BÖLÜM~8

2.4K 155 40
                                    

O bir katil... O benim ruhumun katili... Ve bu kadar kişinin canına kıyıyor. Ama elini kolunu sallayarak etrafta çok rahat dolaşabiliyordu. Bunu nasıl yapıyordu? Ne kadar profesyoneldi ki bu kadarını yapabiliyordu.

Bunu dert edip, etmeme konusunda kararsızdım.

Tüm bunları düşünürken kabinde elime aldığım mavi kot şortu denemekle meşguldüm. Yoongi başka şeylerle oyalanırken almıştım bunu. Çok hoşuma gitmişti. Ayrıca bana karışma yetkisi ne zamandan beri vardı? Üstüne de beyaz salaş olan gömleği giydim. Fakat içimi gösteriyordu.

Bunu dert etmedim. Ve kabinin perdesini araladım. Yoongi karşımda öylece bana bakıyordu. Fakat bedenimi daha görmemişti.

"Kabinden çık,"dedi emreder bir ses ile.

Ellerime hapsettiğim perdeyi bıraktım. O kenara savrulurken bütün bedenim gözleri önündeydi. O an gözleri bedenimi taradı. Bacaklarıma geldiğinde ise durdu. Baktı... Baktı... Baktı... Gözlerini bacaklarımdan ayrımıyordu. Bu beni rahatsız etmişti. Halbuki ilk görüşü değildi. Ayrıca beni iç çamaşırlarım ile görmüştü. Hatta beraber duşa girmiştik. Her ne kadar duş almasakta o şeyin adı duş olarak kalmıştı.

Kısa sürede gözleri, gözlerimi çemberine aldı. Evet. Korkuyordum. Öyle bir bakıyordu ki gözlerime, yerime çöküp sinmek istedim. Gözlerimi yere sabitledim.

"Altında ki şort mu, yoksa ben mi öyle görüyorum?"dedi ellerini cebine sokarken. Ardından sırtını da arkasındaki duvara yasladı.

"Ben sana şort gibi açık şeyler giyme demiştim. Hatta bunun için sana bir itirafta bile bulunmuştum."dediğinde gözlerim gözleri ile çarpıştı.

"Şimdi, onu çıkar. Beni deli etme. Kontrolümü kaybetmemi istemezsin."dedi bakışlarını delinmez bir zırh haline getirerek.

"Buna sen karar veremezsin."dedim. Kafasını sola çevirdi ve sıkıldığını belli eder bir halde nefesini dışarı verdi.

"Seninle uğraşarak vakitimi boşa harcamak istemiyorum."dedi ve ileriye doğru yürümeye başladı. Yaptıklarına anlam veremiyordum. Aklını kaçırmış olmalıydı. Pislik herif.

Kısa süre içerisinde elinde pantolon tişört takımları ile geri geldi. "Bunları giyeceksin."dedi. Ona boş boş baktım.

"Bak ya, sen kimsin ki benim giyimime karışıyorsun? Anam mısın babam mısın?"dedim çıkışarak. Bana karışamazdı. Bu benim kararlarımdı. Bunları kısıtlamasına hakkı yoktu.

"Gerekirse ananda olurum baban da. Şimdi giy şunları."dedi. Son cümlesini dişlerini sıkarak söylemişti.

Ne alaka ya? Anam da olurmuş, babam da.

Mikrop. Gıcık. Sinir ya! Pis katil.
Katil mi? Hadi ama Mi Young, sen de bir katilsin. Unuttun mu? Ellerinle bastın tetiğe. Sonra gıcık dediğin bu adamın kucağında ağladın. Sanırım Yoongi'ye katılıyorum. Aptalsın.

İç sesim ile uğraşmayı bıraktım ve elindekilerini ruhsuzca aldım. Ona boş bakarak kabine doğru ilerledim. Sonra aralık olan kabinin aynasından Yoongi'ye baktım. Yüzünde cüretkar bir tebessüm vardı. Dişlerimi sıktım ve kabine girdim.

𝑀𝑦 𝐾𝑖𝑙𝑙𝑒𝑟 ❘ 𝐌𝐘𝐆 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin