BÖLÜM~7

2.3K 143 52
                                    

Haykırmak istedim. Nereye olursa olsun, umrumda değil. Dağa, taşa, bağa, bahçeye, bülbüle, mezara...
Yalnızlığımı, çaresizliğimi ve daha birçok şeyi.

Elimle deri yüzmeye başladım. Delirmiş olmalıydım. Çünkü delice yüzüyordum. Ve bir yandan da istemsizce ağlıyordum. Neden bilmiyorum ama ağlıyordum. Ve hızlı hızlı yüzmem, çıkan kanın sıçramasına sebep oluyordu.

Yoongi, elimi tuttu ve beni kenara çekti. Sakinleşmem gerekiyordu çünkü çırpınıyordum. Yoongi güçlükle beni duvar dibine oturttu. Elimdeki bıçak yere düştü.

Beni kollarının altına çekti. İşte bundan nefret ediyorum! Ben her deli olduğumda beni etkisi altına alıp ruhsuzca sakinleştiriyordu.

Ellerini saçlarımda hissettim. Ağlamam aniden duruldu. Kendimi ona bıraktım. Her ne olursa olsun... Kendisi de yere dizlerini koyduğunda bir eliyle iki bileğimi birleştirmiş, diğer eli ile de saçlarımdan okşuyordu.

"Şşşş. Daha yeni başlıyoruz."dedi.

Evet, daha yeni başlıyorduk. En azından benim için öyleydi. Ama buna alışmam pek kolay olacak gibi değildi. Ama anlamıyordum. Yoongi, neden bana yaralarımı ellerim ile deştiriyordu? Ama sonra niye kendi sarıyordu? Anlamıyordum.

"Çok dayanıksızsın biliyorsun değil mi?"dedi cevap beklerken.

"Evet."dedim fısıltı halinde.

"Ve bu huyun hiç hoşuma gitmiyor Mi Young. Sen daha toy bile değilsin. Ayrıca aptalsın. Ama güzelsin. Laf anlamazsın. Ama benimsin. Delisin, ergence tavırların var. Ama tapılası bir kadınsın."dediğinde ruhum, onun elinde ölmek istedi bir an.

Ardından hep sormak istediğim soruyu sordum yüzüne, yüzüne.
"Madem böyle, bana neden bunları yapıyorsun? Neden beni harebeye çeviriyorsun?"dedim.

"Çünkü bazı kadınlar, sağlamken yaşayamazlar. Aksine, yıkıldıklarında tam anlamıyla yaşamaya başlarlar."dedi.

"Ve sen, benim harabemsin. Benim harabem olmaya mahkumsun küçüğüm."dedi ve yavaşça beni göğsünden çekti.

"Şimdi, çıkıyoruz. Adamlarım o adamı halleder."dedi ve beni beklemeden ayaklandı.

Yavaşça kalktım yerden. Ardından üstüme baktım. O uğursuz sıvıyı üstüme de bulaştırmıştım. Tıpkı ruhuma da bulaştırdığım gibi. Yoongi gözlerini bedenimde gezdirdi. Bu garip hissetmeme neden oldu.

"Sanırım ilk önce üstüne düzgün birşeyler alacağız."dedi.

"Hayır. Gerek yok."dedim telaşla. Onun benim yüzümden para harcamasını istemiyordum. Bir de ona borçlanmak istemiyordum.

"Dışarıya kanlı üstüne çıkmayacaksın değil mi?"dedi kaşlarını kaldırırken.

"Hayır tabiki. Yani, benim için para harcamanı istemiyorum."dedim.

"Senin için harcamıyorum zaten. Başıma bela olma diye harcıyorum."diyerek beni bir kez daha yıkmayı başardı ve yüzüme bile bakmadan odadan çıktı. Bende bu cesetle beraber kalmamak için hızla çıktım ve önde yürüyen Yoongi'yi takip ettim.

Dış kapıya yönelirken montlarımızı aldık ve evden ayrıldık.

Arabaya bindiğimizde çok sessiz bir yolculuk geçiriyorduk. Ta ki Yoongi'nin konuşmasına kadar.
"Üstüne sakın açık birşey alayım deme. Bir pantolon bir tişört. Anlaştık mı?"dedi yüzünü bana çevirirken.

𝑀𝑦 𝐾𝑖𝑙𝑙𝑒𝑟 ❘ 𝐌𝐘𝐆 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin