elini Derya'nın omzuna koydu.
"Sen kızlara bir şey deme yine de. Bizden duysunlar olur mu?"
Deniz de onaylarcasına kafasını salladı. Derya elini Azra'nın elinin üzerine koydu.
"Tabi ki. Siz nasıl isterseniz. Çok sevindim kızlar. Böyle bir yerde böyle bir şey yaşayabilmeniz.. çok şanslısınız."
Azra gülümseyip elini Deniz'e uzattı. Deniz elini tutunca da kendine doğru çekip sarıldı.
"Bence de."
Derya oturduğu sandalyeden kalktı.
"Deniz ben şey için gelmiştim aslında, Murat seni sordu bize. Neden sordu onu da anlamadım ama.. Öyle işte haber vermek için gelmiştim."
Azra kısık sesle
"Bok var çünkü, ondan soruyor."
Deniz gözlerini Azra'ya dikip sert sert baktı. Azra da ellerini iki yana açıp ne var hareketi yaptı. İkiliyi izleyen Derya gülümseyerek kütüphaneden ayrıldı.
Deniz Azra'ya dönüp
"Hadi kalk bakalım. Gidelim biz de artık."
Azra yine küçük kız çocuğu gibi yere dalgın dalgın bakmaya başladı. Murat'la ilgili bir şey söylerse Deniz'in sinirleneceğini tahmin edebiliyordu ama o adamın Deniz'le ilgileniyor olması -her ne kadar karşılıksız da olsa- deli ediyordu onu. Yersiz bir kıskançlıktı belki ama Deniz'i dünyadaki herkesten ve her şeyden koruyan tek kişi olmak ayrıcalığını seviyordu fakat Murat varken bu imkansızdı. Her zaman Deniz'in gözünü çevirdiği her yerdeydi. Joker eleman gibi her işe koşup Deniz'in kalbini çalmak için elinden geleni yapıyordu.
Çenesinde hissettiği parmaklarla düşüncelerden sıyrıldı.
"Nereye daldın sen böyle şimdi?"
Azra omzunu hiç anlamında silkti. Deniz Azra'nın kafasını kaldırıp
"Bugünü kimsenin bozmasına izin vermeyelim, olur mu? Gidip konuşacağım, halledeceğim ve bitecek."
Azra kafasını omzuna düşürüp Deniz'e baktı.
"Bugünü kimse bozamayacak zaten. Sadece şey diyecektim," Deniz'in ellerini avuçlarına alıp oynamaya başlarken sözlerine devam etti.
"Ben de mi acaba gelsem seninle diyecektim.."
Deniz gözlerini kapatıp nefes verdi.
"Tamam."
Azra ayağa fırlayıp şaşkın gözlerle Deniz'e baktı
"Vay, çok kolay oldu bu ya."
Deniz kahkaha atıp kapıya doğru yürürken kolunu Azra'nın omzuna attı.
"İşimiz var seninle artık, yandık."