Özledim... Sadece özledim... Annemi. O kırık harflerin ardındaki kadını özledim. Ama bak, şimdi bir katilin yanında bir katilim. Ne komik, yapmam dediğimi yaptım be anne. Kızın katil! Her gece bir katilin kollarında uyuyor. Onun kucağında ağlıyor. Onsuz yapamıyor anne! Anne, kızın çığlık atıyor. Boğuluyor anne kızın. Dayanamıyor artık. Halbuki daha kaç gün oldu şurada. Ve şimdi, bu hikaye küçük bir kız çocuğunun çırpınışından ibaret...
"Mi Young,"diye bir fısıltı işittim.
"Güzelim,"dedi aynı fısıltı. Ama hiç açmak istemiyordum gözümü. O kadar güzeldi ki bu fısıltı...
"Uyan."dedi. Yavaşça aralanan gözlerime ayak uydurdum ve açılmalarına izin verdim. Karşımdaydı. Çıplak, kaslı bedeni gözlerimin önündeydi. Bir eli yanağımın üstünde, okşamak ile meşguldü.
Bir anda dün geceyi anımsadı aklım. Kaşlarım istemsizce çatıldı.
"Hazır mısın?"dedi. Hazır mıydım? Hayır. Umrumda mı? Hayır."Evet. Umrunda olmalı Young."dedi aklımı okuyarak. Nasıl yapmıştı bunu?
"Değilim Yoongi. Hazır değilim. Anlamıyorsun çok aceleci..."sözlerimi böldü.
"Anlıyorum. Sadece hızlı olmalıyız. Çünkü..."dedi, eli yüzümden çekildi. Ve gözleri ilk defa gözlerimden ayrıldı. İlk defa benden gözlerini kaçırdı. Gözlerine inatla bakmaya çalışıyordum. Rolleri değiştirmiştik. Kafasını öne eğdi.
"Bilmen gereken gerçekler var."diye fısıldadı.
"Ne gerçeği? Yoongi, konuşsana. Ne gerçeği? Neden gözünü benden kaçırıyorsun? Anlamıyorum. Anlıyor musun, bilmiyorum ama ben artık delireceğim."dedim ve hız kesmeden devam ettim.
"Normal bir insan benim yaşadıklarımı yaşasa, şuan intihar etmişti. Ben ise, sadece susmakla, kafamın karıştırılması ile avutuluyorum. Biliyorum, beni avutuyorsun. Ama artık dayanamıyorum. Ben bir katil oldum. Bunu büyütmüyorum. Gerektiği gibi davranıyorum. Bir genç kızın eline bir silah alıp, bir başka katilin zorlaması ile birini öldürmesi... Onun en son yapacağı şeydir bu. Ben... Ben... Çok kötüyüm."dedim ve gözlerimden bir damla yaşın yanağımdan süzülmesine izin verdim. Yoongi, hala bana bakmıyordu. Bu beni iyice delirtiyordu.
"Ve hala bakmıyorsun Yoongi. Artık herşeyin yalan olduğunu düşünmeye başladım. Neden bilmiyorum ama içimde öyle bir his var."dediğim an, gözlerime baktı. Gözleri, gözlerimi deldiğinde gözlerimi kaçırmamak için tuttum kendimi.
"Biliyorum. Boğuluyorsun. Ama dayanmalısın. Bunu sana bir katil olarak değil, eski sevgilin olarak söylüyorum."dedi. Ve gözlerim kapandı. Acı ile yumdum gözlerimi. Sımsıkı kapattım. Ve dudaklarımdan bir hıçkırık kaçtı.
Ve Yoongi'nin kollarını sırtımda hissettim. Kafamı, çıplak göğsüne yasladım. Ve yine sarsıla sarsıla ağlamaya başladım. "Herşeyden önce benim canımı yakan sensin Yoongi!"diye bağırdım. Ama sesim uğultulu çıkmıştı. Ve Yoongi beni kendine biraz daha bastırdı.
"Evet, benim."dedi. İşte bu daha çok yaktı canımı.
"Bir insan, doğruyu kabullenirken bile karşıdaki kişinin canını yakabilir mi?"dedim.
"Benim sana yaptığım gibi mi?"dedi. Daha da yandı canım. Parçalandığımı hissettim. Ama nedendir bilinmez ona daha çok sokuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑀𝑦 𝐾𝑖𝑙𝑙𝑒𝑟 ❘ 𝐌𝐘𝐆 ✓
General Fiction*YETİŞKİN İÇERİK. Gözlerim acıdan dolayı doldu. Derim deşilmiş gibi derin bir acı ile sürüklendi bedenim. Gözlerine baktım. Min Yoongi ağlıyordu. Sonra son kez kulağıma eğildi. Son duyduklarım, "Her ne kadar bir katil olsam da, seni seviyordum."dedi...